Sezon başında çifte şampiyon Anadolu Efes’in Play-Off grubuna girmekte zorlanacağı, dar bütçeli Zalgiris Kaunas’ın ise altıncı sırada olacağını söyleseler kim inanırdı? Efes mutlaka kazanılması gereken Play-Off karar maçını aldı dün akşam. Ataman’ın ‘yüksek tempoyla koşarak, fazla atma’ maç planı tuttu.
Klasikleşen ‘son çeyrek kabusu’nu yaşamadan maçı bitirmek için yaptığımız acele atışlara, isabetli hücumlarla karşılık vererek maçta kaldı rakip. Zalgiris kapasite yönünden tükenirken, suskun Beaubois de devreye girerek iş başı yaptı. Sakinliğimizi koruyup altın topların kıymetini bilerek uzun demlenmiş hücumları şık üçlüklerle süsledik. Zalgirisli oyuncular katiyen pes etmeden neredeyse gecemizi karartacaklardı... Neyse ki şut tesadüfüne dayalı basketbol oynayan, yay dışı şut sıkan yıldızlar topluluğumuz bu akşam senkronize olup bireysel becerilerini takım başarısına taşıdılar.
Koç Dimitris Itoudis “Onlar bizim, başkanımızın ve yönetimimizin yaratmaya çalıştığı hikayenin en önemli parçalarından biri” diyerek yana yakıla destek çağrısı yaparak taraftarı kapalı gişe salona çağırıyor ve fakat kimyasını bir türlü oturtamadığı takımı bermutat düşük enerjiyle baştan kara tırsık basketbol oynuyor... Çok önemli Peters ve Sloukas gibi son süpürücü, maç bitirme sihirbazı eksiklerine rağmen tüm kadroyu oyunun içinde sıcak tutan rotasyonlar yapan misafir takım oyuna ilk maçtaki gibi yüksek tempolu girdi ve tüm maçı da böyle sürdürdü. Onlar kendi sahalarında oynarmışçasına toplamda 17/29 (%59) isabetli üçlüklerle yağmur gibi sayı üretirken Fenerbahçe pasif kalınca 21 fark yaparak soyunma odasına gittiler.
EVDE GiBi ATTILAR
İkinci yarıdaki Fenerbahçe’nin Guduric ve Melih’le ateşin altını yakarak maçı kurtarma çalışmalarına, oyunu boş vitese atarak reaksiyon verdi Olympiakos. Üstümüze fazla gelmeden akışı bize yarayacak, agresif oynamamıza imkan verecek kaos ortamına sokmadılar. Üçlük isabetleri de sürünce arayı kapatamadık. “Bu mudur peki?” diyecek olursanız... Bu kadro böyle bezgin ve kırılgan basketbol oynayarak sakalı baştan kaptırmamalı. Ancak enseyi karartmadan akşam yaşadığımız 20 farklık mahcubiyet havasından sıyrılıp cuma günü evimizdeki Alba Berlin maçını alarak play-off grubunda yerimize tutunmaya çalışalım.
Euroleague’in en fazla üçlük atan takımı Baskonia yüksek temposunu baştan koydu. Ergin Ataman takımını Beaubois’nın sıcak elleriyle yaptığı müthiş katkıyla maçın içinde tuttu. Değişken rotasyonuyla canlı tuttuğu motivasyonuyla temposunu artıran ev sahibi, üçlüklerini saydırarak ortalığı yangın yerine çevirip skoru kendine döndürme çabasını 2. yarıda sürdürdü. Clyburn’un isabetli şutlarıyla ev sahibinin coşmasını önledik. Ta ki son çeyrekte onlar zincirlerinden boşanana kadar.. Son çeyrekte ve uzatmada komaya giren maçta ‘ele güvenen elden verir maçı’ basketbol yasası bu kez bizden yana tavır koydu. Ataman usulü yay dışına dizilip şut sallama bilek güreşi dün akşam ters tepti ve bir kabus daha yaşayarak hedeften uzağa savrulduk.
Karşısında, bir gün başkanı olmayı düşleyecek kadar gönül bağı olan Galatasaray, öte yanda ‘Euroleague’de şampiyonlukların üçleme hayalinde olduğu’ ve fakat bir türlü belini doğrultamayan kendi takımı.
Taraftarı Sinan Erdem’i doldurmuş ev sahibi, sezon boyunca kadro değişimi türbülansı yaşayan Galatasaray, Anadolu Efes’le eş adam değiştirmeli savunmayı tercih ederek ‘oldu olacak kırıldı nacak’ yaptı. Uzun beşle başlayarak oyun kurucu eksikliğini fiziksel üstünlüğüyle boyalı alana, smaçlar yaparak yüklendi Galatasaray koçu Pistiolis. Efes’in reaksiyonu bermutat yayın dışına dizilip bireysel çözüm arayışlarıyla ‘bileğe kuvvet’ oldu.
GÖKSENiN FAZLA ZORLADI
El hak elleri de (toplamda 35’te15, %54) çok sıcaktı. Galatasaray değişik fazlarda kısalarak ‘koş koş at’ oynarken, çok top kaybederek Efes’i oyuna geri getirdi. Tahkim Kurulu kararıyla oynayan Dylan Ennis’in üçlükleriyle ‘bizim elimiz armut devşirmiyor’ dedi sarı kırmızılar.
Larkin’in oyuna ağırlığını koyduğu son çeyreğe kadar maç 18 defa el değiştirerek, 57-57 ile kafa kafaya geldi. Bildik formuna kavuşmuş Larkin son sözü söylemek için isabet ve asist yeteneğini seferber etti. Giderek tükenen Galatasaray’da oyunun kaderini değiştirmek isteyen Göksenin’in fazla zorlamasıyla kontrol deneyimli Efes oyun kurucularına geçti. Onlar da Ataman’ın gecesini kurtardı.
Anadolu Efes’e tek üstünlüğü atletik fizikleriyle aldıkları ribauntlar olan Trinchieri’nin yakar top takımı Bayern, bu sezon ilk kez tam kadro sahaya çıkan, bir an önce kendini playoff son sekizine atmayı amaçlayan Efes karşısında kaybedecek bir şeyi olmadan limitlerinin sonuna kadar gitmenin verdiği rahatlıkla oynadı ve gecemizi kararttı.
PES ETMEYEN KAZANDI
Bayern ilk yarı fazla hücum ribaundu alıp, adam değiştirme savunmasıyla hücumumuzu boğarak basketbolunu kabul ettirip yakın ara kaldı maçta. F.Bahçe maçında olduğu gibi veteran Hunter ve Harris’le boyalı alanımızın tozunu attılar. Birden beşe kadar bütün oyuncuları isabet yüzdesine sahip, Avrupa’nın en iyi oyun kurucuları ilk onunda dört ası bulunan Efes bir türlü kimyayı oluşturamadı. Ellerin soğuk olduğu gecede oyun repertuarına potaya gitmeyi de ekleyemedik. 3. çeyrekte çizgiden sayı üreterek arttırılan tempo reaksiyonu sağladı. Üçüncü şampiyonluğu kovalayan(!) Anadolu Efes 16 sayı farktan, “Sokan kazanır düellosu”na dönen karşılaşmanın son periyodunda 30 sayı yerken, kendi ‘bir ileri iki geri’ sıkıntısını kendi yaratmaya devam ediyor.
Geçen hafta Kızılyıldız’dan 24 fark yiyerek gelen Monaco eşit galibiyet ve mağlubiyete (12/7) sahip olduğu F.Bahçe’nin yakalamış olduğu tırmanış türbülansına kapıldı İstanbul’da. Hücumunda bire birleri yoğun kullanan, atletik becerileri yüksek ancak sert savunmayla yetmişli sayılara mahkum edilmesi halinde problem yaşayan Monaco adam değişmeli savunmaya konsantre Fenerbahçe karşısında koşmaya kararlı başladı. Perdelemelerde değişerek yapılan savunmada uzunlarımız dışarıda kalınca pota altımıza Motiejunas’la yüklendiler.
ALTIN DEĞERİNDE GALİBİYET
Hücumda ilk beş dakikada bizi öne taşıyan yay gerisi dış şuta fazla bağımlı kalınca ve çok hücum ribaundu verince zor dengede tutabildik ilk çeyreği… 15’te 3 gibi kötü yüzdeli çember döven dış şut bağımlılığımız yüzünden ikinci çeyrekte momentumu elden kaçırmış olarak gittik soyunma odasına. İkinci yarı gecenin adamı Motley ağırlıklı akıllı seçimle potaya gitmeye başlayıp bu çeyrekte 60-60’ı bulduk. Kafa kafaya oynanan maç sonunda ve uzatmada topa hakim olma sorumluluğu alan Wilbekin, Guduric ve Calathes’li beşle sahada kalarak Davis tarafından imzalanan, zor oluşu değerini artıran ve gelecek çift maç haftası motivasyonu için ilaç gibi gelen bir altın galibiyet aldık.
Koç Ergin Ataman’ın fırdöndü ya da rulet çevirir gibi basketbol/ şans oyunu oynattığı ve kaybettiği son iki deplasman karşılaşmasını izlemiştik. Uzunlar dahil herkes her maçta olduğu gibi yayın gerisinden dış şut sıktılar, hücum ribaundundan geçtim havuza düşen topu alacak adam yoktu boyalı alanda...
Ancak işi ciddiye alan bambaşka bir Anadolu Efes vardı Barcelona karşısında. Eski güzel günlerdeki gibi bir performans sergilediler ve bunu skora da yansıttılar. Attık tuttuk, topu paylaşarak tumturaklı hücum ettik.
HER TOPUN KIYMETiNi BiLDiK
İyi savunmamız karşısında hücum kanalları oluşturamayan Saras Jasikevicius Anadolu Efes tsunamisini sonlandıracak savunmayı bulamadı ve bunun sonucunda ilk yarı Barcelona 28 sayıda kaldı. Basketbolun ‘sokarsan sayı kaçırırsan kaygı olur’ gerçeğini ikinci devrede de yaşadı Barça.
Dingin oynadık, oyunu karambola sokup coşturmadık. Tempoda frene bastık. Her topun kıymetini bilerek iyi şut seçiminde ısrar ettik. Katalan temsilcisi Nikola Mirotic’i pota altına sokarak yüklendi ama sıcak ellerimizle mükemmel bir reaksiyon göstererek onları fazla yaklaştırmadık.
KIRMIZI GÖRMÜŞ BOĞA GiBiYDi
Sakatlık sonrası takımdaki yerini almaya başlayan Shane Larkin kırmızı görmüş boğa gibi eski günlerinden fragmanlar verirken 30’da 14 isabetle üçlük yağmuruna tuttuk. Ataman maç sonu krizlerini en iyi kısalarıyla iyi yönetince senenin ilk büyük galibiyetini aldık.
Fenerbahçe çift maç haftasının sağladığı fikstür avantajıyla, dişine göre yakaladığı Bayern’i, kendi yarattığı zorluğu şansıyla aşarak hem maçı hem de taraftarını geri kazandı.
WILBEKIN ŞOV
Bir yakar top takımıyken Andrea Trinchieri yönetiminde, uzun ağırlıklı bir hücum takımı olan Bayern önünde dün zor atışlar seçtiğimizden skoru hemen ele alamadık. “Güven bana koç” diyerek oyuna giren Edwards ve gecenin adamı Wilbekin’in “Bizim elimiz armut devşirmiyor” üçlükleriyle F.Bahçe devre sonunda maçı yakaladı. Sarı lacivertliler kararlı ve sert savunmayla oyundan düşürdüler Bayern’i.
Motley ile pota altını da iyi kullanan F.Bahçe, hücum ribauntları ve estetik tipleriyle bezediği oyunuyla farkı açarak üçüncü çeyrekte kırdı maçı. İyi ki fark fazlaydı yoksa son çeyrekte 20 fark öndeyken boş atarak sadece 10 sayı bulduğumuz, yapılabilecek bütün hataları yaptığımız panik fazında az daha gidiyordu maç... Son saniyelerdeki beceri farkı ile kazanılan bir maç daha oldu ama öldük öldük dirildik.
