Birtat Restaurant

Kışın Heybeliada'yı, Büyükada'yı çok seviyorum. Yaz aylarında özellikle pazar günleri adanın keyfini çıkarmak mümkün olmuyor.

Piknik iç turizmi hafta sonlarında bu iki adayı kendisine hedef seçmiş durumda.

Özellikle Heybeliada dolup da taşıyor sıcak günlerde.

Vapurlarda ayakta bile yer bulmak zor oluyor.

Bu nedenle kış ayları adalar için mükemmel.

Vapurda sanki tek başınaymışsınız gibi hissediyorsunuz kendinizi.

Sıcak sahlep olması gereken kadar yoğun değil ama olsun, yine de dışarıda yağmur yağarken gemide sahlep yudumlamak dünyanın en güzel şeyi.

* * *

Adalara giderken ilk indiğimiz yer hep Heybeliada oluyor.

Biz bu adayı en çok seviyoruz.

Büyükada daha bir şehirleşmiş geliyor bana.

Apartmanlar daha bir içiçe Büyükada'da.

Heybeli'de ise ferahlığı daha güzel hissediyorsunuz.

Kasaba havasını daha mükemmel korumuş Heybeli.

Burada bir çay içtikten sonra gelen ilk vapurla Büyükada'ya öğle yemeğine geçiyoruz.

Vapurlar adalar arasında bedava olduğundan bilet alma verme gibi bir zorunluluk da yok.

* * *

Tabii Büyükada tüm adalar içinde lokanta kültürü açısından en zengin olanı.

Ben genellikle vapurdan çıkar çıkmaz hemen solda sahildeki lokantalara bayılıyorum.

Bunlar arasında en vaforim de BİRTAT.

Bundan böyle orayı sık sık ziyaret etmeyi bir adet haline getireceğim.

Aslında görünüşü çok sade.

Mezeler abartılı değil.

Ama fark hemen masaya bir büyük zeytinyağı şişesinin konulmasıyla kendisini gösteriyor.

Ben burada yediğim kalamarı İstanbul'da katiyen yiyemedim şimdiye kadar.

Müthiş tazeydi, inanılmaz derecede güzel pişirilmişti. Tek bir damla yağ çekmemişti ve üstelik her ısırışta kalamarın o dipdiri tazeliğini tadabiliyordunuz.

Ben bir patlıcan salatası istedim.

Üzerine bolca zeytinyağı gezdirdim. Tuz ve limonu ekledim.

Of Allahım, parmak yalatacak kadar lezzetliydi.

Lüfer yedik. Son derece basit ızgaralanmıştı.

Basitti de bunu tutturmak da ustalık ister.

Yani balığın tazeliğini nasıl anlatsam bilemiyorum.

Balığa da zeytinyağı gezdirdim. Galiba zeytinyağı bağımlılığı oluştu bende.

Artık sabahları da bir kaba zeytinyağı dolduruyorum.

Başka bir tabakta ise kekik, nane, tuz, karabiber, hafif kırmızı biber karışımı var.

Taze ekmeği ilk önce zeytinyağına sonra da karışıma batırıyorum.

Harika, harika.

Güne iyi başlıyor insan. Bunu yerken vücudunuza iyi bir şey yaptığınız gibi hisse kapılıyorsunuz.

* * *

Birtat öyle ucuz bir lokanta değil.

Yukarıda sıraladıklarım dışında midye tava yedik.

Bir küçük beyaz, bir küçük de kırmızı şarap içildi.

Finalde ise künefe geldi.

Büyükçe hazırlıyorlar künefeyi.

Dört kişilik hazırlıyorlar.

Masada bölüp iki kişilik bölümünü veriyorlar.

Ağızda dağılıyordu, peyniri, şurubu tam kıvamındaydı.

Bütün bu olay 20 milyon lira civarında tuttu.

Bir pazar keyfi için mutlaka ama mutlaka tavsiye ediyorum.

Adalara vapur Sirkeci'den, Kadıköy'den ve Bostancı'dan. Ayrıca Heybeli ve Büyükada'ya deniz otobüsü seferleri de var.

Birtat Büyükada'da

Tel:(216) 351 8890

Vapurdan çıkınca hemen solda kıyıda, kaçırmanız mümkün değil.