En masalsı deneyim... Nemrut’ta 12 saat

Yaklaşık 2 bin metre yükseklikte, Nemrut Dağı’nın tepesindeyim. Amacım Kommagene Krallığı’na ev sahipliği yapmış bu kadim yerde, aldığımız özel izinle bir gece geçirmek, yıldızlarla tanrı heykellerinin fotoğraflarını çekmek. Ama kolay mı onların mabedinde onlara poz verdirmek! Hava giderek soğurken, aslan heykeli yanlış bir hareketimde kükreyerek üzerime gelecekmiş gibi duruyor! Güneşi uğurlayan Yunan tanrılarına ve doğuşunu selamlayan Pers tanrılarına eşlik etmek çok özel bir duygu...

Adıyaman sınırları içinde bulunan 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı, 1987’den beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.

Onu bu kadar değerli yapan, üzerindeki antik mezarlar, anıtsal heykeller, mimari kalıntılar ve benzersiz manzara...

Eski çağlarda dağın yamaçlarında hükümdarlık yapmış olan Kommagene Kralı I. Antiochos, tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için, Helenistik dönemin en görkemli kalıntılarını burada bırakmış.

otoğrafçı bir arkadaşımla Adıyaman Havalimanı’ndan iki saatlik sürüşle Nemrut Dağı’nın eteklerine vardık.

Arabamızı buradaki tesislere bıraktıktan sonra zirve için önümüzde iki yol var: Yunan tanrılarıyla günbatımı izleyecekseniz batı, Pers tanrılarıyla gündoğumu izleyecekseniz doğu merdivenlerini takip edin.

Antiochus, annesi tarafından Yunan, babası tarafından Pers krallığıyla bağlantılıydı. Her iki taraf için de 800 metrelik dik bir yolda yürüyüş yapmanız gerekiyor.

Bu yüzden gereksiz malzemeleri yanınıza almayın; bir süre sonra her şey kendi ağırlığının birkaç katına çıkıyor.

Biz günbatımı yakın olduğundan Yunan tanrılarını tercih ettik. Zorlu bir tırmanıştan sonra dağın batı zirvesine ulaştık.

Kommagene’nin asil konuklarıyız
Karşılaştığımız devasa heykeller ve anıt mezarlar bütün yorgunluğumuzu unutturuyor. Bir anda kendinizi antikçağda buluyor ve Nemrut’a tanrıların izni olmadan çıkmışsınız gibi bir duyguya ve büyüleyici bir heyecana kapılıyorsunuz.

Kommagane Krallığı’nın asil konukları olarak günbatımını Herkül, Zeus, Hermes ve koruyucu tanrılar Kartal ve Aslan’la birlikte izlemek için en güzel yeri seçebilirsiniz.

Güneş, tümülüsün batı terasına bakan yamaçtan tanrı heykellerini selamlayıp gözlerini yumarak usulca kaybolurken, siz de birkaç dakika sürecek batışı tanrıların yüzündeki gülümsemeyle hayranlıkla izleyebilirsiniz.

Tanrılara poz verdirmek kolay mı!
Dünyanın sekizinci harikasında güneşin batışını izlemek eşsiz bir güzellik. Ama benim için bu sadece bir başlangıç...

Ziyaretimin asıl amacı gece yıldız pozlaması yapmak. Sabaha kadar Nemrut Dağı’nda tanrı heykelleriyle baş başa kalacağız. Bunun için Adıyaman Valiliği’nden özel izin almak gerekiyor.

Denetimler çok sıkı, izinsiz kalmayı aklınızdan bile geçirmeyin! Bu titizliğin sebebi, geçmiş yıllarda yapılan kaçak kazılar. Bütün onayları aldıktan sonra görevliler gidiyor ve sonunda dağda yapayalnızız! Karanlık çöktükten sonra manzara bir başka. Uzun zamandır yıldızları bu kadar çok ve yakın görmemiştim. Tanrılar ve krallar nerede duracaklarını çok iyi biliyor!

Fotoğraf makinemi kuruyorum. Güneş Tanrısı Apollon’un bir yandan, “En güzel güneş burada doğar, burada batar!” diye bağırdığını duyuyorum. Koruyucu aslan heykeli, yanlış bir hareketimde kükreyerek üzerime gelecekmiş gibi duruyor.

Yıldızlar gökyüzünde samba yapıyor
Tek ışık kaynağı ay. Mitolojinin içinde bir kahramansınız artık. Uzun pozlama ayarlarını ilk başta 15 dakikada, sonra 20 dakikada denedim ama istediğim sonucu alamadım. Renk ayarını yaptıktan sonra dördüncü denememde ilk fotoğrafımı 25 dakikalık uzun pozlama ile çektim.

Batı terasında Kutupyıldızı’nı çekebilirsiniz; sabit olduğundan diğer yıldızlar etrafında halka oluşturuyor. Doğu tarafında ise Samanyolu’nu net bir şekilde görebilirsiniz.

Nemrut’a çıkmadan önce dolunaya denk gelmediğinizden emin olmanız gerekiyor. Yoksa ışık, çekim yapmak için fazla oluyor.

Saatler ilerledikçe hava soğuyor. Üşüme, yerini titremeye bırakıyor. Kısa bir süreliğine de olsa sığınacak yer arıyorum.

2 bin yıldır süren döngü
Güneşin Kommagene üzerinde doğuşunu izlemek için sabah saat 05.00 gibi doğu terasına, Pers tanrılarının huzuruna çıkmak gerekiyor. Yavaş yavaş ziyaretçiler görünüyor. Sabahın erken saatinde dik yolun zorluğuna karanlık da ekleniyor. Çok soğuk olduğundan yanınıza sarılabileceğiniz battaniye almanızı tavsiye ederim.

Gökyüzü maviden kızıla ve sarının her tonuna kadar muhteşem renkler sergiliyor. Hayatınızın en masalsı deneyimi, Nemrut Dağı’nda bir gece geçirmek olabilir. Güneşin batışını göz kırparak uğurlayan Yunan tanrılarını ve doğuşunu selamlayan Pers tanrılarını görmek, 2 bin yıldır devam eden bu döngüye tanıklık etmek, zamanın içinde kaybolmak çok özel bir duygu.

Doğu-Batı senteziKommagene, Büyük İskender’in imparatorluğunun parçalanması üzerine ortaya çıkan birçok krallıktan biri. Batıda Kilikya ve kuzeyde Kapadokya ile çevrili olan krallık, günümüzdeki Adıyaman, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerini kapsıyordu. Nemrut Dağı’ndaki heykeller ise Kommagene Krallığı’nı çevreleyen farklı kültürlerin ve dinlerin bir sentezi olarak kabul ediliyor.

Araştırmalar heykellerin ay takvimine göre belli bir düzen içinde sıralandığını ortaya koyuyor. Heykellerin, kendi mezarı da dağda olan ancak henüz bulunamayan I. Antiokhos Theos tarafından şöhret için yaptırıldığı düşünülüyor. Nemrut’un zirvesi sadece olağanüstü heykelleri görmek için değil, muhteşem manzarayı ve günbatımını izlemek için de gidilmesi gereken bir yer.