GeriSeyahat Himalayalar’da 17 günde 235 kilometre yürüdüm
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Himalayalar’da 17 günde 235 kilometre yürüdüm

Himalayalar’da 17 günde 235 kilometre yürüdüm

Almanya’da yaşayan öğretmen Neriman Postacı (53), aynı zamana amatör tiyatrocu, operacı. Her fırsatta seyahate çıkıyor. “Dünyanın görmediğim güzelliklerini, bilmediğim ülkelerin kültürlerini sağlıklı olduğum sürece keşfetmek istiyorum” diyor.

Eylülde, 2011 Mayısı’na kadar sürecek Uzakdoğu turuna başladı. Nepal, Tibet, Hindistan, Hong Kong’u gezdi. Şu anda Vietnam’da. Postacı, Himalayalar’da gördüğü köyleri, 5416 metredeki Throng La Geçidi’ne yaptığı yürüyüşü anlattı.

Türkçe - Almanca öğretmeni Neriman Postacı, Türkiye’de yüksek öğrenimini tamamlayıp yurtdışına çıktı. İlk gezisini 1982’de Moskova ve Leningrad’a yaptı. Avrupa’da birçok ülke gezdi. Ayrıca Endonezya, Küba, Dominik Cumhuriyeti, Çin, Kanada, Kuzey Amerika’nın doğu kıyısına ve Yeni Zelanda’ya gitti. 2002’de Güney ve Orta Amerika’da sekiz aylık seyahate çıktı. Eylülde başladığı tur için Asya ülkeleri ve görmediği diğer denizaşırı ülkeleri seçti. Yol hattını şu şekilde belirledi: Nepal, Tibet, Hindistan, Vietnam, Laos, Kamboçya, Tayland, Malezya, Hong Kong, Singapur, uzun yıllardır görmediği üniversite arkadaşını ziyaret etmek için tekrar Endonezya, Avustralya, Fiji Adaları, Ekvador, Galapagos Adaları ve son olarak New York. Gezisine 25 Eylül’de başladı, 2011 Mayısı’nda bitirecek. Postacı, iki ayı aşkın süredir yollarda. Günde ortalama 20-30 dolar harcıyor. “One World Ticket”ın sunduğu 36 bin millik paketini seçip, toplu uçak bileti aldı, 3700 Euro ödedi. (www.oneworldticket.com) Annapurna-Himalaya yürüyüşü, Tibet turları gibi özel turlar için de bütçe ayırdı: “Gideceğim ülkede, uğrayacağım ilk şehirde internet üzerinden otel rezarvasyonu yapıyorum. Lonely Planet tek rehberim. Ülkeler ve her bütçeye uygun otel, lokanta bilgisi var.”

YÜRÜYÜŞTE TÜM DÜNYADAN GEZGİNLERLE TANIŞTIM

Bu gezide en beğendiği yerlere gelince. “Nepal’de trekking bölgesi harikaydı, şehir olarak ise Phokara. Tibet’te Lhasa, Hindistan’da Jaisalmer, Udaipur, Jaipur ve Amritsa (Gold Temple)...” Unutamadığı anısı ise ekimin ilk iki haftasındaki Himalaya yürüyüşü: “Katmandu’dan bir seyahat acentası yardımıyla rehber ve taşıyıcı buldum. 18 günlük bir yürüyüş olacaktı. Ben Annapurna rotasını seçtim. 1300 metre irtifadaki Bhulbhule köyünden başladım. Annapurna Circuit Trek Map’ten faydalandım. Günde ortalama 6 - 8 saat yürüdüm. Yolda grupla ya da yalnız yürüyen onlarca kişiye rastladım. Hemen dostluklar kuruluyor, bazen günlerce birlikte yürünüyor, molada birlikte yemek yeniyor. Bu, yürüyüşün en güzel taraflarından biri. Herkes gezdiği yolları, yaşadıklarını anlatıyor, bilgi alışverişi yapılıyor.”

ZİRVEDEKİ ÇAY KEYFİ BAMBAŞKA

Peki Throng La Geçidi’ne nasıl vardı? “Geçidin zirvesi 5416 metre. Önce vücut yüksekliğe alışmalı. 3540 metredeki Manang’da bir gün mola verip, kademe kademe çıktık. En son 4540 metrede Throng Phedi Kampı’nda geceledik. Sabah 4.00’te zirve için uyandığımızda lapa lapa kar yağıyordu. 80 kişi, elimizde gece lambaları, arka arkaya dağı tırmanmaya başladık. Çıkacağımız ilk 400 metre rotadaki en dik yokuştu. Burayı geçip ilk çayevinde mola verdik. Sonraki 650 metrelik kesim çok dik değildi. 5,5 saatlik yürüyüşten sonra zirveye ulaştık. Soğuk ve rüzgarlı havada zirvedeki çayevinde çay içmenin tadı bambaşkaydı. 15-20 dakikalık bir moladan sonra 1650 metre yokuş aşağı inmememiz gerekiyordu. 1050 metre çıkış, 1650 metre iniş molalar haric 10 saat sürdü. Yürüyüş Naya Pul köyünde bitti. Buradan otobüslerle Pokhara şehrine geçtim. 17 günde 235 kilometre yürümüştüm.”
Dönüş yolunda gördüğü köyleri çok sevdiğini söylüyor Postacı. “Özellikle 1950 metredeki Ghandruk’u beğendim. Bir tepenin üzerine kurulmuş. Pirinç tarlaları ve portakal ağaçları köye ayrı güzellik katmış. Bu hattaki önemli yerlerden biri de 3200 metredeki Tatopani-Poon Hill. Burada güneşin doğuşu izleniyor. Onun için sabahın erken saatinde 350 metrelik bir çıkış yapıyorsunuz. İlginç şeylerle karşılaştık. Mesela bazı köyler meyve bahçesi gibi. 3000 metrede tropik meyve yetişiyor. Narenciye bahçelerinin yakınında pirinç tarlalarına rastlamak, bilmediğim domates türlerini görmek, tatmak gezime farklı bir renk kattı. Trekking başlangıcından zirveden sonraki ilk büyük köy olan Müktinath’a gelene kadar otomobil yok. Tek araç atlar. Yürüyüşçü sağlık sorunu yaşayınca at ya da helikopter yetişiyor. Trekking bölgesinde Manang köyünden sonra Budist yaşam biçimini görmeye başladım. Köye girişte ve çıkıştaki tapınaklarda silindir şeklindeki dua değirmenleri vardı. Çevirdikçe dualar evrene karışıyordu. En önemli Budist köy Muktinath idi ve buradaki Vishnu Tapınağı bir hac yeri gibiydi.”

En sevdiği beş yer: Buenos Aires, Antiqua (Guatemala), Barselona, Roma, Quebec City(Kanada)
Seyahatte ne okur: Gideceği yerle ilgili roman
Seyahatte ne yer ne içer: Yöresel yiyecekler, meyve suları
Neyle seyahat eder: Toplu ulaşım araçları
Nerede kalır: Çoğunlukla hostellerde
Kiminle seyahat eder: Yalnız ya da arkadaşlarla
Çantasının vazgeçilmezleri neler: Lonely Planet, uyku tulumu, roman
Gittiği yerden ne alır: Alışveriş yapmıyor

False