Evrim SÜMER
Son Güncelleme:
Casablanca daha şehir, şehir Fas’ın gerçek ruhu Marakeş’te
Gülriz Kargül, Avusturya Lisesi mezunu bir plastik-estetik ve rekonstrüktif cerrah. Türkiye’de aldığı tıp eğitiminden sonra yıllarca Viyana’da yaşadı, artık İstanbul’da. Yazları, bulduğu her fırsatta çocukluk anılarıyla dolu Çeşme’ye, Alaçatı’ya atıyor kendini. Aynı zamanda çok iyi bir sörfçü. Diğer zamanlarda o kongre senin, bu ülke benim şeklinde bol bol geziyor. Kargül, geçen ay gittiği Fas’ın iki şehrini, Marakeş ve Casablanca’yı anlattı.
Sizi en çok etkileyenler neydi Fas’ta?
- Casablanca’da uyanıyorsunuz, karşınızda Atlas Okyanusu. Marakeş’te uyanıyorsunuz, karşınızda Atlas Dağları. Ben deniz çocuğuyum, ilk defa okyanus görmüyorum ama Atlas Okyanusu beni inanılmaz etkiledi. O sessiz kumsal ve karşısındaki dalgaların büyüklüğü... 45 dakika büyülenmiş gibi kıyısında oturdum.
Casablanca’da neler mutlaka görülmeli?
- Casablanca’da deniz kenarında Mekke’den sonra dünyanın en büyük camii var: 2. Hasan Camii. Minaresi 200 metre yükseklikte. Saat 17.00 gibi gittik, turistleri almıyorlardı. "Müslüman’ız, dua etmek için gireceğiz" deyince kelime-i şahadet getirtip Fatiha suresini okuttular inanmak için. Çok görkemli bir yapı. Kadınlara ayrılan bölüm tabii ki erkeklerin girebildiği alanlar kadar ihtişamlı değil. İçi gibi, avlusu da kocaman. Avlunun kenarındaki duvardan okyanusu seyrettiğim anı hiç unutmayacağım. Çok romantik bir deniz fenerleri var, çok güzel gözüküyor oradan. Bu ara biraz kendime dönüğüm, o cami bana o kadar iyi geldi ki... Ama sırf ben değilmişim; birlikte içeri girdiğim arkadaşlarım da çok farklı bir huzur buldu orada.
DAĞ SEVENLERİ ANLADIM
Deniz kenarında hayat nasıl?
- Peş peşe Beach Club’lar var. Çok güzel gözüküyorlar, o kadar düzgün ve bakımlı olmaları çok şaşırttı beni. Deniz çok dalgalı olduğu için kıyıya bir sürü deniz suyu havuzu yapmışlar. Deniz, dalga sörfü sevenler için tam cennet. Bir şey itiraf edeyim mi size; bugüne kadar hiçbir şeyi kıskanmadım, okyanus kıyısında kurulmuş bir estetik kliniğini görene kadar!
Marakeş ve Casablanca’nın farkı nedir sizin gözünüzde?
- Casablanca daha şehir şehir. Oryantal ruhu taşıyor ama İstanbul gibi büyük bir şehre daha çok benziyor. Fas’ın gerçek ruhu Marakeş’te saklı bence. Eski binalar ve portakal ağaçları başka bir hava veriyor şehre. Eski tarz mimari, modernle birleşmiş. Yapı Avrupai olsa bile öyle bir cam detayı var ki, farkı hissettiriyor. Her yer pırıl pırıl, mis gibi kokuyor.
Casablanca’dan Marakeş’e nasıl gittiniz?
- Dört buçuk saatlik bir otobüs yolcuğu yaptık. İyi ki de karadan gitmişiz. Başkent Rabat’ta mola verdik. Yol boyunca etraf dağ taş, aralarda portakal ağaçları ve tek tük ekili alanlar vardı.
Marakeş’te bir sabahınız?
- Otel odasında uyanıyorsunuz, karşınızda Atlas Dağları. Hava 30 derece ama dağların tepeleri karlı. Dört gün boyunca Atlas Dağları’na bakarak uyuyunca, dağları sevenleri de anladım. O ihtişam başka türlü bir huzur ve güven veriyor. Dağlara trekking turu var ama bir günlük bir yolculukmuş, ben gidemedim.
Marakeş’te neleri mutlaka görelim?
- Marakeş’i gezmenin en güzel şekli, kendinizi bir ara sokağa atıp kaybolmak. Mümkün olduğunda çok bina görmeye çalışın. Bazı sokaklar o kadar dar ki, üç kişi yan yana yürüyemiyor bile. Ama ne kendinizi kuytuda hissediyorsunuz ne de dar bir alana sıkışmış gibi. Çünkü binalar çok yüksek değil. Şehre yeşil, beyaz ve toprak renkleri, turuncular hakim. Her köşede, her bahçe duvarının arkasında bir sürpriz saklı. Zaten Avrupa sosyetesinin çok sevdiği bir şehir Marakeş. İnanılmaz evler, malikaneler var.
İDAM ALANINDA PANAYIR
Başka?
- Ben Villa Majorella Bahçelerine bayıldım. Kaktüsten nadir bulunan çiçeklere kadar birçok bitki türü var. Palas Bahai de çok hoşuma gitti. Eski bir ev, müzeye dönüştürülmüş. Tabii bir de Marakeş’in şu çok meşhur meydanı var: Jemaa el Fna. İndiana Jones filmlerinden gayet iyi tanıdığımız bir meydan. 19. yüzyıla kadar idam alanıymış, halk arasında Ölüler Meydanı da diyorlar. Meydanda yılan oynatıcısından incik boncukçuya kadar her şeyin satıldığı bir pazar var. Ama bence esas keyif, meydana açılan yollar ve onların bağlandığı minik sokaklarda. Ara sokaklardaki ressamlardan ve galerilerden mutlaka resim alın. Çok güzel Berberi, Tuareg tabloları var.
Peki gece hayatı?
- Marakeş’te muhteşem kulüpler var. Türkiye bile bu kadar çılgın değil bence. Orada çok meşhur olan Pasha’ya gittik bir gece. İçinde beş-altı ayrı mekan olması bir yana, aynı masada beş DJ birlikte çalıyordu. Bir yerdeki müzikten sıkıldınız mı, diğerine geçin... Techno, caz, pop, clubbing, chill out bölümleri var. Chill Out’un bir barı var, sadece onu seyretmeye bile gidebilirsiniz. Casablanca’nın gece hayatı daha çok yemek ve üstüne bar ağılıklı gibi. Muhteşem deniz mahsulleri var. Lokantalar, bizim Boğaz’daki gibi deniz kenarında sıralanmış. Üstelik fiyatlar son derece makul. Zaten bugüne kadar gördüğüm onlarca şehir arasında en pahalısı İstanbul.
İnsanlar nasıl? Kuzey Afrika insanı sıcakkanlıdır ama bazen bezdirir. Öyle hissettiniz mi?
- Fas insanı kendini Arap olarak kabul etmiyor; "Biz Arap değiliz, Berberi’yiz" diyorlar ve Arap imajından biraz sıkılmışlar. Gerçekten de çöl insanının ve kültürünün farklı halini, dinginliğini görüyorsunuz. Hepsi çok kibar ve çok yardımsever, sürekli şükrediyorlar. Müslümanlar ve dinlerine çok saygılılar ama kadınların sokakta türbanlı dolaşması yasak.
NOKTA NOKTA MARAKEŞ
á Restoranlar: Bo&zin ve Le Foundouk.á Kahve: Grand Cafe Dela Poste (şehrin en eski kafesi, koloniyal stilde, inanılmaz güzel) á Gece hayatı: Palais Jad Mahal ve Pasha.
EN SEVDİĞİ 5 YER
á Datça-Knidos á Çeşme-Alaçatı á Trento Kasabası (Kuzey İtalya)á Marakeş á İstanbul Boğazı
seyahatte ne okuyor
Önceden vakit bulamadığı için rehber kitabı seyahatte okuyor. Son seyahatinde sufilikle ilgili bir kitap okumuş.
ne yiyor, ne içiyor
Yemeğe bayılıyor. Seyahatten önce gideceği yerden çok mutfağını çalışıyor. "Sokaktan yemeyin" gibi önerileri hiç kaale almıyor, beğendiği her şeyi yiyor.
ne giyiyor
Sıcak yerlerde askılı elbise ve sandalet giyiyor. Daha soğuk yerlerde rahat pantolon.
neyle seyahat ediyor
Uçak ve ülke içinde trenle.
nerede kalıyor
Yerel ruhu yansıtan butik otelleri seviyor.
kimle seyahat ediyor
İlkokul arkadaşı Aylin Uğun en sevdiği yolculuk arkadaşı.
çantasının olmazsa olmazları
Pasaportu ve parası dışında hiçbir şeye ihtiyacı yok. Eksik olanı oradan alıyor.
oradan ne alıyor
Bir haftalık yolculuğa bile sırt çantasıyla gidiyor ama alışveriş sevdiği için dönüş yolunda mutlaka bir bavul satın alıyor. Aldıkları, otantik objeler, yerel spesiyaliteler.
- Casablanca’da uyanıyorsunuz, karşınızda Atlas Okyanusu. Marakeş’te uyanıyorsunuz, karşınızda Atlas Dağları. Ben deniz çocuğuyum, ilk defa okyanus görmüyorum ama Atlas Okyanusu beni inanılmaz etkiledi. O sessiz kumsal ve karşısındaki dalgaların büyüklüğü... 45 dakika büyülenmiş gibi kıyısında oturdum.
Casablanca’da neler mutlaka görülmeli?
- Casablanca’da deniz kenarında Mekke’den sonra dünyanın en büyük camii var: 2. Hasan Camii. Minaresi 200 metre yükseklikte. Saat 17.00 gibi gittik, turistleri almıyorlardı. "Müslüman’ız, dua etmek için gireceğiz" deyince kelime-i şahadet getirtip Fatiha suresini okuttular inanmak için. Çok görkemli bir yapı. Kadınlara ayrılan bölüm tabii ki erkeklerin girebildiği alanlar kadar ihtişamlı değil. İçi gibi, avlusu da kocaman. Avlunun kenarındaki duvardan okyanusu seyrettiğim anı hiç unutmayacağım. Çok romantik bir deniz fenerleri var, çok güzel gözüküyor oradan. Bu ara biraz kendime dönüğüm, o cami bana o kadar iyi geldi ki... Ama sırf ben değilmişim; birlikte içeri girdiğim arkadaşlarım da çok farklı bir huzur buldu orada.
DAĞ SEVENLERİ ANLADIM
Deniz kenarında hayat nasıl?
- Peş peşe Beach Club’lar var. Çok güzel gözüküyorlar, o kadar düzgün ve bakımlı olmaları çok şaşırttı beni. Deniz çok dalgalı olduğu için kıyıya bir sürü deniz suyu havuzu yapmışlar. Deniz, dalga sörfü sevenler için tam cennet. Bir şey itiraf edeyim mi size; bugüne kadar hiçbir şeyi kıskanmadım, okyanus kıyısında kurulmuş bir estetik kliniğini görene kadar!
Marakeş ve Casablanca’nın farkı nedir sizin gözünüzde?
- Casablanca daha şehir şehir. Oryantal ruhu taşıyor ama İstanbul gibi büyük bir şehre daha çok benziyor. Fas’ın gerçek ruhu Marakeş’te saklı bence. Eski binalar ve portakal ağaçları başka bir hava veriyor şehre. Eski tarz mimari, modernle birleşmiş. Yapı Avrupai olsa bile öyle bir cam detayı var ki, farkı hissettiriyor. Her yer pırıl pırıl, mis gibi kokuyor.
Casablanca’dan Marakeş’e nasıl gittiniz?
- Dört buçuk saatlik bir otobüs yolcuğu yaptık. İyi ki de karadan gitmişiz. Başkent Rabat’ta mola verdik. Yol boyunca etraf dağ taş, aralarda portakal ağaçları ve tek tük ekili alanlar vardı.
Marakeş’te bir sabahınız?
- Otel odasında uyanıyorsunuz, karşınızda Atlas Dağları. Hava 30 derece ama dağların tepeleri karlı. Dört gün boyunca Atlas Dağları’na bakarak uyuyunca, dağları sevenleri de anladım. O ihtişam başka türlü bir huzur ve güven veriyor. Dağlara trekking turu var ama bir günlük bir yolculukmuş, ben gidemedim.
Marakeş’te neleri mutlaka görelim?
- Marakeş’i gezmenin en güzel şekli, kendinizi bir ara sokağa atıp kaybolmak. Mümkün olduğunda çok bina görmeye çalışın. Bazı sokaklar o kadar dar ki, üç kişi yan yana yürüyemiyor bile. Ama ne kendinizi kuytuda hissediyorsunuz ne de dar bir alana sıkışmış gibi. Çünkü binalar çok yüksek değil. Şehre yeşil, beyaz ve toprak renkleri, turuncular hakim. Her köşede, her bahçe duvarının arkasında bir sürpriz saklı. Zaten Avrupa sosyetesinin çok sevdiği bir şehir Marakeş. İnanılmaz evler, malikaneler var.
İDAM ALANINDA PANAYIR
Başka?
- Ben Villa Majorella Bahçelerine bayıldım. Kaktüsten nadir bulunan çiçeklere kadar birçok bitki türü var. Palas Bahai de çok hoşuma gitti. Eski bir ev, müzeye dönüştürülmüş. Tabii bir de Marakeş’in şu çok meşhur meydanı var: Jemaa el Fna. İndiana Jones filmlerinden gayet iyi tanıdığımız bir meydan. 19. yüzyıla kadar idam alanıymış, halk arasında Ölüler Meydanı da diyorlar. Meydanda yılan oynatıcısından incik boncukçuya kadar her şeyin satıldığı bir pazar var. Ama bence esas keyif, meydana açılan yollar ve onların bağlandığı minik sokaklarda. Ara sokaklardaki ressamlardan ve galerilerden mutlaka resim alın. Çok güzel Berberi, Tuareg tabloları var.
Peki gece hayatı?
- Marakeş’te muhteşem kulüpler var. Türkiye bile bu kadar çılgın değil bence. Orada çok meşhur olan Pasha’ya gittik bir gece. İçinde beş-altı ayrı mekan olması bir yana, aynı masada beş DJ birlikte çalıyordu. Bir yerdeki müzikten sıkıldınız mı, diğerine geçin... Techno, caz, pop, clubbing, chill out bölümleri var. Chill Out’un bir barı var, sadece onu seyretmeye bile gidebilirsiniz. Casablanca’nın gece hayatı daha çok yemek ve üstüne bar ağılıklı gibi. Muhteşem deniz mahsulleri var. Lokantalar, bizim Boğaz’daki gibi deniz kenarında sıralanmış. Üstelik fiyatlar son derece makul. Zaten bugüne kadar gördüğüm onlarca şehir arasında en pahalısı İstanbul.
İnsanlar nasıl? Kuzey Afrika insanı sıcakkanlıdır ama bazen bezdirir. Öyle hissettiniz mi?
- Fas insanı kendini Arap olarak kabul etmiyor; "Biz Arap değiliz, Berberi’yiz" diyorlar ve Arap imajından biraz sıkılmışlar. Gerçekten de çöl insanının ve kültürünün farklı halini, dinginliğini görüyorsunuz. Hepsi çok kibar ve çok yardımsever, sürekli şükrediyorlar. Müslümanlar ve dinlerine çok saygılılar ama kadınların sokakta türbanlı dolaşması yasak.
NOKTA NOKTA MARAKEŞ
á Restoranlar: Bo&zin ve Le Foundouk.á Kahve: Grand Cafe Dela Poste (şehrin en eski kafesi, koloniyal stilde, inanılmaz güzel) á Gece hayatı: Palais Jad Mahal ve Pasha.
EN SEVDİĞİ 5 YER
á Datça-Knidos á Çeşme-Alaçatı á Trento Kasabası (Kuzey İtalya)á Marakeş á İstanbul Boğazı
seyahatte ne okuyor
Önceden vakit bulamadığı için rehber kitabı seyahatte okuyor. Son seyahatinde sufilikle ilgili bir kitap okumuş.
ne yiyor, ne içiyor
Yemeğe bayılıyor. Seyahatten önce gideceği yerden çok mutfağını çalışıyor. "Sokaktan yemeyin" gibi önerileri hiç kaale almıyor, beğendiği her şeyi yiyor.
ne giyiyor
Sıcak yerlerde askılı elbise ve sandalet giyiyor. Daha soğuk yerlerde rahat pantolon.
neyle seyahat ediyor
Uçak ve ülke içinde trenle.
nerede kalıyor
Yerel ruhu yansıtan butik otelleri seviyor.
kimle seyahat ediyor
İlkokul arkadaşı Aylin Uğun en sevdiği yolculuk arkadaşı.
çantasının olmazsa olmazları
Pasaportu ve parası dışında hiçbir şeye ihtiyacı yok. Eksik olanı oradan alıyor.
oradan ne alıyor
Bir haftalık yolculuğa bile sırt çantasıyla gidiyor ama alışveriş sevdiği için dönüş yolunda mutlaka bir bavul satın alıyor. Aldıkları, otantik objeler, yerel spesiyaliteler.