HER gün binlerce insanın gelip geçtiği, Türkiye’nin ikinci büyük havalimanı Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (ISG), iyice sıkışmaya başladı. THY’nin alt markası olmaktan çıkıp düşük maliyetli taşıyıcı haline gelen Ajet’in ana üssünü Ankara yerine Sabiha Gökçen’e alması ile havalimanı yoğunluğu artarak çekilmez hale geldi.
Yeni yapılan ikinci pistin uçuşları rahatlatma hedefi ise gerçekleşemedi. Yeni pistin 2024 başında, ILS (Instrument Landing System) diye bilinen aletli yaklaşma sistemi hâlâ verimli çalıştırılamıyor. Sistemde sapmalara neden olan altı nokta daha ortaya çıktı. Mania (engel) oluşturan yakındaki cami minarelerinin ve kubbenin kotunun düşürülmesi yetmedi. Çevrede geniş çaplı bir kamulaştırma yapılması gerekiyor. Ayrıca pistin gece iniş kalkışları için ışıklandırmasının olmaması da verimliliğini yüzde 50’den fazla düşürüyor. Pist çevresinde hâlâ bitirilmemiş yollar var.
2’NCİ TERMİNAL MESELESİ
Havalimanına nefes aldıracak, yolcuların hareketini kolaylaştıracak 2’nci terminalin inşaatı başlamadı. Malezyalılar terminali devletin yapmasını istiyor. Ama 2’nci pisti yapan Türkiye, buna karşılık terminali Malezyalı şirketin yapmasını öneriyor. Malezyalı şirketin terminal yapımına karşılık işletme süresinin uzatılması için yaptığı öneri ise hâlâ ortada. İşletmeye yüzde 50 ortak olduğu açıklanan IC Holding Çeçen grubunun terminal inşaatı konusunda tercihi ise bilinmiyor.
ANA SORUNLAR
Pist ve terminal gibi çok büyük sorunların dışında Sabiha Gökçen operasyonlarının sıkışmasına neden olan diğer başlıklar şöyle:
- Havalimanı nizamiye girişi dar, uzun araç kuyrukları oluşuyor. Yolcular uçuşlarını kaçırıyor.
İRAN Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, İran Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan ve iki üst düzey görevlinin ölümüne neden olan helikopter kasasıyla ilgili siyasi ve teknik birçok şey söyleniyor. Çok farklı senaryolardan bahsediliyor. Bunlar elbette tartışılır, uzun süre de tartışılacak.
Biz olayın teknik boyutunu inceledik. Bu açıdan bakıldığında sanıldığı kadar karmaşık bir durum ortada yok. Hadi gelin nedenlerini sıralayalım...
ESKİ OLMASININ ÖNEMİ YOK
- İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve ülkenin dış politikasının zirvesindeki isimleri taşıyan BELL markanın 212 modeli helikopter uzun yıllardır kullanılıyor. Helikopterin eski olmasının bir önemi yok. Ama ambargolardan dolayı sahte parçalar kullanılmış bir helikopter olduğunu ifade ediyorlar. Böyle olsa bile uzun yıllardır çalışan, faal bir makine. Yani yatan bir araç değil.
- Bugün hâlâ çok yıllar önce imal edilmiş B-52 bombardıman uçakları bile kullanılıyor. Yani eskiliğin bir önemi yok.
- Kaza sanıldığı kadar karmaşık görünmüyor aslında. Azerbaycan’dan kalkışta havanın iyi olması, birçok helikopter pilotunun içine düştüğü yanılgı, büyük ihtimalle kazanın ana nedenlerinden biri olabilir. Çünkü bugünler ve gelecekteki 15-20 gün zaten yoğun sis çöken zamanlar olarak biliniyor.
O günü iyi hatırlıyorum. Sani Şener’i 1998 yılında Atatürk Havalimanı şantiyesinin YİD projesinin inşaat dönemimde tanıdım. Yeşilköy Havalimanı yorgun terminalinin önünde bir basın toplantısı vardı. Ben de katıldım. Ünlü Mimar Hayati Tabanlıoğlu’nun yaptığı terminal iç hatlar olacak, dış hatlar ise yepyeni bir terminale kavuşacaktı. İnşaat ve hizmete açılış süresi 22 ay olarak belirlenmişti. Üstelik işi yapacak olan TAV işletmeyi de yapacaktı. Bu bir ilkti. O zaman TAV üç ayaklı bir ortaklıktı. Tepe, Akfen ve Vien. Vien yolun başlarında çekildi. Diğer ikisi işin liderliğini Sani Şener’e bıraktılar, hızla yapıma geçtiler.
Şener, bu projeyi gece gündüz çalışıp gerçekten 22 ay gibi bir sürede bitiren ekibin başında idi. Kendisine işletmede kalıp kalmayacağını sorduğumda, “Ben mühendisim, bu iş bitince başka şantiyelere geçerim” demişti. Ancak iş öyle olmadı, inşaat bitince Atatürk Havalimanı işletmesinin başına geçti. Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nden (DHMİ) emekli olan tecrübeli isimleri yanına alarak güçlü bir kadro kurdu. Yıllar içinde TAV’ın değeri 2 milyar dolara varan 30 bin kişinin çalıştığı bir şirketler topluluğuna dönmesine öncülük etti.
İŞTE BÜYÜME YOLCULUĞU
“İyi bir proje yönetimi bir projeyi zamanında, istenilen kalitede ve istenilen bütçe içinde bitirmektir” diyen Sani bey, “Ancak artık bunlar yeterli olmuyor! Bütün bunları sağladıktan sonra o projeyi başka coğrafyalarda da devam ettirmek de gerekiyor” diyor. Sani Şener, Atatürk Havalimanı’nda bir konteyner içinde 4 kişi ile başladığı büyümeyi satır başları ile şöyle anlatıyor:
ÇOK değil, birkaç yıl önceydi... THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat, hedeflerinin Amerikalı yolcuyu Türkiye’ye çekmek olduğunu, bunun için bir kampanya başlattıkları söyledi. O günlerde bu biraz uzak gibi görünüyordu. Çünkü Amerikalıların seyahat anlayışları farklıydı. Uzaklara gitmekten çok, yakın ülkelerde zaman geçirmeyi hedefliyorlardı. Ama Türkiye’nin tarihi zenginliği Göbeklitepe’den başlayarak sürekli onlara anlatıldı. Hat açılışı yapılan Amerika kentlerindeki galalar dışında da geniş çaplı kampanyalar düzenlendi. Elbette deniz ve güneş için de vurgular yapıldı. Yeni oteller, iyi yemek ve sağlık turizmi bunlara eklendi. Türkiye şimdi de yeni açılacak Denver hattında anlatılacak.
Ve sonuç; 2024 yılı ilk üç ayında THY’nin Amerika için sunduğu kapasite, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15.80 artış gösterdi. 2024 yılı ilk üç ayında taşınan yolcu sayısı da, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.97 oranında artarak beklenen ivmeyi yakaladı. Uçakların doluluk oranı da yüzde 83’ü geçti. Amerika Birleşik Devletleri’ne 2024 yaz tarifesinde haftalık 141 uçuş düzenlenecek. Denver uçuşlarıyla birlikte bu sayı 145’e çıkacak. Sonunda Ahmet Bolat’ın ‘Türkiye’de konaklamayı tercih eden Amerikalı yolcu’ hayali gerçeğe yolculuk yapmaya başladı.
THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat
İŞTE ABD UÇUŞLARININ AKIŞI
- Türk Hava Yolları ABD’de 13 noktaya uçuş yapıyor.
- Boston, New York, Newark, Washington D.C., Atlanta, Miami, Chicago, Detroit, Houston, Dallas, Seattle, San Francisco ve Los Angeles). 14’üncü nokta olarak Denver uçuşlarına Haziran 2024’te başlayacak.
SON yılların en büyük uçak ve uçak motoru alımı kararlarının imza töreni İstanbul’da THY binasında yapıldı. Aslında tarihi bir törendi. Kesin sipariş edilen 240 uçak ve çok sayıda motor için yapılan törene üç bakan katıldı. 20 milyar dolarlık anlaşmanın imza töreninde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ticaret Bakanı Prof. Dr Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır havacılık dünyamızdaki gelişmeleri anlattı.
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr Ahmet Bolat, Türkiye’nin göklerdeki temsilcisi olduklarını söyleyerek artık kendi hava araçlarımızı tasarladığımızı, ürettiğimizi ve bunları uçurduğumuzu anlattı konuşmasında. Airbus ve Rolls Royce imza töreninde mükemmel bir sunum yaptı. İşte o sunumdan ana başlıklar:
- THY, son 20 yılda toplam gelirini 10 katına çıkararak 2023’ü toplam 20.9 milyar dolarlık gelirle tamamladı. Şirketin 2003 yılında 5 milyar dolar olan Türkiye’ye ekonomik katkısı 2023’te 56 milyar dolara çıktı. Gelecek 10 yıllık süreçte kapasitesini iki katına çıkarmayı planlayan THY, Türk ekonomisine sunduğu katkıyı da 144 milyar dolara taşımayı hedefliyor.
- Son 15 yılın ihracat şampiyonu olan THY, 2023’te ihracatını 16.3 milyar dolara yükseltti, net döviz girdisi 8.1 milyar dolara çıktı. Şirket 2033’te ihracatını 44 milyar dolara, net döviz girdisini de 19.4 milyar dolara ulaştırmayı hedefleniyor.
- Sürdürülebilir bir büyüme ile 2003’te 10.4 milyon olan yolcu sayısı 2023’te 83.4 milyona; 65 olan uçak sayısı da 440’a ulaştı. 2023 yılında 400’üncü uçak filoya katıldı ve THY’nin kuruluşundan bu yana 1 milyarıncı yolcu taşındı.
- 2033 yılında 800 uçağı ulaşılması ve 2031 yılında 2 milyarıncı yolcunun taşınması hedefleniyor. Gelecek 10 yılda 300 civarında olan dar gövde uçak sayısı 550’ye, 120 olan geniş gövde uçak sayısı da 230’a çıkacak. 24 olan kargo uçak sayısının 44 olması hedefleniyor. 600 uçak alımı için üreticilerle görüşmeler sonuçlandı. Airbus ile kesin ve opsiyonlu 355 uçağın anlaşması tamamlandı, anlaşma 250 dar ve 95 geniş gövde uçak için yapıldı. Geniş gövde A350-900 ve 1000’lerdeki tek motor seçeneği Rolls Royce tarafından üretilen XWB - 84 ve 97 olduğu için Airbus pazarlığının önemli bir maddesi de motor maliyeti oldu. Dar gövde A321 neo uçaklarının motor alternatifleri CFM tarafından üretilen Leap 1A ile PW tarafından üretilen GTF 1100. Yedekleriyle beraber 550 motor alınacak.
- Bölgesinin en büyüğü olan Turkish Technic bugün 1.8 milyar dolar olan yıllık cirosunu, 8 milyar bandına çıkarmayı hedefliyor. Pazar payı da yüzde 2’den yüzde 6.6’ya yükselecek.
- 2023 yılı sonu itibarıyla 11 farklı sektörde 17 iştiraki ile 9.7 milyar dolar gelir elde edildi. 50 bin kişiye istihdam sağlandı. 2033 için 44 milyar dolar gelir, 2.5 milyar dolar kâr ve 100 bin kişilik istihdam planlanıyor.
TAV Havalimanları pandemi döneminde herkes dururken risk alıp attığı adımların meyvelerini bu yıl toplamaya başladı. Almatı’da inşa edilen yeni terminal, haziranda devreye giriyor. Antalya 2025 sezonuna yepyeni bir havalimanı olarak girecek. CEO Serkan Kaptan “Bu yıla iyi başladık, ilk üç ayda 17 milyon yolcuyu aştık. 2025’te önemli bir sıçrama yapacağız” dedi.
Serkan Kaptan
BU YIL 110 MİLYON YOLCU HEDEFİ
Yaz sezonu yaklaşırken havalimanları yoğun. Seyahat talebi güçlü. Havayolları ve havalimanları talebi en iyi şekilde karşılamak için çalışıyor. TAV Havalimanları CEO’su Serkan Kaptan’la bu yıl Frankfurt’ta düzenlenen Passenger Terminal Expo (PTE) fuarına gittik. Fuar 120’den fazla ülkeden10 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı.
Kaptan “Geçen yılı 96 milyon yolcuyla kapattık. Bu yıl 110 milyonlar seviyesine geleceğiz. Yılın ilk üç ayında özellikle dış hat trafiğinde önemli bir artış var. Erken rezervasyonlara bakarak yaz sezonunun da iyi geçmesini bekliyoruz” dedi ve ekledi, “Antalya’nın dış hat trafiği mart ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 38 arttı. İzmir’de yüzde 45, Ankara’da yüzde 27 artış var. AJet, Pegasus ve Sunexpress’in bu artışta ciddi katkısı bulunuyor.”
GELİRLERİN YÜZDE 61’İ YURTDIŞINDAN
Bugün sekiz ülkede 15 havalimanı işleten TAV’ın yurtdışı operasyonları da başarıyla ilerliyor. Geçen yıl gelirlerin yüzde 61’i yurtdışından gelmiş. Bu yılın ilk üç ayında tüm havalimanlarında çift haneli trafik büyümesi var. Kaptan “2024’ü 1.5 milyar Euro’nun üzerinde ciroyla kapatmayı öngörüyoruz. Bu yıl küresel yolcu trafiği 9.7 milyara ulaşacak. 2042’ye kadar da ikiye katlanarak 20 milyarı aşacak. Bu büyümeden pay alabilmek için doğru yetkinliklere sahibiz” sözleriyle planlarını açıkladı.
GPS ( Global Positioning System-küresel konumlama sistemi), hayatın her alanında kullanılıyor. Özellikle Navigasyon, izleme, rota bulma, haritada pozisyon takibi, uçaklarda rotanın doğru izlenmesi, uçak pozisyonunu doğru belirlemesi, zaman diliminin doğru saptanması gibi birçok alanda hayatı yanlışlar ve tehlikelerden uzak tutuyor. Ayrıca uçaklarda bulunan EGPWS (Enhanced Ground Proximity Warning System- gelişmiş yere yakınlık sistemi ), GPS’ten aldığı pozisyon sinyalleri ile uçağın coğrafi yerini dünya üzerinde konumlandı-rıp, yerden olan yükseklikle GPS altimetresi ve uçağın barometrik altimetresinin ölçtüğü yüksekliği karşılaştırarak, pilotlara uçak konu-mu hakkında doğru bilgi aktarır.
Özellikle dağlık bölgelerde uçarken uçak coğrafi konumunun doğruluğu, dağlara çarpmadan uçmak için çok önemlidir. GPS’ler doğru sinyal gönderdiği sürece uçaklardaki IRS dediğimiz bilgisayarlar, uçağın pozisyonunu daha hassas hesaplayarak pilotlara yerden yükseklik, sürat, zaman dilimi gibi bilgileri daha hassas hesaplayarak minimum hata ile verirler ve pilotlar uçuşu daha emniyetli bir şekilde gerçekleştirirler.
SAPMA RİSK YARATIR
GPS arızalarında veya yanlış sinyalden dolayı uçak bilgisayarlarının hatalı hesap yaparak pilotlara yanlış ikaz vermesi çeşitli riskler oluşturur. Uçak rotadan saptığı için hava sahasını etkili kullanamaz. Uçuşlarda gecikmeler olur. Uçak bilgisayarları yanlış hesap yaptığında kokpit ekranlarında uçağın coğrafi konumu hatalı görünür. Tehlikeli durumlar oluşma riski de artar. Ama pilotlar bunu ya kendileri fark ederek de ya da sistemden uyarı alarak düzeltme yaparlar ve hepimizin hayıtının tehlikeye girmesini önlerler.
İRAN-İSRAİL’E SALDIRINCA
Geçtiğimiz hafta beklenen İran’ın İsrail saldırısı gerçekleşti. Drone’lar ve füzeler harekete geçtiğinde Körfez üzerinde uydulardan gelen sinyaller karışmaya başladı. Sinyalleri bozan silahlar, jammerler havadaki uçaklarda kargaşaya yol açtı. Bu durum saldırılar sırasında yaşandı ama saldırıların sonrasında da devam etti. GPS sinyalleri Körfez ve Doğu Akdeniz’de uçan bütün uçakların coğrafi konumunu Beyrut üzerinde gösterdi. Bu sapma, cep telefonlarında da gözlendi.
Uçaklardaki bilgisayarların doğru çalışabilmesi için minimum 4 ila 6 uydudan beslenmeleri gerekir. GPS dalgalanmalarına karşı pilotlar her yıl 6 ayda bir, simulatörlerde tecrübeli öğretmen pilotlardan eğitim alırlar. Hatta bu tür savaş bölgelerine ya da yakınlarına tecrübeli, GPS ile ilgili sorunları hızla kavrayabilen kaptan pilotlar gönderilir.
Depremden sonra yapılan iyileştirmeler Hatay Havalimanı’nı kurtaramadı. Pist yüzeyinde derin çatlaklar kapatılsa da yeniden oluştu. Bu yüzden havalimanı uzun süre sadece kalkışlara izin verilen bir havalimanı olarak çalıştı.
Uçakların yolcu ve kargo ağırlıkları ile inişlerine izin verilmedi. Boş gelen uçaklar sadece tek yön yolcu taşıdı ama sonra çatlaklar büyüyünce bundan da vazgeçildi. Amik Gölü üzerinde inşa edilen Hatay Havalimanı için yeni pist çalışmalarına bir süre önce başlanmıştı. Ancak bu çalışmalar uzun süreceği için eski pistin hızla ayağa kaldırılması planlandı.
PİST BETONU KIRILDI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bu yüzden hızla Hatay Havalimanı PAT Sahaları Onarım ve Gelişimi işini ciddi bir proje olarak ele aldı. Bakanlığın Basın Müşaviri Osman Bekar rakamlarla yapılan iyileştirmenin hacmini açıkladı. Buna göre yaklaşık 140 bin metreküp kazı yapıldı. Yine yaklaşık 5 bin 500 metreküp beton kırıldı. Buralara çimento enjeksiyonuna karar verildi. Hızla 5 bin 800 ton çimento enjekte edildi.
Gerekli testler yapıldıktan sonra pistin geçici de olsa kullanıma açılabileceğine, bir güvenlik sorunu yaratmayacağına karar verildi. Geçtiğimiz hafta cuma günü yolculu uçaklar birbiri ardına Hatay Havalimanı’na inip kalkmaya başladı. İlk iki uçuşu AJet yaptı. Sonra Türk Hava Yolları’nın İstanbul uçuşu gerçekleşti. Böylece ilk gün 364 yolcu Hatay’a geldi. Seferler şu günlerde sürüyor. Pist üzerinde yapılan tüm incelemelerde kılcal da olsa yeni bir çatlağa rastlanmadı.
Yeni pist çalışmaları bir noktaya geldiğinde şu anda kullanılan pist tamamen kapatılacak ve yeni pist devreye alınacak. Yeni pistin su üzerinde rahat durabilmesi için kazıklar çakılıyor ve yeni nesil bir inşaat teknolojisi kullanılıyor. Maliyet konusunda henüz bir açıklama yok. Bu arada terminal binasının da artık sudan etkilenmemesi için çevresini kuşaklayan duvarda da iyileştirmeler başladı.