GeriSeyahat Selanik’in kuzeyi kayakçıların gözdesi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Selanik’in kuzeyi kayakçıların gözdesi

Selanik’in kuzeyi kayakçıların gözdesi

Selanik deyince aklımıza çoğunlukla Mustafa Kemal’in doğduğu ev, İzmir’e benzeyen kordonboyu, Beyaz Kule’si, kaliteli tavernaları, İstanbul’un geçmişte kalan nostaljik Rum meyhaneleri gelir.

Oysa kent çevresinde en uzağı 120 kilometre mesafede dört kayak merkezi bulunuyor. Bunlardan en yenisi, Makedonya sınırındaki Voras Sıradağları’nda. Ülkenin en yüksek kayak merkezi Kaymakçalan bu yıl özelleştirildi. THY’nin Selanik’e gidiş dönüş 99 Euro’luk kampanyasını değerlendiren bölge turizmcileri, butik köyü Aghios Athanasios’ta konaklamayı içeren çok cazip paketlerle Türk kayakçıları ağırlamaya hazırlanıyor.

Makedonya’nın ortasında, kuzeyden batıya uzanan 50 kilometre uzunluğundaki görkemli Voros Sıradağları iki ülkeyi birbirinden ayırıyor. Kuzeyi Makedonya Cumhuriyeti. Güneyi Büyük İskender’in doğduğu topraklar, Osmanlı’nın Vodina, Yunanistan’ın Pella vilayeti. Sıradağların zirvesi bugün de yaygın olarak Türkçe ismiyle anılıyor: Kaymakçalan. 2524 metrelik zirvenin yakınında ne süte kaymak çalan var ne de kaymak... Ekimden mayısa bölgeyi kaplayan kaymak gibi kar nedeniyle bu isim seçilmiş. Zirveye yakın bir düzlüğün hâlâ “Türk Çayırı” adıyla anılması, geçmişte bölgenin yaylacı Osmanlı köylülerince kullanıldığını, dolayısıyla kaymak üretildiğini düşündürse de bugün bölgede kaymak geleneğinden iz yok.
Berrak bir havada, Kaymakçalan Kayak Merkezi’nin 2400 metreye kadar çıkan pistlerinden çevreye baktığınızda manzara soluk kesici: Kuzeyde Makedonya’nın, batıda Florina’nın yüksek dağları, suları çekilince birbirinden ayrılan Petron ve Vegoritida gölleri, güneyde boydan boya meyve bahçeleriyle kaplı Karacaova, hemen ardında 3-5 Pigadia kayak merkezinin bulunduğu ağaç kaplı tepeler, kuş uçumu 90 kilometre uzakta Selanik Körfezi...

ZİRVEDEN GEÇEN SINIR

1915’te Fransızlar’ın yayımladığı bir haritaya bakılırsa, Kaymakçalan’ın kuzeyden çevrelediği geniş Karacaova ağırlıklı olarak Müslüman köyleriyle doluydu. Makedonyalılar zirveye yakın üç büyük köy kurmuş, Rumlar ise Müslümanlarla yaşamayı tercih etmişti. 1916 Eylülü’nde bu güzel coğrafya bir felaket yaşadı. Kaymakçalan’ı ele geçirmek isteyen Bulgar ve Sırp orduları çarpıştı, birkaç günde dağlarda 10 bin asker öldü, zaferi Sırplar kazandı. Ardından 1923’teki Mübadele’de bölgenin Müslümanları, Anadolu’daki Rumlar’la yer değiştirdi. Acılı günlerden geriye, zirveden geçen sınır çizgisinin yanıbaşındaki şapel kaldı. Sırplar ölen askerlerin anısına yaptıkları zarif binaya İlyas Peygamber’in adını vermiş. Bölgenin turizm broşürlerinde kullanılan şapel karla kaplandığında sürrealist bir heykele dönüşüyor.
2040 metre irtifadaki Kaymakçalan Kayak Merkezi’nin paletli kar otobüsüne (snowcat) bindiğinizde, 30 dakikada 3 kilometrelik yolu geçip, 2501 metre irtifadaki bu güzel yapıya ulaşıyorsunuz. Şapel, kar motosikleti turlarının da zirvedeki durağı. Dağın güneybatı yönündeki mekanik tesisler ve pistler şapele kuşuçumu bir kilometre uzaklıktan başlıyor.
Kayak merkezi 1995’te bölge valiliğince kuruldu, 2001’de işletmeye açıldı. Bu yıl Selanikli üç turizmciye kiralandı. Snow Motion firması üç yıllık ön kiralamanın ardından 25 yıllık anlaşmayla Kaymakçalan’ı ülkenin en büyük kayak merkezine dönüştürmeyi planlıyor. Tesisler şu andaki durumuyla da pek küçük sayılmaz. Dördü orta zorlukta, diğerleri yeni başlayanlara hitap eden 13 pistinin en uzunu 3,5 kilometre. Ayrıca snowbord parkı bulunuyor. 2076 metre irtifadan 2480 metreye uzanan mekanik tesisler bir telesiyej, üç T bar, iki baby-lift’ten oluşuyor.
Kayak merkezinin ana binası aynı zamanda otel, bar, restoran, kafeterya ve doktorlu sağlık merkezi. Üst katındaki dokuz süit şu anda restorasyonda. Kayak takımı, giysi, kar motosikleti kiralama, kayak ve snowboard okulları farklı firmalar tarafından yürütülüyor. Günlük skipass, kayak, snowboard kirası 10’ar Euro. Kayak dersinin saat ücreti 35, kar otobüsüyle dağ turu 20 Euro. Aghia Athanasios’tan kayak merkezine saat başı servis aracı kalkıyor. Ayrıca Selanik’ten günlüğü 29 Euro’ya gidiş-dönüş ulaşım, günlük skipass, ücretsiz kayak takımı dahil turlar organize ediliyor. Aghia Athanasios’ta üç yıldızlı otelde 27, dört yıldızlı otelde 40 Euro’ya çift kişi yarım pansiyon konaklama imkanı sunuluyor. Hava koşulları ve turlarla ilgili bilgileri web sayfasından duyuruyor. (www.kaimaktsalan.gr / www.silverholidays.gr)

YALOVALI RUMLAR’IN YENİ TERMAL’İ

Kaymakçalan yakınında iki büyük yerleşim bulunuyor: Pella Vilayeti’nin başkenti Edessa (Vodina) ve Aridea (Subotsko). İsmini Şanlıurfa’daki antik şehirden alan Edessa, dağ yamacındaki bir düzlüğe kurulmuş. Geniş bir ovaya yukarılardan bakıyor. “Su şehri” olarak tanınıyor. Caddeleri su kanalları, dev çınar ağaçlarıyla süslü. Sokaklarında tek tük restore edilmiş tarihi evlere rastlanıyor. Yaklaşık 50 metreden dökülen Karanos şelalesi ve altındaki mağara Edessa’nın en ünlü turistik yeri. Aridea ise sıradan bir şehir. Yakınındaki Loutra Loutrakiu şaşırtıcı şekilde Yalova Termal’e benziyor. Zaten bu bölgede yaşayanlar da Mübadele’de Yalova’dan göçen Rumlar. Loutra’nın açık hava termal havuzları, özel kabinli termal havuzları ve 14 odalı oteli yıl boyunca açık.
Kaymakçalan’ın eteklerindeki Karacaova, Vegonitida (Ostrovo) Gölü’nün çekilen sularıyla genişlemiş. Gözalabildiğine uzanan kiraz, şeftali, elma, kayısı bahçeleriyle kaplı. Büyük İskender’in Mezopotamya’dan getirdiği söyleniyor bu ağaçları. Kışın çıplak kiraz ağaçlarının kırmızı üst dallarıyla renklenen ova baharda, ağaçlar çiçek açtığında başdöndürücü bir güzelliğe bürünüyor.
Ovadaki küçük köylerden herbirinin bir öyküsü var. Örneğin gölün yanıbaşındaki eski Makedon yerleşimi Xanthogia’nınkini (Rosilovo) cazcı Kostas Theodorou’dan dinlemek lazım. Kontrbasçı, geçen ay Yunanistan’da yayımlanan “Rousilvo” albümünde, etkileyici bir müzikle aralıyor tarihin sayfalarını. Tüm erkeklerin Alman işgali sırasında direniş hareketine katıldığını, 1980’lere kadar köyde sadece dulların yaşadığını, nihayet evlerin terk edilip göl kıyısında yeni bir yerleşim kurulduğunu anlatıyor. Bu arada idama şarkı söyleyerek giden öğretmen Mirka’yla tanıştırıyor dinleyicilerini. Yaşlı kadınların sesinden ağıtlar ve konuşma kesitlerini doğaçlamalarla zenginleştiriyor. Edessa pazarında sesini kaydettiği bir köylü “Sabah pencereni açtığında bülbül sesleri dolar odana” diye anlatıyor köyünü. Dağlara sevgisini sunuyor. Söz Kaymakçalan’a geldiğinde, özelleştirilmesine muhalefetini aktarıyor: “Oksijen özelleştirilemez!”

TERK EDİLEN KÖY ÇAĞ ATLADI

Aghios Athanasios, Vegonitida’nın kuzeyinde 1200 metre irtifaya kurulmuş sıradışı bir köy. Yerleşik nüfusu 3; kışın hafta sonlarında, özellikle noel ve tatillerde 12 bin kişiyi ağırlıyor! 800 villası, toplam 2500 yataklı 45 oteli, 22 restoran ve 8 barı, kısacası tüm binaları taştan, geleneksel mimariye uygun yapılmış. Köyün geçmişi 16’ncı yüzyıla uzanıyor. Eski adı Çegan. Makedonlarla az sayıda Rum, uzun yıllar huzur içinde yaşamış Çegan’da. Sonra gençler büyük kentlere göçmeye, nüfus yaşlanmaya başlamış. 1988’de köylüler kışın üç metreyi bulan kardan bunalıp, dört kilometre aşağıda, ovaya yakın Yeni Athanasios köyünü kurup buraya taşınmış. Evleri yıkılan, terk edilen köyü ülkenin en popüler kış turizmi merkezlerinden birine dönüştüren kişi, Selanik’in önde gelen kuyumcularından George Vildiridis. Kırklareli kökenli bir aileden gelen Vildiridis, 1996’da bir dostunun önerisiyle köyü görüp, yarısını satın almış. 200 müstakil ev inşa edip, dostlarının, müşterilerinin yerleşmesini sağlamış. Ardından diğer yatırımcılar gelmiş, ikisi dört yıldızlı, üçü üç yıldızlı oteller inşa edilmiş. Köyün mimari dokusu özel yasayla korunuyor. Merkezden 500 metre uzaklığa kadar tüm yapıların taş yapılması gerekiyor, bu sınırın dışındakiler de sıkı kontrol altında.
Köy, Kaymakçalan Kayak Merkezi’ne 16 kilometre uzaklıkta. Merkezinden kayak alanına ücretsiz minibüs servisi düzenleniyor. Dört yıldızlı otellerin oda fiyatları tam pansiyon hafta içi 90, hafta sonu 130 Euro civarında. Ancak kayak merkezi tarafından hazırlanan paket turlarda fiyatlar çok daha düşük.

NASIL GİDİLİR

* THY perşembe, cumartesi hariç her gün Selanik’e gidiş-dönüş 99 Euro’dan (244 TL) başlayan fiyatlarla uçuyor. Yolculuk süresi 55 dakika. (www.turkishairlines.com) * Metro Turizm her gün İstanbul’dan Selanik’e saat 10.00, 18.00, 22.00’de otobüs servisi düzenliyor. Yolculuk süresi 9 saat, fiyatı gidiş-dönüş 180 TL. (www.metroturizm.com.tr)

ÖDÜLLÜ ŞARAPÇI

Angelos Iatridis, yöre üzümleriyle dünyada adından söz ettiren azimli bir şarapçı. Petron ve Vegoritida gölleri arasındaki 69 hektar bağında, ikisi yerli toplam 15 türde üzüm üretiyor, bunlardan yılda 300 bin şişe şarap yapıyor. Başta ABD, Rusya olmak üzere 17 ülkeye satıyor. Ofisinin duvarları Dünya Şarap Birliği’nce tescilli yarışmalarda kazandığı ödüllerle dolu. “Altın madalyaların sayısı 100’e yaklaştı” diyor. Iatridis (45), Giresun kökenli bir ailenin torunu. Selanik Üniversitesi’nde kimya mühendisliği öğrenimi görüp, eğitimine Bordeaux’da devam etmiş. Üç yıl ünlü Fransız şaraphanelerinde çalışmış. Dönüp ortağıyla 2004’te Alpha Şarapları’nı kurmuş. Bugün ülkenin 13’üncü büyük şarapçısı. Ürünlerinin büyük bölümü kırmızı. Raf fiyatları 9,5-60 Euro arasında. Dikkat çekici başarısı yerel kırmızı ksino-mavro (Xinonavro) ve yerel beyaz malagousia ile madalyalar kazanması, Robert Parker gibi uzmanlardan yüksek puanlar alması. Örneğin Palmer, ksino-mavro 2008’e 90, aynı şarabın 2007’sine 92 puan vermiş. (www.alpha-estate.com)

CADDELER SÜRPRİZLER

Kentin sokakları meraklı gezginler için pek çok sürpriz barındırıyor. İşte bunlardan birkaçı...

* Elenidis’in Üçgeni: Baklava hamurunu andıran kat kat, çıtır, şerbete batırılmış, üçgen külahlar ve içinde soğuk, vanilya aromalı, beyaz krema... Eğer krema istemezseniz yerine özel dondurma... Selanik’in bu nostaljik tatlısının adı Elenidis ya da Panorama üçgeni. Karadeniz kökenli mucit pastacı Yannis Elenidis’in icadı bu tatlı. Mandıracılık, sütlü tatlı ustalığı yapan Elenidis, 1956’da kenti kuşbakışı gören Panorama semtindeki pastanesinde yapmış bu tatlıyı ilk kez. Trigona Panoramatos adıyla ünlenmiş. Yannis daha sonra işini pastacılık eğitimi alan oğulları Vangelis ve Kostas’a bırakmış. Elenidis’in diğer şubesi sahilde, Beyaz Kule’nin yaklaşık 100 metre ilerisindeki Stratigou Kallari Caddesi’nde. (www.elenidis.gr)
* Bit Pazarı: Kent merkezindeki Dikatrion Meydanı ve açıkhava müzesi görünümündeki antik Roma anfitiyatrosunun yanıbaşında. Olimpou ve Elefterius Vinizelos caddelerinin kesiştiği köşede, eski meyhanelerin arasında birçok antikacı bulunuyor. Burada kentin geçmişiyle ilgili objelere rastlayabilirsiniz. Ayrıca Agios Yiorgos Kilisesi yakınında çarşamba günleri Rotunda sokak pazarı kuruluyor. Burada da eski objelere rastlamak mümkün. 100 yıl ve daha eski objeleri yurtdışına çıkarmak için özel izin gerekiyor.
* Studio 51: Roma kalıntılarının yer aldığı Dimitrious Gunari Caddesi’nde (No: 46) dar bir kapıdan giriliyor Studio 51’e. Dar merdiven, zemin kattaki geniş salona iniyor. Selaniklilerin “müzikseverin tapınağı” adını taktığı plakçının sahibi Andonis Doskoris (65), baba tarafından Samsun Bafralı. “Tam 40 yıldır buradayım. Çok sayıda müzisyen arkadaşım var. Albüm yayımladıklarında bana getirirler. Büyük dağıtımcıların kârlı bulmadığı ve dağıtmadığı küçük firmaların tüm iyi albümlerini mağazamda bulunduruyorum” diyor. En ücra köylerin türküleri, geçmişin şanlı buzukicileri, kemençecileri, rebetleri, çağdaş Yunan klasik, caz müziğinin önemli bestecileri, yorumcuları... Onda yok yok. Doskoris’e bir isim, bir albüm sormaya görün... Bulana kadar çabalıyor, internetten araştırıyor. Bir süredir internetten de satış yapıyor. Türkiye’den Kalan Müzik’in albümlerini satmak istediğini söyleyip dert yanıyor:”Fakat dağıtımcı engelini bir türlü aşamıyorum...” (www.studio52.gr)
* Kağıtta balık: Rıhtımdaki lüks restoranlar, limandaki trendy Kitchen Cafe ilginizi çekmiyorsa, gerçek meyhane arıyorsanız Selanikte gitmeniz gereken yer Agora Modiano. (Ermou Komininon Caddesi No 32) Kasap, manav, balıkçıların bulunduğu bu kapalı çarşıda üç karakteristik meyhane bulunuyor: Mirovolos Simirni (Hoş kokulu İzmir), To Meteoro Vima tis Garidas (Karidesin Geciken Adımı), Bazagiazi... Hepsi uygun fiyatlı, turistlerin pek bilmediği mekanlar. Eğer bir zamanlar limana yanaşan gemilerin tayfalarına, şimdilerde öğrencilere, entelektüellere hizmet veren salaş bir balıkçıya gitmek isterseniz Santorini, Kos vapurlarının kalktığı limana inmeniz gerekir. Ladadika Mahallesi’ndeki Bakaliaros tu Aristo’nun (Aristo’nun Mezgitleri) kurucusu da Anadolu göçmeni. Bay Aristo’nun 1910’larda denizcilere sardalye, gümüş sattığı restoranını oğlu 1941’de büyütmüş. Rusya’dan gelen tuzlanmış mezgit satmaya başlamış. Bu gelenek günümüzde de devam ediyor. Tuzlanmış balıklar gece suda bekletiliyor, ertesi gün özel bir unlu karışıma batırılıp derin yağda kızartılıyor. Tepsiye serilen kağıt üzerinde, kızarmış patates, rus salatasıyla servis ediliyor. Ahtapot ızgara, kalamar tava, gümüş balığı diğer seçenekler. İçecek ise uzo ya da reçine şarabı... (Katouni No:3 / www.mpakaliaros.gr) Ladika ve Agora Modiano’nun meyhanelerinde fiyatlar neredeyse aynı: Ahtapot ızgara 8, kalamar tava 7, Yunan salatası 6, 35’lik reçine şarabı 2.80 Euro...
* Yeni cami: Yahudiliğin simgeleriyle Müslümanlığı buluşturan sıradışı bir yapı görmek istiyorsanız Beyaz Kule’den güneye doğru yürüyün, Archaiologikou Mauseiou Caddesi’ndeki Yeni Cami’ye uğrayın. Daha ilk adımınızda Davut’un Kalkanı olarak anılan yıldızla karşılaşmak sizi şaşırtacak. Daha sonra Yahudilikle ilgili birçok simgeye rastlayacaksınız bu yapıda. Geçen yüzyılın başında, İslam dinini kabul eden Hacı Mehmet Hayri Paşa yaptırmış camiyi. İtalyan mimar Vitiliano Poselli’nin yaptığı cami 1903’te ibadete açılmış. Günümüzde müze.
* Alatini Köşkü: Kentin güneyinde, bugün valilik binası olarak kullanılan Alatini Köşkü, İtalyan mimar Vitiliano Poselli’nin eseri. Yahudi banker Alatini için yapılan köşkte, 1909’da tahttan indirilen İkinci Abdülhamit üç yıl ikamet etmişti.

ZİYARETÇİSİ BİR YILDA YÜZDE 48 ARTTI

Mustafa Kemal’in doğduğu ev Aya Dimitriya Mahallesi’nde, Türk Konsolosluğu’nun içinde (Apostolu Pavlu No: 75). İki katlı yapıda Mustafa Kemal’in yaşamının son yıllarında kullandığı eşyalar, elbiseler sergileniyor. Binanın ikinci katında doğan Mustafa Kemal, askeri okuldaki eğitimini tamamladıktan sonra tekrar Selanik’e dönmüş, kurduğu Vatan ve Hürriyet adlı gizli örgütün önemli toplantılarını yine bu yapıda düzenlemişti. Balkan Savaşı’ndan sonra Yunan bir aileye satılan yapı 1937’de Türkiye’ye verildi. Dolmabahçe Sarayı’nın koleksiyonundan da yararlanılarak düzenlenip 1953’te müze olarak açıldı. Müzeyi 2010’da 27 bin kişi gezmişti, geçen yıl ziyaretçi sayısı 40 bin kişiye yükseldi. Müze yetkilileri artışı yeşil pasaportlara vize muafiyeti getirilmesine bağlıyor.

DİĞER YAKIN KAYAK MERKEZLERİ

* Elatochori: Pieria Bölgesi’nin aynı isimli dağında. Selanik’e 100 kilometre uzaklıkta. Sekiz pistinden ikisi orta zorlukta. Diğerleri yeni başlayanlar için. En uzun pist 3,5, toplamları 12 kilometre. 1410-1912 metre irtifalar arasındaki beş mekanik tesisten en uzunu 1287 metrelik telesiyej. 400 kişilik oteli, iki okul, üç ekipman kiralama merkezi bulunuyor. Geçen hafta bölgede kar kalınlığı iki metreydi. (www.elatohori-ski.gr) * Seli: Mathia Bölgesi’nin Vermio Dağları’nda üç kayak merkezi bulunuyor. En yüksek irtifadaki Seli, dağın güney batı yüzünde ve Selanik’e 95 kilometre uzaklıkta, 1955’ten bu yana hizmet veriyor. 1500-1900 metre irtifalar arasındaki 17 pistten altısı orta zorlukta, diğerleri başlangıç seviyesinde. Pistlerin başlangıç ve bitiş noktaları arasındaki maksimum irtifa farkı 370 metre. 11 mekanik tesisinden en uzunu 1600 metrelik teleski. Geçen hafta kar kalınlığı 110 santimetreydi. Kayak merkezinde Veria ve Selanik kayak kulüplerinin toplam 190 yataklı iki konaklama tesisi bulunuyor. (www.seli-ski.gr) * 3-5 Pigadia: İsmini dağda yaz için kar biriktirilen “3-5” adet kuyudan alıyor. Selanik’e 111 kilometre uzaklıkta. 1430-2005 metre irtifalar arasındaki 13 pistinin toplam uzunluğu dokuz kilometre. Biri zor, dördü orta zorlukta. En uzunu iki kilometre, başlangıç ve bitiş noktaları arasındaki irtifa farkı 370 metre. Yedi mekanik tesisten en uzunu 1500 metrelik teleski. Diğerleri T-bar ve baby lift. Kayak merkezinde 15 yataklı ikinci sınıf bir otel, 12 yataklı bir konukevi bulunuyor. (www.3-5pigadia.gr) Yunanistan’ın diğer 18 kayak merkezi hakkında detaylı bilgiyi internetten edinebilirsiniz: (www.gtp.gr/skicenters.asp / www.snow-forecast.com)

False