36 saatte Sevilla

Mağribi üslubu sarayları, görkemli Katolik festivalleri, büyüleyici flamenkosuyla yaşayan sahne gibidir. Bu özellik, en zor zamanlarda bile şehrin dinamizmini korumasını sağlar. Dar sokaklarda hep yeni restoranlar, mağazalar, sanat mekanları açılır. Misafirperver yaklaşım hiç değişmez.

Cuma

15.00
Tartışmalı petekler
Sevilla’da son yıllarda pek çok iddialı mimari proje gerçekleştirildi. Hiçbiri Alman mimar Jürgen Mayer-Hermann’ın mantar ve petek benzeri Metropol Parasol’ü kadar ilgi çekmedi. Tarihi bölgede, Plaza de La Encarnación’un yanı başında yükselen yapı 2011’de tamamlandı. Ve seçilen alan, tasarım, bütçesiyle büyük tartışmalar yarattı. Yapıda arkeoloji müzesi, bar ve restoranların yanı sıra soluk kesici panoramik şehir manzarası seyredebileceğiniz bir de teras bulunuyor.

18.00
Çifte klasik
Gençler arasında işsizlik tavan yapsa da kentte yeni açılan en ilginç mekanlar gençlere yönelik. Örneğin öski bir depodan dönüştürülen Red House Art & Food, restoran, bar, gösteri sanatları merkezi ve sanat galerisi. Mağazasında geçen yüzyıldan kalma koltuklar, 60’ların stilinde abajurlar indirimli fiyatlarla satılıyor. Yakınlardaki Wabi Sabi, biraz daha kaliteli ürünler sunuyor. Tasarımcı María López Vergara’nın üç yıl önce açtığı mağazada 1920’lerin Fransız Art Deco üslubunda, oymalı meşe yemek masalarından (6300 TL), eski soda şişelerinden lambaya kadar her şeyi bulabilirsiniz.

21.30
Tapas saati
Sevilla’da akşam yemeği bir ritüel. Erken saatte ve yalnız oturulmuyor masalara. Yemek gece yarısına kadar sürüyor. Turunuza 1850’lerde açılan Casa Morales’ten başlayın. Salchicha al vino blanco, yani beyaz şarapla pişirilmiş sosisin meze boyutundaki porsiyonu 6 TL. Tavandan dev Serrano salamları sarkıyor, fıçıdaki beyaz şaraplar duvardan çıkan musluklardan akıyor. Ardından Bodeguita Romero’da tandır biftek, tavuk, sosis karışımı sandviçleri (succulent pringá montadito) tadın (porsiyonu 7,5 TL). Tapas turunu özel bir atmosfere sahip Las Columnas’ta noktalayın. Siparişiniz bar tahtasına tebeşirle yazılıyor, ızgara et, manchego peyniri dolu minik tabaklar önünüzde sıraya giriyor, buzlu Cruzcampo biraları birbirini izliyor. Bira, meze ortalama 18 TL.

24.00
Sokaklar hep canlı
Paskalya haftasında pek az şehir Sevilla kadar renkli olabilir. Gece yarısı düzenlenen geçit törenlerinde, omuzlar üzerinde taşınan dev dini objeler, çiçekle süslü heykeller, resimler, ikonalar ve kortejdekilerin kıyafetleri görülmeye değer.

Cumartesi

11.00
Mağribi eğlencesi
Sevilla, taşları dantel gibi işleyen ‘mudejar’ üslubu yapılarıyla ünlü. Müslüman - Hıristiyan taş ustalarının birlikte oluşturdukları bu üslubunun en görkemli eseri geçmişin Mağrip kalesi, Alcazar Sarayı. 15 ve 16’ncı yüzyılların mudejar üslubunu tanıtan sürekli sergi geçen yıl, yeni restore edilen Marquis la Algaba Sarayı’nda açıldı. Sevilla Mudejar Sanatı Merkezi’nde tarihsel süreç anlatılıyor, bu mimarinin örneği olan Arkeoloji Müzesi ve katedraller tanıtılıyor. Sergiye giriş ücretsiz.

14.00
Pazar oyunu
Kentin 18’inci yüzyıldan kalma en eski pazarı Feria, çatısı camlı, ışık dolu iki tarihi binada. Yapılar 13’üncü yüzyıldan kalma Omnium Sanctorum Kilisesi’nden dar bir sokakla ayrılıyor. Kasaplar, manavlar beyaz fayans kaplı küçük dükkanlarından dışarıya, tezganların üstüne taşmış. Balıkçıların açıktaki tezgahları taze deniz ürünleriyle dolu. Müşteriler geniş kemerli kapılardan geçerek giriyor pazara. Siz de Sevillalılara katılın, pazarın harika tapas barı La Cantina’dan öğle yemeği için atıştırmalık bir şeyler alın. Izgara sardalye, salama sarılmış karides, yayın balığı kızartması meşhur. Toplam yemek maliyeti yaklaşık 60 TL.

16.00
Alışverişteki azize
Metropol Parasol’ün kuzeyinde yenilenen Regina Pazarı semtinde kentin en özgün butiklerini göreceksiniz. Örneğin Calle Regina’daki La Despensa Ecologica’dan Endülüs’te yapılmış turunç reçeli, zeytinyağı alın. Verde Moscu, organik gıda sertifikalı bir mağaza. Sertifikalı organik gıdalar, üreticisinden yerel giysiler, ayakkabılar yerel zanaatkarların eseri. Ayrıca Nepalli kadın kooperatiflerini desteklemek amacıyla satılan elişi yün kazaklara, ayakkabılara gözatın. Sonra sol eğilimli kitapçı Un Gato en Bicicleta’daki ilginç sanat kitaplarını, deneysel İspanyol romanlarını inceleyin. Kitapçı sohbet toplantıları düzenliyor, sergilere ev sahipliği yapıyor, söyleşi ve konserlere sahne oluyor.

21st-Century Tapas |
Tapas doesn’t have to mean traditional. At La Azotea, families and off-the-clock professionals pack into the small, modern dining room to sample tasty cross-cultural concoctions like soy-marinated tuna belly topped with black olive tapenade, and pork cheek in red wine sauce with sharp goat cheese gratin. Since opening on Calle Mateos Gago in 2009, La Azotea has added two more central locations and a scaled-down abacería (food shop) with drinks and cold tapas. Lunch for two, about 40 euros.

21.00
21’inci yüzyıl tapas efsanesi
Tapasın mutlaka geleneksel olması gerekmez. La Azotea’nın küçük, modern yemek salonuna sığışan müşteriler kültürler arasında köprü olabilecek yemeklerin tadına bakıyor: Siyah zeytin ezmesi soslu ızgara ton balığı, kırmızı şarap sosunda pişirilmiş, keçi peyniriyle gratine edilmiş domuz yanağı... La Azotea, Calle Mateos Gago’da 2009’dan bu yana hizmet veriyor. Bu arada şarkuteri bölümü daraltıldı ve kent merkezinde iki şubesi daha açıldı. İki kişi ortalama 120 TL.

23.30
Arka odada flamenko
Hangi yöne yürürseniz mutlaka bir turistik flamenko gösterisine rastlayacaksınız. Guadalquivir Nehri’ni geçip eski Çingene mahallesine gidin. Mahalledeki barlar flamenkonun yerleşmesinde önemli işlev sahibi. Casa Anselma’nın dışında toplanan halka katılın. Gece yarısı açılan salonda izleyicileri bizzat sahnedeki ünlü dansçı karşılıyor. Ve sonra topuklarla ritm tutulan, içkilerle ateşlenen geleneksel flamenko şovu başlıyor. Giriş ücretsiz, fakat içki almazsanız Anselma’nın gazabına uğrayabilirsiniz...

Pazar

11.00
Kutsal kurabiyeler
Dinsel obje satışları azaldığı için Sevilla’nın güzel manastırları alternatif gelir kaynaklarına yöneldi. Asırlık tariflerden kurabiye pişirip satıyorlar. Convento de San Leandro, 15’inci yüzyıldan kalma tariflerden yumurta sarısı ve limonla yapılan ‘yemas de San Leandro’ adlı şekerlemesiyle ünlü. Paskalya döneminde hazırlanan ve ballı, çikolatalı lokma tatlısını andıran ‘dulces de chocolate’ ya da ‘pestiños’u 17’nci yüzyıldan kalma Convento de Santa Ana’da deneyebilirsiniz. Kilisenin altarındaki 1627 tarihli ahşap oyma Meryem ve St. Anne heykeli ‘ahşabın tanrısı’ lakaplı Juan Martínez Montañés tarafından yapılmış. Son olarak Convento de Santa Paula’ya uğrayın. 13’üncü yüzyıldan kalma gotik kulesini görün, kavanozlanmış ayva ve incir reçeli alın. Kiliselerde satılanlara ödeyeceğiniz en yüksek fiyat 18 TL.

13.00
Zamanda yolculuk
Metropol Parasol’deki Past View (Geçmişteki Görünüm) firması tarihi şehir turuna ileri teknolojiyi eklemiş. I-Phone uyumlu video gözlükleriyle Sevilla’nın merkezinde gezmek, tarih profesörü eşliğinde yürümeye benziyor. Hologramlı projeksiyonlar, yapılara özel hazırlanmış video tanıtımlar size “artırılmış gerçeklik” deneyimi yaşatacak. Tarihi meydanlarda geçmişin kahramanlarıyla buluşacaksınız. Plaza de San Francisco’da 1597’ye ışınlanıp yazar Miguel de Cervantes’in yolsuzluk suçlamasıyla hapsedilişine tanık olacaksınız, Alcazar Sarayı’nda 1198’e, Müslüman Al-Andulus günlerine gideceksiniz. İki saatlik tur fiyatı 45 TL.

Nasıl gidilir
Bu hafta İstanbul’dan Sevilla’ya gidiş - dönüş iki aktarmalı biletler Air France’da 1831 TL, direkt uçuşlar TAP Portugal’da 2587 TL’den başlıyor.