COP’tuk gidiyoruz: COP 27

BU hafta iklim ile ilgili gündemimiz COP27 zirvesi... 2 hafta sürecek olan zirveden bu haftaki haberleri ve gündemi sizler için derledim.Nedir bu COP ve nasıl ortaya çıkmış derseniz kısaca özetleyelim:

Haberin Devamı

İklim krizi ile beraber dünyanın ısınmasını sınırlandırmak için bir araya gelen ülkeler, “Birleşmiş milletler iklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi”ni oluşturdular. Günümüzde bu sözleşmeye taraf 195 ülke, taraflar konferansı anlamına gelen “Conference of the Parties” kısaca COP olarak adlandırılan küresel iklim zirveleri ile her yıl bir araya gelerek mevcut durumu değerlendiriyorlar.
*
27.’si olan COP27 2022 zirvesi 6 Kasım 2022 tarihinde Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde başladı. 18 Kasım’a kadar devam edecek. Bu zirveden etkin bir sonuç çıkar mı derseniz benim pek umudum yok. Daha önce 26 kez toplanmış ve bildirgeler yayınlanmış olmasına rağmen maalesef geldiğimiz durum ortada. Üstelik katılımcı devlet ve kuruluşlar, STK temsilcileri, zirveyi izlemek isteyenler Mısır’a gitmek için uçak seyahatları yaparak karbon oluşumuna katkıda bulunuyor. Bu zirve için Mısır’a inen kaç uçak oldu acaba? 2015’de Paris’te yapılan zirve sonrasında Paris İklim Anlaşması ortaya çıkmıştı. Bu kapsamda ülkeler gezegenin sıcaklık artışını 1,5°C tutabilmek için emisyon azaltım taahhütlerinde bulunmuştu.
*
Paris zirvesinin üzerinden tam 5 buluşma geçti (bu zirve 6) ancak verilen taahhütler yerine getirilemedi. Ülkelerin 1,5 derece hedeflerine yönelik ortaya koyduğu taahhütler ısınmayı bu sınırda tutmak için yeterli değil. Ülke olarak biz de gelecek hafta COP 27’de Türkiye’nin güncellenmiş yeni Ulusal Katkı Beyanı’nı açıklayacağız. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız aynı zamanda Türkiye’nin emisyonlarını zirveye çıkaracağı yılı, yani emisyonların sürekli olarak düşmeye başlayacağı pik yılını da açıklayacağını duyurdu. Türkiye, daha önce hiç emisyon pik yılı belirlememişti. Emisyonların zirve yapacağı yılı açıklamak, o yıldan itibaren emisyonların azalacağına dair bir beyan vermek anlamına geleceği için, daha önce azaltıma dair net sözler vermeyen ülkemiz için önem arz ediyor.
*
Zirveden bu haftaki önemli başlıklar şöyle;
- En büyük 50 sera gazı kaynağının yarısının petrol ve gaz üretiminden kaynaklandığını belirten Climate Trace, devletlerin ve firmaların emisyonlarını eksik bildirdiğini açıkladı.
- İklim krizinden adaletsiz şekilde etkilenen ülkelerin olan zararlarının tazmin edilmesi ve kayıp-zarar mekanizmalarının kurulması, COP27’nin en büyük gündem maddesi.
- ABD‘nin iklim elçisi John Kerry, ABD pavilyonunda düzenlenen bir etkinlikte, gelişmekte olan ülkelerin daha temiz enerji biçimlerine geçişine yardımcı olmada “kritik” olacak yeni bir küresel karbon kredisi ticareti girişimini açıkladı.
- BM Net Sıfır Emisyon Taahhütlerine ilişkin Üst Düzey Uzman Grubu, COP27’de Net Sıfır raporunu açıkladı. Raporda yeşil yıkamayı, yani gerçeğe aykırı olacak şekilde, çevre dostu, sürdürülebilir, doğaya zararsız olduğu sürülen plan ve politikaları önlemeye yönelik yeni kırmızı çizgiler sunuldu:
- Afrika ve Küçük Ada Ülkeleri, petrol devlerinden iklim tazminatı istediğini açıkladı.
- Gelecek beş yılda, kişi başına yılda sadece 50 sente denk düşecek şekilde toplamda 3,1 milyar dolarlık yatırım öngören “Herkes için Erken Uyarı Girişimi” için Yürütme Eylem Planı açıklandı. Dünyadaki ülkelerin yarısının erken uyarı sistemlerinin olmadığı ve bu ülkelerde afet kaynaklı ölümlerin sayısı diğerlerine göre 8 kat fazla olduğu belirtildi.
- Dünya Bankası başkanı David Malpass Dünya Bankası’nın 32 milyar dolarlık iklim finansmanının yaklaşık yarısının iklim değişikliğine uyum için olduğunu söyledi.
- Kayıp ve zarar mekanizması finansmanına dair gelişmiş ülkeler taahhütler vermeye başladı. İskoçya, geçtiğimiz yıl Glasgow’da COP26 zirvesinde kayıp ve hasar fonu sunan ilk ülke oldu. 2 milyon sterlinlik bir taahhütte bulunan İskoçya buna ek olarak COP27’de 5 milyon sterlinlik bir bütçe daha ayırdığını duyurdu. Danimarka, kuzeybatı Afrika’daki Sahel bölgesi de dahil olmak üzere kırılgan bölgelere odaklandı ve geçtiğimiz Eylül ayında 13 milyon dolar taahhüt etti. Almanya ise “Küresel Kalkan Girişimi” kapsamında 170 milyon Euro’luk bir taahhütte bulundu. Avusturya’nın önümüzdeki dört yıl içinde kayıp ve hasarla mücadele için en az 50 milyon Euro sağlayacağı belirtildi. İrlanda Almanya’nın Küresel Kalkan Girişimi’ne 10 milyon Euro sağlayacağını duyurdu. Belçika da Güney Afrika ülkesi Mozambik’e 2023’ten 2028’e kadar 25 milyon Euro’luk iklimle ilgili destek paketinin bir parçası olarak 2,5 milyon Euro sözü verdi. Yeni Zelanda, gelişmekte olan ülkelerdeki kayıp ve hasarı gidermek için iklim finansmanına 20 milyon Yeni Zelanda Doları tahsis edileceğini duyurdu.
- DSÖ’nün COP27’de yayımlanan yeni raporu, hava kirliliği verilerinin mevcut olduğu Türkiye’deki en kalabalık 10 kentinin (Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri ve Konya) tümünde, DSÖ kılavuz değeri olan 5 μg/m3’ün üzerinde yıllık ortalama PM2.5 seviyeleri olduğunu gösterdi.

Yazarın Tüm Yazıları