Dünyanın en güzel doğal kaplıcaları… Bazılarında su sıcaklığı 80 dereceyi bulabiliyor

İşte dünyanın en heyecan verici ve görkemli kaplıcaları…

Japon esintileri sunan bu harika kaplıca Şili’de bulunuyor. Yemyeşil bir ormanın içinde yer alan kaplıcaya giden yol ise buraya giden ziyaretçilerin asıl ziyaret sebebi. Yeşilin arasında kırmızı tahtalardan oluşan bu labirent yol, daha kaplıcalara ulaşmadan sizi mest ediyor.

Alanın içerisinde bulunan 17 harika havuzun suları yaklaşık 45 derece sıcaklığa kadar ulaşabiliyor. Her havuzun yanına yapılmış soyunma odaları kulübeleri de ortama ayrı bir güzellik katıyor. Bu kulübelerin üzerini tamamen çimenle kapladıklarından ortamdaki doğallık asla bozulmuyor.

Avusturya’nın Tirol bölgesinde bulunan Aqua Dome, muhteşem doğanın içinde yer alan bir spa merkezi. Dağ manzarası eşliğinde fokurdayan sıcak suya girebilir ve buz gibi havada bile içinizi ısıtacak anlar yaşayabilirsiniz.

Ilık suyla dolu havuzlarda dinlenirken, Alplerin seyretme imkanı veren bu tesis çeşitli sağlık tedavileri için tercih ediliyor. Aynı zamanda camlarla kaplı iç mekanda da aynı hissi yaşayabilme imkanı bulabilirsiniz.

Dört bir yanı termal sularla kaplı Budapeşte’nin popüler noktalarından biri de Szechenyi Kaplıcaları. Şehrin en çok ziyaret edilen yerleri arasında en üst sıralarda bulunan kaplıca, mimarisi sebebiyle oldukça da fotojenik.

Fotoğraf çekilmek için de harika bir yer olduğundan dünyanın her yerinden ziyaretçi çekiyor. Onlarca sauna ve havuz bulunan yerde su sporları gibi hizmetler de mevcut. Buradaki su sıcaklığı da yaklaşık 37 dereceyi buluyor.

Siyah lavların arasında masmavi sularıyla insan yapımı bir cennet olan Blue Lagoon, İzlanda'nın güneybatısındaki Reykjanes Yarımadası'nda bulunuyor. Çevredeki simsiyah lav alanıyla zıt olan mavi sular öyle güzel görüntüler sunuyor ki, ziyaretçiler manzara karşısında şaşıyor.

1976’da insan eliyle yapılan Blue Lagoon, yakındaki bir jeotermal tesisten besleniyor. Su her 48 saatte bir kendini yeniliyor ve yıl boyunca 30 derece seviyesinde kalıyor.

Görkemli dekoruyla film setlerini anımsatan Gellert Hamamı, Budapeşte’de bulunuyor. 100’den fazla termal kaynağı ile bu konuda adını duyurmayı başaran Macaristan’da böyle harika bir yerin olması da şaşırtıcı değil. Buradaki suyun kaynağı ise yüzyıllar öncesine dayanıyor. 1918 yılında açılan tesis 2. Dünya Savaşı’nda hasar görmüş ama daha sonra tamamen yenilenmiş. Yaklaşık 35 dereceyi bulan sıcak su kaynakları buz gibi havada bile bu sulara girme imkanı sunuyor. Tesiste üç açık havuz, sekiz termal banyo ve saunalar mevcut.

Meksika’nın Hitalgo şehrinde bulunan Grutas Tolantongo, doğa ile çevrili bir kaplıca parkı. Çevredeki volkanik dağlar tarafından ısıtılan mineral katkılı sulara sahip bu alanda, uçurumun kenarında sonsuzluk havuzu bulunuyor.

Havuzlar tam anlamıyla uçurumların içine inşa edilmiş ve ziyaretçilere hayran kalacakları manzaralar sergiliyor. Sadece şifa bulmak isteyenlerin değil, macera tutkunlarının da uğrak yeri haline gelen Grutas Tolantongo’da pek çok mağara, şelale ve termal tüneller de bulunuyor.

Yeni Zelanda’da bulunan küçük Hanner Springs kasabası, çatlak bir ana kayada fışkıran kaplıcaların etrafına inşa edilmiş. Bu dağ köyü, sayısız dağ yolu ve muhteşem manzaralarla dolu. Doğal kaplıcaları ile de son zamanlarda sosyal medyada adını duyuran bölge, çok fazla ziyaretçiyi de çekmeyi başarmış.

Bölgede bulunan tesislerde u deneyimi yaşayabilirsiniz. Konuklara mineral, sülfirik ve tatlı su havuzlarında rahatlama imkanı sunan pek çok tesis mevcut.

Görüntüsü itibariyle Pamukkale Travertenleri’ni andıran bu görkemli kaplıca, İtalya’da bulunuyor. Bölgede bulunan kaplıcalar o kadar güzel ki, bölge halkı tarafından ‘Tanrı eli ile yapılmış’ olarak nitelendiriliyor. Hatta kaplıcalara dair bir efsane bile var. Efsaneye göre, barış ve bolluk tanrısı Satürn bir yanardağ kraterine yıldırım fırlatarak suyun sağların üzerinden akmasına neden olur. Bu sayede huzuru ve sessizliği de sağlar.

Efsanelerin yanı sıra şifa kaynağı olarak bilinen kaplıcalar, belirli cilt rahatsızlıkları ve kas rahatsızlıklarına iyi geliyor. Köy artık gerçek bir kaplıca kasabası olarak biliniyor. Su sıcaklığı ise yaklaşık 35 derece.

Yeni Zelanda’daki bulunan Hot Water Beach’in kumlarından ortaya çıkan doğal termal havuzlar, sanki ayda bulunan kraterleri andırıyor. Bu plaj adını kumun altında bulunan ve köpüren kaplıcalardan alıyor. Kumun altındaki suyun sıcaklığı ise neredeyse 40 dereceyi buluyor.

Gelgitten sonraki 2 saat ise bölgeyi ziyaret etmek için en iyi zaman. Burada ziyaretçiler büyük çukurlar kazar ve kendi özel termal havuzlarını oluşturur. Bu biraz yorucu gibi gözükse de kesinlikle değer. Hatta ziyaretçiler bu iş için yanında küreklerini bile getiriyor.

Bir Japon kasabası olan Kinosaki, kaplıcalarıyla ünlü. Söğütlerle çevrili bir nehrin etrafına kurulan bu kasaba bölgedeki en iyi kaplıca destinasyonu. Yüzyıllar önce keşfedilen kaplıcalar, zamanla halk ve ziyaretçiler için de eğlence haline gelmiş. Civarda bulunan kaynak suyu neredeyse 80 dereceyi buluyor. Tabi bu sıcaklığa dayanmak mümkün olmadığından insanlar için en normal hale getiriliyor. Kaplıcalar yorgunluğu, sindirim sorunlarını, sinir ve kas ağrısını ve morarmaları iyileştirici özelliğe sahip zengin mineraller içeriyor.

Avustralya’da bulunan Peninsula Kaplıcaları ziyaretçilerine harikalar sunuyor. Jeotermal suların içerisine yapılan havuzlar bir terapi niteliğinde. Hatta bazı alanlarında hamaklar, saunalar, kafeler hatta buz mağaraları gibi eğlenceli olanaklar da var.

Ayrıca ziyaretçiler için kaplıcaların hemen yanında glamping konaklama yerleri de mevcut. İki farklı deneyimi tek bir alanda sunan bu şifalı su kaynağı, ziyaretçilerin ilgisini de fazlasıyla çekmeyi başarıyor.

Gözlerden uzak bir jakuzide dinlenmek isteyenler için harika bir tercih olacak bu kaynak, aynı zamanda kalp şeklinde. Kasabanın çevresinde ise pek çok kaplıca bulunuyor, ancak en popüler olanı tabii ki de kalp şeklinde olan termal su kaynağı. Sıcak su dolu bir kalbinde fotoğraf çekilmek isteyenlerin tercih ettiği bu bölge, pek çok turisti de kendine hayran bırakıyor. Bölgedeki kaplıcaların çoğu gözlerden uzak olduğundan, ziyaretçiler mümkün olduğunca ziyaretlerini önceden planlamalı.