KÜRESEL Konumlama Sistemi ya da kısa adı ile GPS (Global Positioning System)... Aslında hepimizin hayatında olan bir şey. Otomobillerde de bu sayede en kestirme ve doğru konumda yolları buluyoruz. Elbette uçaktakiler daha komplike sistemler.
Sistemin dizginleri Amerika Birleşik Devletleri’nin elinde. Ayarlarla oynayabiliyorlar. Şimdilerde İsrail’e yapılacak saldırılara karşı GPS gösterimleri 100, hatta bazı yerlerde 150 mil sapma yapıyor. Bu yüzden bizim bölgemizden Irak üzerine geçişlerde ya da aşağıdan gelişlerde GPS sürekli Beyrut’u işaretliyor. Bazı havayolu şirketlerinin uçaklarında pilotlar bu sistemi kapatıyorlar. Elbette o bölgelerde. Bunun yerine navigasyon sistemlerinin kusursuz çalışmasından yararlanıyorlar.
Amerikalıların bu sistemin şakulünü kaydırmalarının asıl nedeni İsrail’e yapılacak drone ya da füze saldırılarına karşı tedbir almak. Çünkü bunlar direk GPS’ten besleniyor. Sistemle oynanınca dronların ya da füzelerin yolu şaşıyor. Bölgedeki gerginlik nedeniyle ilk olarak Alman Lufthansa Hava Yolları Beyrut seferlerini iptal etti.
GPS NEDİR?
- Global Positioning System (kısaca GPS veya Türkçe karşılığıyla Küresel Konumlama Sistemi), Amerikan hükümetine ait ve ABD Uzay Kuvvetleri’nce yönetilen uydu tabanlı radyo navigasyon sistemini ifade ediyor. Dünyadaki ve dünya yakınındaki GPS alıcılarına, en az dört GPS uydusunu görebilmeleri şartıyla coğrafi konum ve saat bilgisi sağlayan küresel uydu navigasyon sistemlerinden biri. Uydular bir tür radyo sinyali yayıyor ve yeryüzündeki GPS alıcıları bu sinyalleri alıp yorumlayarak konum belirlenmesini gerçekleştiriyor.
ARALIKTA SİDNEY’E UÇULACAK
- THY
Ve olanlar oldu. Avrupa hava trafiğindeki sıkışıklık, havalimanları kapasitelerinin yetersizliği ve uçuş organizasyon bozuklukları, uçuşlarda ciddi uzun gecikmeleri ve iptalleri getirdi. Bir de gecikmeler yani rötarlar nedeniyle bağlantılı seferlerini kaçıran yolcuların içine düştüğü çaresizlik dalga dalga yayılıyor.
Yolcular 15-30 dakika hatta bir saatlik gecikmelere çoktan alıştılar. Ama sık sık görülen 4-5 saatlik gecikmeler ardından uçuş iptalleri ya da uçuşun bir sonraki güne sarkması yolcuları çileden çıkarmaya başladı. Yer hizmeti veren şirketlerin yolculara doğru ve net açıklamalar yapamaması, hatta yalan söylemesi havalimanlarında sık görülen kavgaları başlattı.
Gün geçmiyor ki, bir havalimanında kıyamet kopmasın. Özellikle Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı bir kavga platosu haline geldi. Tam devreye alınamayan ışıklandırılmamış ikinci pist, Avrupa hava sahasından kaynaklanarak yansıyan uçakların geç kalkışları ya da ana üsse geç gelişleri sistemi allak bullak etti. Bir de buna bizde Hava Trafik Kontrolörleri tarafından yapıldığı ileri sürülen insiyatif almadan çalışma (İAÇ) uygulamaları sistemin temposunu iyice düşürdü. THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof.Dr. Ahmet Bolat bu durumun belirlenmesi halinde dava açacaklarını söyledi. DHMİ çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi için yaptıkları iddia edilen yavaşlatmalar hava yolu şirketleri ve yolcuları zor durumda bıraktı. ATC dediğimiz Hava Trafik Kontrolörlerinin sorunlarının hızla çözülmesi ve bir uzlaşı gerekiyor. Zıtlaşmak sisteme görünen yüzünden çok daha fazla zarar veriliyor.
SABİHA GÖKÇEN DE BÜYÜYEN SORUN
-Yeni yapılan ikinci pist hala verimli kullanılamıyor. 24 başındaki engeller ve hızlı çıkış yolu tamamlanmış değil. Gece operasyonları için ışıklandırma olmadı.
-Terminal yoğun saatlerde yetersiz. Uzayan pasaport kuyrukları, yetersiz salonlar terminalin tükenen havası yolcuları çileden çıkarıyor.
DÜNYANIN en fazla ülkesine uçan havayolu şirketi Türk Hava Yolları, havacılık sektörünün Oscar’ları olarak da bilinen 2024 Dünya Havayolu Ödülleri’nde SkyTrax tarafından ‘Avrupa’nın En İyi Havayolu’’ seçildi. Turkish DO&CO’nun hazırladığı ikram ise dünyada sekizinci kez ‘En iyi ikram’ ödülünü aldı.
Londra’da Fairmont Windsor Park’ta düzenlenen Dünya Havayolu Ödülleri’nde başarılı bayrak taşıyıcıya birçok ödül verildi. SkyTrax’in gerçekleştirdiği bağımsız araştırmanın sonuçlarına göre Türk Hava Yolları, hem Avrupa’nın hem de Güney Avrupa’nın en iyi hava yolu şirketi seçildi. Türk Hava Yolları, Avrupa’nın En İyi Hava Yolu olmasının yanı sıra “Dünyanın En İyi Business Class İkram Servisi” ve “Güney Avrupa’nın En İyi Hava Yolu” ödüllerinin de sahibi oldu. Bu ödüller, şirketin yolcularına kesintisiz ve konforlu bir seyahat deneyimi sunma konusundaki kararlılığının altını çizerek, havayolunun geniş ağındaki olağanüstü hizmet kalitesini vurguluyor.
Ödül töreninde sahneye Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi çıktı. Ödülleri aldı. Törende yaptığı konuşmada, “SkyTrax’ten bu prestijli ödülleri almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Avrupa’nın En İyi Hava Yolu ve Güney Avrupa’nın En İyi Hava Yolu olarak seçilmek ve birinci sınıf ikram servisimizin mükemmelliğiyle tanınmak, tüm ekibimizin sıkı çalışmasının sonucudur. DNA’mızdaki Türk misafirperverliğiyle, yolcularımıza eşsiz bir seyahat deneyimi sunmaya kararlıyız ve hizmetlerimizi yenilemeye ve geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
Öte yandan Türk Hava Yolları ile Alman Lufthansa ortaklığı olan SunExpress ise Avrupa’nın ‘En iyi Tatil Havayolu’ seçildi. SunExpress 2022 yılında da ‘dünyanın en iyi tatil havayolu’ seçilmişti.
Denver’da sessiz sakin bir hayat yaşanıyor. Denizi yok ama sanki biraz Melbourne’u andırıyor. Ben gittiğimde hava 34 derecenin biraz üstündeydi. Ama nem olmadığı için çok da rahatsız etmedi. Rocky dağlarından kopup gelen rüzgarlar akşam üzerlerini serinletiyordu.
Dağların tepesi hala karlıydı ve eriyen sular vadilerden dereler halinde aşağılara iniyordu. O vadilerden birinde kent merkezinden bir saat uzakta vadi içinde çok ünlü kumarhane ve oteller yan yana dizilmişti. Neyse kentte öyle kavga gürültü, bağırış çağırış falan yoktu. Hatta birisi bisikletten düşse neredeyse ertesi günkü yerel gazetelerde manşet olacak gibiydi.
Yerleşim yoğun, evlerin olduğu bölgeleri gezdim. Çevresiyle 1 milyon nüfuslu kentte, iki ya da üç katlı evler yeşillikler içinde yer almış. Kuraklık vardı ama her yer yine nasıl oluyorsa çok yeşildi. Havası temizdi. Elektrikli araç sayısı da her geçen gün katlanarak artıyormuş.
Şehirdeki sanat galerisi çok. Kızılderililerden özer dileyen tablolar çok. Lokantalar dünya mutfağından lezzetli ürünler sunuyorlar. Her gece neredeyse hepsi dolu. Fiyatlar anormal değil. Tabii TL’ye çevirmediğiniz sürece sorun yok.
THY Yönetim Kurulu ve icra komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat ile Denver uçuşunda sohbet ediyoruz. Yanında THY’nin doluluk oranındaki başarısı ve açılan yeni hatların kârlılığında büyük katkısı olan THY Ticari Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur var.
İşte TK 201 İstanbul-Denver uçuşunda Prof.Dr. Ahmet Bolat ile sohbetimizden satır başları:
‘EN ÖNEMLİ YERDEYİZ’
-Kişi başı 80 bin dolardan fazla geliri var Denver’ın. Amerika’nın üçüncü büyük hub noktası. Bu sene 84 milyon yolcu bekleniyor havalimanında. İstanbul havalimanına benzer bir performansı var, bizim de bu bölgede uçabileceğimiz en önemli nokta.
-Şu anda tüm dünyada olduğu gibi bizde de uçak eksikliği var. Özellikle geniş gövdede teslimler gecikiyor. Boeing’den gelmesi gereken 787’lerimiz var. Hem kendi satın aldığımız hem de kiraladığımız uçaklar bunlar. Bunların da altı ay gecikeceğini söyledi Boeing.
-Uçak üreticilerinin önemli sıkıntısı ‘supply chain’ dediğimiz tedarik zinciri. Bir uçak 3 milyona yakın parçadan oluşuyor. Şimdi bunların bazıları hakikaten kritik. Bir örnek gerekirse motor üreticileri sıkıştırılmış malzemeden bir dişli çark üretiyor. Bunu bir Güney Amerika ülkesinde ürettiriyor ve 8-10 sene sonra çatlaklar oluşmaya başlıyor. Olmaması gereken yerlerde çatlaklar var. Bu sefer adam bütün motorlara bakmaya başlıyor, uçak uçarken sıkıntı çıkmasın diye motorları geri çağırma yapıyor. Bu durum operasyonları ciddi aksatıyor..
İkinci el iş jeti pazarında büyük bir dengesizlik yaşanıyor. Fabrikaların zamanında ve istenen sayıda iş jeti teslim edememeleri alıcıları ikinci el uçaklara yöneltti. İkinci el uçak pazarında önce fiyatlar arttı ama sonra bir dalgalanma dönemine girildi. Şimdilerde ise fiyatlar aşağı gelmeye başladı. Ancak ikinci elde satıştaki uçakların çoğu sorunlu. Alıcıların iyi araştırması ve doğru ekspertiz raporu hazırlayan ciddi kuruluşlarla çalışması gerekiyor. Yoksa alınan uçağın son sahibi olmak dışında bitmez tükenmez sorunlarla boğuşmak durumunda kalınabilir.
DÜŞÜŞ SERT OLDU
İş jetlerinde ikinci el piyasasının dengelenmesi bekleniyordu ama kimse bu kadar sert düşüş tahmin etmiyordu. Özellikle 15-35 milyon dolar arasında satılan ikinci el iş jetlerinin fiyatlarındaki düşüşler beklenenden de sert oldu. Ancak pazarın hızlı büyümesi nedeniyle taleplerde azalma görülmedi. Fiyatları 6-10 milyon dolar aralığındaki kullanılmış ve 2018 civarı imal edilmiş uçaklar iyi pazarlıklarla çok daha ucuza alınabiliyor.
Talep artışı devam edince de ikinci elde iyi uçak kalmadı. İyi uçaktan kasıt; imalat yılı yakın geçmiş, uçuş saati düşük, indi-kalktı sayısı menzili ile doğru orantılı uçaklar. Bunlar pazarda azaldı. Yeni uçak bulamayanların ikinci ele hücum etmesi sonucu kısa sürede ikinci el uçakların iyileri hemen satıldı. Geri kalanlar için fiyatlar düşmesine rağmen pazar henüz yeterli canlılığa ulaşamadı.
Pazardaki son fiyatlar nasıl mı? İşte 2014-2018 yılları arasında imal edilmiş, şimdilerde ikinci hatta üçüncü dördünce el olarak satışa çıkan uçakların fiyatlarından örnekler...
-Falcon 7X: 2018 yılında 51 milyon dolar olan uçağın 2010 modeli bugün 16-19 milyon dolar cıvarında.
-Falcon 2000LXS:
Yıllardır izlerim. Çelebi Havacılık öyle fazla ortalarda görünmez. Ama hangi havalimanına giderseniz Çelebi yazısını mutlaka hizmetler zincirinin bir yerinde görürsünüz.
Hiçbir şirketle kavga etmezler. Ticaretin bütün nezaket kurallarını uygularlar. Sessizdirler. Yıllarca çok büyük işler yaptıkları halde duyurmak için çaba bile harcamadılar. Daha yeni kurumsal iletişim bölümünü kurdular. Kavgaları gürültüleri yoktur. Rakiplerine bulaşmazlar. Başkalarını alkışlamayı bilirler. Talihsizliğe uğradıklarında bile seslerini sınırlı yükseltirler. Hayalleri çoktur, dünyanın dört bir yanına ulaşır ama onlar risk alsalar da tecrübe ile sınırlarını çizdikleri düzeni korurlar.
Dünyada 3 kıtada 6 ülkede 60’dan fazla istasyonda, yer hizmetleri, kargo işleri yapan Çelebi Havacılık Türkiye’deki ana üssünün dışında Hindistan, Macaristan, Almanya, Tanzanya ve son olarak da Endonezya’da büyüdü. Endonezya’da yer hizmetleri veren Prathita Titiannusantara (PTN) şirketinin tamamını satın aldı. Endonezya’daki 26 havalimanında yer hizmetlerine başladı.
DENGE HALİ HÂKİM
Canan ve Can Çelebioğlu’nun büyüttüğü bu şirket 2013 yılında önce yüzde 50 hissesini, sonra yüzde 15’ini daha finans-yatırım dünyasının saygın kuruluşlarından Actera Gruba sattılar. Ama ilginç bir şey oldu. İşin yönetiminde yüzde 50-50 kararı aldılar. Yani her iki tarafta farklı mali yapıya rağmen aynı söz hakkına sahipler. Kavga gürültü olmuyor. Actera grup bu iki deneyimli patronla uzlaşı içinde sistemi dikkatlice büyütüyorlar.
Canan Çelebioğlu Holding’in başında ama kardeşi Can Çelebioğlu da işin bir başka kısmının başında. Onlarda denge var. Can bey özellikle tekniğe merakı, fuar fuar gezmeleri ile Çelebi Grubu’nun ekipmanlarının her zaman modern zamanlara ayak uydurmasını da sağlıyor. Eşi Pelin hanımla gitmediği fuar ve firma kalmamış neredeyse. Canan Çelebioğlu’nun oğlu Ali Ateş Tokgöz Los Angeles’da farklı bir eğitim almış ama şimdi şirketin çeşitli kademelerinde patron çocuğu olarak değil, bir çalışan olarak görev yapıyor ve sistemi öğreniyor.
TAM 30 penceresi var. Yetmemiş bir de tavana pencere konulmuş. Gökyüzünde daha yüksekleri görmek için. İçi ışıkla dolu. Her şartta gözleriniz dışarının ışığına alışıyor. Üstelik bir de gözü var ki. İnsan gözünden çok çok üstün. FalconEye, yani ‘şahin gözü’ denen sistem. 100 feet, yani 33 metre yüksekliğe kadar pisti görüyor. Ortalık sisten göz gözü görmese bile...
Dünyanın kendi sınıfında ekstra en geniş gövdeli iş jeti. İçindeki sessizlik rekor seviyede, bütün uçakları geride bırakıyor. Modern zamanların bütün donanımına sahip. Hatta biraz da geleceğin teknolojisini taşıyor. Adı Falcon 6X. Anadan doğma bir Şahin. Fransız Dassault firmasının imalatı. Şu meşhur savaş uçakları Mirage ve Rafale’ı da yapan fabrika. Fransa’nın Bordo kentinde imal ediliyor sonra green olarak (yani dış boyasız, sadece korozyon kaplaması ile) Amerika’da Arkansas’taki Little Rock’a uçuyor. Orada içi yapılıyor ve müşteriye teslim ediliyor.
Soldan Sağa Falcon Satış liderleri Emillien Etienne, Renaud Coatre, Alian Soylu, Kabin sorumlusu Caterine Avriol,, pilotlar Jean Pascal Lenesre, Bruno Ferry.
TEK DEPOYLA DOKUZ SAAT UÇABİLİYOR
- 12-16 kişilik bir uçak. Deposunu bir doldurduğunuzda 9 saat havada kalabiliyor. İstanbul’dan New York ve çok daha ötesine ya da Sao Paulo’dan Londra’ya, Paris’ten Johannesburg’a direkt uçabiliyor. Okyanuslar üzerinde fink atabiliyor. Sürati saatte 1.000 kilometrenin üzerinde.
TÜRBÜLANSTAN FAZLA ETKİLENMİYOR
- Yüksekten, çok yüksekten uçuyor. Yolcu uçaklarının uçuş tavanından neredeyse 11 bin feet daha yüksekten gidiyor. Yolcu uçakları 40-41 bin feet’e kadar çıkarken 6X, 51 bin feet uçuş tavanına sahip. Yani 17 bin metre. Yükseklerde turbülanslardan fazla etkilenmiyor. Bir de türbülans savıcı olarak Flaperon kullanılıyor. Hava trafiğine takılmıyor. Basıp gidiyor. İçindeki bol oksijen uçanları kısa bir iç hat uçuşundaki kadar bile yormuyor.