Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv BalıkçısıYazarın Tüm Yazıları

4625 kez sahnede kralı oynadı

Yul Brynner’ı belli bir yaşın altındakiler hatırlamayabilir.

Haberin Devamı

HAMAMKÖY İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlıydı.

Burada vatandaşların kullandığı su, köyün deposundan sağlanıyordu.

Perihan Gelen, 30 Eylül 1994 sabahı oğlunu okula gönderdikten sonra bulaşık yıkamak için musluğu açtığında suyun pis koktuğunu fark etti. Üstelik rengi de şeffaf değil, beyazdı.

4625 kez sahnede kralı oynadı
Brynner, On Emir filminde 2.Ramses’i canlandırdı. Filmdeki rol arkadaşı Anne Baxter ile birlikte.

Hemen bir bardağa su doldurup okula koştu, öğretmenlere gösterdi. Köy bir anda alarma geçti. Muhtar, sağlık ocağı, jandarma herkes haberdar edildi. Öğrencilerin su içmesi engellendi.

4625 kez sahnede kralı oynadı

Haberin Devamı

Caminin hoparlöründen tüm köye suyu içmemeleri uyarısı yapıldı. Muhtar Mustafa Çakıcı ve öğretmenler, su deposunun yanına gidince boş bir kutu buldular. Kutu çok zehirli tarım ilacına aitti. Hemen depo boşaltıldı, temizlik başlatıldı.

Peki suyu kim zehirlemişti?

Köylüler, Ziya Açkıran isimli kişinin deponun çevresinde dolaştığını görmüşlerdi. Jandarma Açkıran’ı hemen gözaltına aldı. İlk önce suçlamayı reddetti. Ama evinde yapılan aramada aynı zehirden birkaç kutu daha bulununca yaptığını itiraf etti.

Akli dengesi yerinde değildi. “Emir yukarıdan geldi”, “Köy günaha bürünmüştü” gibi laflar etti. Hemen tutuklandı. Depoya konulan ilaç o kadar zehirliydi ki, Perihan Gelen fark etmese büyük bir katliam yaşanabilirdi.

Gelen’in dikkati gerçekten de neredeyse bütün köyü kurtarmıştı.

Ama onlar bile Kral ve Ben filmini bilir.

Ya da son yılların çok konuşulan dizilerinden Westworld’ü.

İşte Yul Brynner, Westworld’ün uyarlandığı 1973 yapımı orijinal filmde robotu, Kral ve Ben’de Siyam Kralı Mongkut’u canlandıran oyuncuydu.

Elbette ki kariyeri bunlarla sınırlı değildi.

Sinemanın bu ünlü yıldızının çok ilginç bir yaşam öyküsü var.

11 Temmuz 1920’de Sibirya’da dünyaya geldi.

Babası yarı İsviçreli, yarı Moğol, annesi Roman’dı. Çocukluğunu Pekin ve Paris’te geçirdi.

Haberin Devamı

Önce Le Havre’da cankurtaran olarak çalıştı. Ardından Paris’te sirkte trapez akrobatı oldu. Ama bu kariyeri çok da uzun sürmedi. Henüz 17 yaşındayken trapezden düşüp sakatlandı.

Annesiyle birlikte tekrar Çin’e döndü. Orada babasının yeni eşi Katerina Kornakova sayesinde tiyatroyla ve Stanislavski metoduyla tanıştı.

MARLENE DIETRICH AŞKI

1940’larda annesinin hastalığı nedeniyle ABD’ye geldiğinde çok az İngilizce biliyordu.

Amerika’da kamyon şoförlüğü, radyo spikerliği, şarkıcılık gibi birçok işte çalıştı.

New York’taki Mavi Melek Kulübü’nde gitar çalıp şarkı söylerken, gelmiş geçmiş en büyük yıldızlardan Marlene Dietrich ile tanıştı. Ve ona âşık oldu.

Haberin Devamı

Yul 19, Marlene 40 yaşındaydı.

Yaklaşık 10 yıl süren bu ilişki sonrasında Marlene ve Yul, ömür boyu ayrılmayan iki dost oldular.

Ama Brynner’ın hayatını değiştiren şey, 1951’de Broadway’de sahnelenmeye başlanan Kral ve Ben müzikali oldu.

Bu müzikalde, Siyam Kralı Mongkut rolünü üstlendi. Ona ikonik görüntüsünü kazandıran da bu eserdi.

4625 kez sahnede kralı oynadı
11 EKİM 1985

SAÇLARINI KAZITTI

Aslında oldukça gür saçları vardı. Ama bu müzikal için saçlarını kazıttı ve sinema tarihine de bu haliyle geçti. Tüm ömrü boyunca da dazlaklıktan hiç vazgeçmedi.

Hayatını kaybettiği 1985 yılına kadar, bu müzikalin prodüksiyonlarında tam 4 bin 625 kez sahneye çıktı.

Ona asıl şöhreti bu müzikalin sinema uyarlaması getirdi.

Haberin Devamı

Deborah Kerr ile başrolü paylaştığı 1956 yapımı 5 Oscarlı bu filmle, En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde altın heykelciğin sahibi oldu.

12 yaşından itibaren sigara tiryakisiydi. Günde beş paket sigara içiyordu. 1983’te akciğer kanserine yakalandı. İşte ondan sonra sigara karşıtı kampanyanın önde gelen isimlerinden biri haline geldi.

Ölümünden az önce 30 saniye boyunca kameraya bakarak konuştuğu bir kamu spotu çekti. Bu filmde şunları söylüyordu:

“Hastalığımı ve zamanımın kısıtlı olduğunu öğrendiğimde bu filmi çekmeye karar verdim. Şimdi giderken size şunu söylüyorum: Sigara içmeyin. Ne yaparsanız yapın ama sigara içmeyin. Eğer sigara içmeseydim bugün benim kanser hastalığımdan söz etmeyecektik.”

Haberin Devamı

Yuliy Borisovich Briner, 10 Ekim 1985’te akciğer kanserinden hayatını kaybettiğinde 65 yaşındaydı.

4625 kez sahnede kralı oynadı

1 EKİM 1994

FACİAYI ÖNLEDİ

HAMAMKÖY İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlıydı.

Burada vatandaşların kullandığı su, köyün deposundan sağlanıyordu.

Perihan Gelen, 30 Eylül 1994 sabahı oğlunu okula gönderdikten sonra bulaşık yıkamak için musluğu açtığında suyun pis koktuğunu fark etti. Üstelik rengi de şeffaf değil, beyazdı.

Hemen bir bardağa su doldurup okula koştu, öğretmenlere gösterdi. Köy bir anda alarma geçti. Muhtar, sağlık ocağı, jandarma herkes haberdar edildi. Öğrencilerin su içmesi engellendi.

Caminin hoparlöründen tüm köye suyu içmemeleri uyarısı yapıldı. Muhtar Mustafa Çakıcı ve öğretmenler, su deposunun yanına gidince boş bir kutu buldular. Kutu çok zehirli tarım ilacına aitti. Hemen depo boşaltıldı, temizlik başlatıldı.

Peki suyu kim zehirlemişti?

Köylüler, Ziya Açkıran isimli kişinin deponun çevresinde dolaştığını görmüşlerdi. Jandarma Açkıran’ı hemen gözaltına aldı. İlk önce suçlamayı reddetti. Ama evinde yapılan aramada aynı zehirden birkaç kutu daha bulununca yaptığını itiraf etti.

Akli dengesi yerinde değildi. “Emir yukarıdan geldi”, “Köy günaha bürünmüştü” gibi laflar etti. Hemen tutuklandı. Depoya konulan ilaç o kadar zehirliydi ki, Perihan Gelen fark etmese büyük bir katliam yaşanabilirdi.

Gelen’in dikkati gerçekten de neredeyse bütün köyü kurtarmıştı.

4625 kez sahnede kralı oynadı
11 EKİM 1985

UYUŞTURUCUYU KOYUNLARA SAKLADILAR

UYUŞTURUCU kaçakçılarının binbir yöntemi vardı. Yakalanmamak için akla gelmeyecek yöntemler deniyorlardı.

İşte bunlardan biri de 1985’te ortaya çıkarıldı.

Emniyet bu ilginç kaçakçılıkla ilgili istihbarat almıştı.

Türkiye-İran sınırında 50 baş koyun kamyonla yola çıktı. Narkotik dedektifleri istihbarat sonucu kamyonu Van Başkale’nin Yakınyol mezrası yakınlarından durdurdu. Kamyon didik didik arandı ama uyuşturucuya rastlanamadı.

Ama istihbarat sağlamdı.

Gerçek az sonra ortaya çıktı.

Kaçakçılar uyuşturucuyu koyunların karın boşluğuna küçük torbalarla yerleştirmişti.

Aramalarda 20 koyunda 11 kilogram baz morfin ele geçirildi. Bu olay, 11 Ekim 1985 tarihli Hürriyet’in manşetindeydi:

“Narkotik polis, akıl durduran bir kaçakçılığı ortaya çıkardı.”

Yazarın Tüm Yazıları