Erivan ile önkoşulsuz ilişki mümkün mü?

ERMENİSTAN Savunma Bakanı Serge Sarkisyan’ın, The Wall Street Journal Gazetesi’nde yayınlanan makalesinde Türkiye ile ilişkileri önkoşulsuz normalleştirme çağrısında bulunması sevindirici ama ne yazık ki gerçek bir diyalog kapısının açılması için yeterli değil.

Çünkü, Sarkisyan makalesinde sorunu her yönüyle ele almıyor.

Şu sözlerine katılmamak mümkün değil:

"Ne Türkler ne de Emeniler bu bölgeyi bırakıp gidecekler. Mantıklı çözüm birbirimizle ilişki kurmaktır. Bugünün dünyasında komşular böyle yapıyorlar..."

Ya da, "Sonsuza kadar düşman kalamayız. Kalsak bile bunun anlamı da gereği de yok. Geleceğimiz için ileri adım atmalıyız..."

* * *

BU
sözlere kim karşı çıkabilir ki? Türkiye ile Ermenistan halkları arasında zaten çok sıcak ilişkiler yok mu? Bu yakınlık diplomatik ilişki ile neden taçlandırılmasın?

Bu açılımın, kendisinin de yazdığı gibi, "soykırım iddiasından vazgeçtikleri anlamına gelmeyeceği", "Avrupa Birliği’nin bu meseleyi Türkiye’nin tam üyeliği ile ilişkilendirilmesi gerektiği" önerisini filan bir kenara bıraksak bile Sarkisyan’ın, sunuşu eksik. Çünkü tek mesele Ermenistan’ın önkoşulları değil ki.

Azerbaycan’ın işgali ve Karabağ sorunu sürdükçe Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin düzelmesi mümkün mü?

Üstelik, Emenistan Savunma Bakanı’nın "Türkiye bu konuda yapıcı davranmıyor" iddiası da doğru değil. Türkiye çözüm için uğraşan Minsk grubunun kurucu ülkelerinden ve başından beri sorunun çözümü için çaba sarf ediyor.

Sarkisyan’ın makalesinde, Avrupa ve ABD’den gelen baskıları göğüslemeye yönelik bir endişe sezilse de, bu barış isteği önümüzdeki dönemde bölgeyi bekleyen gelişmeler de hesaba katılarak ciddiye alınmalı. İlerletilmeli.

* * *

GÜRCİSTAN
, Ermenistan, Azerbaycan, güney Kafkasya’nın üç önemli ülkesi, bizim de üç değerli komşumuz. Ve önümüzdeki yıl bu bölgede önemli gelişmeler bekleniyor.

Türkmenistan devlet başkanının ölümü ile Rusya ve Batı arasındaki petrol rekabetinin sertleşmesinin etkilerini doğrudan hissedecek olan güney Kafkasya’da önümüzdeki dönemde istikrar çok önem kazanıyor.

Bu üç ülke arasındaki sorunların aşılması sadece Türkiye açısından değil, Batı çıkarları açısından da hayati önemde.

Bölgenin, Amerikan çıkarlarının en önemli noktalarından biri haline geldiği ABD Başkanı George Bush’un, Azerbaycan’ın yeni Washington Büyükelçisi Yaşar Aliyev’i kabulünde bir kez daha ortaya çıktı.

Bush, iki hafta önce kabul ettiği Büyükelçi’ye, "ABD, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekliyor. Biz sorunları en kısa zamanda çözmeye çalışacağız" dedi.

Bu sırada bir başka önemli gelişme daha Erivan’ı politikalarını gözden geçirmeye yöneltti.

Avrupa Birliği, Karabağ’da yapılan bağımsızlık referandumunu tanımadığını açıkladı.

Sorun çözülmeden önce ne referandum ne de sonucunun yasal kabul edilmeyeceğini Brüksel açıkça iletti Erivan’a.

* * *

ENERJİ
sorununu gündeminin başına yerleştiren Avrupa Birliği’nin ve ABD’nin bölgeye yaklaşımlarının sonuçlarını önümüzdeki yıl, güney Kafkasya’nın batıya yakınlaşması olarak görmek mümkün. Bu sürecin önünü tıkayacak sorunlar ve sürtüşmelerin çözümü şart.

Erivan’ın çağrısı yetersiz olsa da ilgiye ve yaratıcı önerilerle tartışılmaya değer.
Yazarın Tüm Yazıları