Rıza Özel

Kale bedeninde devşirme taşlar

9 Ağustos 2022
Sevgili okurlar... Fotoğraf tutkunlarının başkentteki uğrak noktalarının başında hiç şüphesiz Ankara Kalesi geliyor. Surlardaki antik taşlar, kaleyi ziyaret eden birçok kişinin dikkatini çekiyor.

Tarihi Ankara Kalesi’nde kimi surlarda kimi cami avlusunda kimi ise bir evin bahçesinde yer alan bu taşların izini süren Dr. Cabir Deniz Seyran, iki yıllık bir çalışmayla geliştirdiği projesini Kızılay Metrosu’nda açılan sergi ile başkentlilerin ilgisine sundu. 12 Ağustos’a kadar gezilebilecek sergide 60 fotoğraf yer alıyor.Fotoğrafla ortaokul yıllarında tanışan Cabir Deniz Seyran, 1981 yılında Kara Harp Okulu’na girdikten sonra da fotoğraftan kopmadığını anlattı. Balıkesir’de görev yaptığı sırada Balıkesir Fotoğraf Sanatı Derneği ile tutkusunu ilerleten Deniz Seyran, Ankara’ya dönünce FSK’ya üye oldu.Ankara’da kurduğu Altınoran Fotoğraf Sanatı Atölyesi ile fotoğraf eğitimleri vermeye başlayan Seyran, 2017 yılında atölyeyi aynı adla derneğe dönüştürdüğünü söyledi. Fotoğrafla yanyana bir hayat yaşayan Seyran’la Kızılay Metrosu’nda açılan “Ankara Kalesi Bedeninde Devşirme Taşlar” sergisini konuştuk:

KALEDEKİ TAŞLARI İKİ YIL FOTOĞRAFLADI

“Her fotoğraf tutkunu gibi sık sık Ankara Kalesi’ni ziyaret ediyordum. Kale, kültürel bir hazine olduğu kadar fotoğrafçılar için de bir çekim noktası. Fotoğraf eğitimlerinde de gruplar olarak gittiğimizde o bölgeyi çok sık fotoğraflıyoruz. Bir gezimiz sırasında Ankara Kalesi’nin ana giriş kapısında sağ tarafta yazıt olan bir taş dikkatimi çekti. Bunu fotoğrafladım. Biraz daha ilerleyince havuzun olduğu alanda yatay olarak havarilere ait freskin iç sur duvarlarında dizili olduğunu gördüm. Dikkatimi çeken taşlar ilgimi uyandırdı. Kalede benzeri birçok taşın olduğunu gördüm ve internetten araştırmaya başladığımda çok sık bu taşlardan bahsedilmesi ilgimi arttırdı. Bunun üzerine kaledeki bu taşları kendime fotoğraf projesi olarak seçtim. İki yılı aşkın süre içerisinde farklı zamanlarda kaleyi ziyaret ederek bu taşları fotoğrafladım. Taşlar içerisinde yazıtlar, semboller, motifler ve kabartma freskler karşıma çıktı. Projenin tamamlanması ardından fotoğraf sunumları yaptım. İlerleyen zamanlarda bu sunumlar ilgili kişilerin de dikkatini çekmeye başladı. Prof. Dr. Mehmet Tuncer, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Koruma Daire Başkanı Bekir Ödemiş’e bu çalışma iletilince büyük ilgi ile karşılaşıyor. Bu sayede fotoğraf sergisi fikri ortaya çıktı. Sayın Ödemiş, fotoğrafların sergilenmesini istedi. Bu şekilde 60 fotoğraflık bu sergi ortaya çıktı.

HER MEDENİYET ‘BİZ BURADAYIZ’ DER GİBİ

Projeye başlarken kendime çizdiğim hedef taşların korunmasına yönelik farkındalık yaratmaktı. Taşlar, kale surlarında gömülü vaziyette duruyordu. Bazı taşlar da evlerin bahçelerinde bazıları cami avlusundaydı. Onların da korunması gerekiyordu. Bu taşların üzerinde neler yazdığı ve lokasyonlarına dair kaynaklar bularak çalışmamı ilerlettim. Bu sergide bu farkındalığa katkı sağlayacağıma inanıyorum. Taşlar zaman içerisinde yıpranıyor hatta insanlar tarafından tahrip edilebiliyor. Nitekim üzerine sprey boyalarla boyanmış taşlarla karşılaştım. Kale onarımında çeşitli medeniyetler tarafından Ankara Kalesi’ne yerleştirilen taşların surlara gömülü vaziyette korunmuş bir şekilde kalmasını, üzerinde yazı ve çeşitli figürlerin bulunduğu taşların kaybolmaması adına büyük bir şans. Romalılar, Bizanslılar, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı Dönemi’ne ait çok sayıda taş, kalenin onarımında kullanılmış. Buraya gelen her medeniyet ‘biz de buradayız’ der gibi taşları surların içine yerleştirmiş. Bu taşlara olan farkındalığa katkı sağlarken sahip olduğumuz kültürel değerleri de insanlarımıza gösterdiğim için mutluyum.

Yazının Devamını Oku

Seversen dünyanın en güzel mesleği sevmezsen dünyanın en büyük çilesi

2 Ağustos 2022
Sevgili okurlar... Spor foto muhabirliği camiasından usta bir gözü, bu hafta sizlerle tanıştırmak istiyorum: “Murat Akbaş.”

Lise yıllarında amatör küme maçlarında oynarken saha kenarındaki spor fotoğrafçısından etkilenen Akbaş, üniversite tercihini de mesleğini de spor foto muhabirliği üzerine yapmış. Usta isimin şu sözleri mesleğin zorluğunu da keyfini de anlatmaya yetiyor; “Seversen dünyanın en güzel mesleği, sevmezsen dünyanın en büyük çilesi…”

SPORUN USTA GÖZÜ

Fanatik Gazetesi foto muhabiri Murat Akbaş, birçok organizasyonda yakın çalışma şansı yakaladığım ve gazetecilik mesleğinde tanımaktan büyük mutluluk duyduğum dostlar arasında en üst sıralarda yer alan değerli bir isim. Sporun bu usta gözüyle meslek yolculuğunu ve fotoğrafı konuştuk. İşte Murat Akbaş’ın ağzından hikayesi;

“Fotoğraf ve spora olan ilgimin kaynağı özelikle futbola olan tutkumla başladı. Lise yıllarında Malatya’da amatör kümede futbol oynuyordum. Amatör kümeleri izleyen bir fotoğrafçı ağabeyimiz vardı. Ondan etkilendim belki de. Hatta o etkilenmeyle aynı dönemde yerel gazetelerde kısa süre çalıştım. Lise yıllarında üniversite tercihimi de bu yönde yaptım. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni kazanınca yolum İstanbul’a düştü. Üniversitedeki hocalarımın yönlendirmesiyle meslek hayatına Fanatik Gazetesi ile giriş yaptım.

FANATİK’TE 26 YIL

Yazının Devamını Oku

Bir fotoğraf binlerce hikâye

14 Haziran 2022
Sevgili okurlar... Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 11 Ağustos 2021’de yaşanan sel felaketi, koca koca apartmanları adeta deprem olmuş gibi yıktı. Bozkurt’un su altında kaldığı afet, onlarca can aldı ve ardında acı hatıralar bıraktı.



Ülkemizin gördüğü bu en büyük en beter sel felaketinin üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Hafızalarımızdan silinmeyen Bozkurt’taki o kara günlerin en büyük tanıkları da hiç şüphesiz bölgede çekilen fotoğraflardı.
İşte o fotoğraflar arasından seçilen 50 kare ile bugün Bozkurt’ta gelinen son durumu göstere 10 kare, “Bir Fotoğraf Binlerce Hikâye” başlıklı çok özel bir sergiyle İstanbul, Ankara ve son olarak ise Bozkurt’ta sergilenecek.
* * *
Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti’nin(KGC) düzenleyeceği sergiyi, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü destekliyor. 18 Haziran’da İstanbul Bağcılar Meydanı’nda, 25 Haziran’da Ankara Kızılay Metro Sanat Galerisi’nde, 11 Ağustos’ta ise Kastamonu Bozkurt Meydanı’nda açılacak fotoğraf sergisini, KGC Başkanı Erkan Yılmaz’la konuştum.

Yazının Devamını Oku

Başkent Kültür Yolu’nda fotoğraflı günler

31 Mayıs 2022
Ankara 16 gün sürecek muhteşem bir festivale ev sahipliği yapıyor: “Başkent Kültür Yolu.”

Tiyatro ve dans gösterileri, konserler, söyleşiler, sergiler... 7’den 77’ye her yaştan vatandaşın kendilerinden bir şeyler bulabileceği renkli birçok programın yer aldığı festivalde, fotoğraf da organizasyonun önemli bir parçası.
“Afgan kızı” portresi ile tüm dünyanın yakından tanıdığı Steve McCurry’nin de aralarında bulunduğu birçok önemli ismin sergisi, sanatseverleri bekliyor.

STEVE MCCURRY’DEN ‘PHOTOGRAPHER’
Geçen yıllarda başkentte büyük ilgi çeken günümüzün en önemli ustalarından National Geographic fotoğrafçılarından Steve McCurry, “Başkent Kültür Yolu Festivali”yle eş zamanlı olarak CerModern’de Ankaralı sanatseverlerle yeniden buluştu. 28 Mayıs’ta açılan sergi 14 Ağustos’a kadar görülebiliyor. Steve McCurry’nin “Photographer” adıyla derlenmiş sergisinde son 30 yılda dünyanın farklı birçok yerinde çektiği -en çok bilinen ve hatırlanan- 45 çalışması yer alıyor.

FOTOĞRAFLARIMIN TEMELİ İNSAN

Yazının Devamını Oku

Fotoğrafa farklı bakış

17 Mayıs 2022
Sevgili okurlarım, sizlere bu hafta Ankara CerModern’de ve İGA İstanbul Havalimanı’nda açılan farklı bir sergiyi aktarmak istiyorum.



Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından Avrupa Günü kutlamaları kapsamında düzenlenen “Paralel Evrenler” adlı sergide, foto muhabirlerinin haber fotoğrafları Dijital Kolaj Sanatçısı Uğur Gallenkuş’un dikkat çekici kolajlarıyla, farklı bir bakış açısıyla sunuluyor. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut’un Ankara CerModern Sanat Galerisi’nde açılışını yaptığı sergi 22 Mayıs’a kadar ziyaretçileri ile buluşmaya devam edecek. Gallenkuş, “Fotoğrafçılık önemli bir sanat. Foto muhabirlerinin çalışmaları ise büyük bir cesaret ve emekle dünyaya çağrı yapıyor. Benim yapmış olduğum bu sanatı kullanarak farkındalık yaratmak” diyerek, yaptığı çalışmayı aktarıyor.



ÇOCUK HAKLARINDAN SAVAŞLARA

Açlıktan yoksulluğa, savaştan çocuk haklarına, mültecilerden sağlık hizmetlerine, eğitimden iklim değişikliğine kadar insanlığı etkileyen konuları eserlerine çarpıcı bir biçimde aktaran Uğur Gallenkuş’la çalışmalarını konuştuk:

Yazının Devamını Oku

Rüzgarlı Sokak belgesel oluyor

3 Mayıs 2022
Sevgili okurlar... Türk Basını, iki önemli ayak üzerinde bugünlere geldi. Bu ayaklardan biri İstanbul’da Bab-ı Ali, diğeri ise Ankara’da Rüzgarlı Sokak’tı.

Bugünlerde inşaat malzemesi satan dükkânlarıyla anılan Rüzgarlı Sokak, çok uzun yıllar gazeteciliğin Anadolu’da vücut bulduğu yerdi. 30’a yakın gazeteye ev sahipliği yapan Rüzgarlı, 1980’li yılların ardından gazete bürolarının tek tek taşınmasıyla yavaş yavaş medyadaki ağırlığını yitirdi. Eski başbakan Bülent Ecevit’in de 1950 yılında çalışmaya başladığı Ulus Gazetesi’nin bulunduğu Rüzgarlı Sokak, mesleğin birçok önemli ismine de ev sahipliği yapmıştı. Bekir Coşkun’dan Selahattin Duman’a, Derya Sazak’tan Zafer Mutlu’ya, Fikret Bila’dan Altan Öymen’e birçok isim bu sokakta görev yaptı.

İKİ DUAYENİN İMZASI

Ankara’nın Bab-ı Ali’si Rüzgarlı Sokak, duayen gazeteciler İlhan Kuyucu ile Tuğrul Sarıtaş’ın imzasıyla belgesel oluyor. Yakında ekranların konuğu olacak “Rüzgarlı Gazeteciliği Belgeseli” için iki duayen gazeteci, 5 bin kilometrenin üzerinde yol kat ederek bu sokakta gazetecilik yapan 35 gazeteci ile röportajlar yaptı. Kuyucu ve Sarıtaş’la bu belgesele giden yolculuğun hikâyesini konuştuk:
“Öncelikle gazetecilerin birikimlerini kendinden sonrakilere bırakmaları gerektiğine inananlardanız. Bu da yazmakla, çizmekle, görüntülemekle, sesini kaydetmek, kısacası bir eser ya da eserler bırakmakla oluyor. İlk yıllarda tipo adı verilen; kurşun satırlarla, kurşun kalıplarla, çinko klişelerle hazırlanan gazete sistemini yaşadık. Sonra ofset derken, şimdilerde bilgisayar çağında geziniyoruz. Omuz omuza verdik, gündüz gece çalıştık ve ‘Rüzgarlı Gazeteciliği’ adı altında; bir devrin hikâyesini yazdık.

RÜZGARLI GAZETECİLİĞİN OKULUYDU

Yazının Devamını Oku

Bir göreve giderken ödül almak için fotoğraf çekmiyorum

19 Nisan 2022
Sevgili okurlar... Geçtiğimiz günlerde dünyanın önemli fotoğraf organizasyonlarından Pictures of the Year International (POYİ) Asya ödüllerini açıkladı.



Ödül alan isimler arasında Türk foto muhabirlerinin de olması bizi gururlandırıyor. EPA Foto Muhabiri Erdem Şahin bu yarışmada Marmara Denizi’nde yaşanan çevre felaketi müsilaj karesi ile Çevre kategorisinde Mükemmellik Ödülü alırken Türkiye’deki orman yangınlarından çektiği fotoğrafla da Sıcak Haber kategorisinde finalist oldu. İlk kez uluslararası bir yarışmada ödül aldığını anlatan Erdem Şahin, “Bir gazeteci, bir foto muhabiri olarak öncelikle işimi yapıyorum. Bir göreve giderken ödül almak için fotoğraf çekmiyorum. Ama yaptığım işlerin başarılı görülüp onurlandırılması da her meslektaşım gibi beni de çok mutlu ediyor. Umarım önümüzdeki yıllarda da başarılı işlere imza etme şansım olur ve devamı gelir” dedi. Birçok görevde omuz omuza çalıştığım meslektaşlarımdan dostum Erdem Şahin’le ödüllerin bahanesiyle fotoğrafın hayatına etkisini konuştuk. İşte anlattıkları...



OKULU BIRAKIP FOTOĞRAF BÖLÜMÜNE KAYIT OLDUM

Yazının Devamını Oku

Türkiye’nin güzellikleri dünya turuna başladı

12 Nisan 2022
Sevgili okurlar... Başkanı olduğum Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin(TFMD) 37 yıldır aralıksız sürdürdüğü ‘Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması’, Türkiye’de aralıksız olarak düzenlenen en uzun soluklu fotoğraf organizasyonu.



Bu organizasyonda son beş yıldır, ‘Türkiye Güzellikleri’ kategorisinde fotoğraflar seçiliyor. Ve cennet ülkemizin güzelliklerini yansıtan bu fotoğraflar dünyaya sergilerle sunuluyor. Pandemi öncesi Moskova ve Amsterdam’da sergilenen Türkiye Güzellikleri, salgının etkisini azaltmasıyla geçtiğimiz haftalarda Antalya Diplomasi Forumu’nda dünya turuna başladı. Geçtiğimiz günlerde ise Belçika’nın başkenti Brüksel’de açılan ve 10 gün daha gezilebilecek olan bu sergi yıl içerisinde en az beş ülkeye daha gidecek.



BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜNÜ YANSITIYOR

Yazının Devamını Oku