Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Ah şu alkol kullananlar olmasa

MANDELA başkan seçilince, kendisini ve halkını ‘düşman’ gören, her işkenceyi yapanları dahi kucaklamış örnek bir lider oldu.

Haberin Devamı

Mandela’yı saygı ile anıp, o devrimci liderin toplumu nasıl kaynaştırdığını anlamak isteyenlere “Yenilmez” filmini izlemeyi önermekle yetineceğim.
Keşke filmi, öncelikle de iktidar temsilcileri ile sözcüleri izlese.
Hele de Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan ile AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, “Siyasette karşınızdaki DÜŞMAN değil RAKİPTİR” demişken.
Çelik ve Akdoğan’ın bunu demesini şu nedenle çok önemsiyorum:
Başbakan’ın, Gezi gösterilerinden bu yana, -tespitlerime göre en az 5 kez- çeşitli toplum kesimleri ve muhalefeti ‘düşman’ sözcüğü ile eleştirdiğini bu köşede defalarca yazıp, “Bu çok tehlikeli bir söylem” dedim.
Umarım, Çelik ve Akdoğan’ın bu sözleri ilk önce Erdoğan için geçerli olur.

İLKÖĞRETİM ANKETİNDE DE AYNI SORU

Çünkü, ülkeyi yönetenler, birilerini ‘düşman’ konumuna yerleştirdiği an, aşağıdaki uygulamalar ‘ötekileştirme’, ‘dışlama’ ile sonuçlanır.
Derdimi, devletin son modası olan anketler üzerinden anlatayım.
Elimde üst sağda İçişleri ve Milli Eğitim bakanlıkları; üst solda İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı ve Medikal Estetik Hekimleri Derneği adları yazılı ilköğretim öğrencileri ile velilerine yönelik bir anket var.
“Sağlıklı Olmak Yıllara Yaşam Katıyor” adlı ankette öğrenci ve velinin adı, soyadı, yaşı, başı da soruluyor.
Öğrenci formundaki sorulardan biri de “Anne sütü kaç ay kullandı?”
Uzmanlar, ‘0-3 ay’ yanıtının çocukta olumsuz etki bırakacağını savunsa da bu tür soruları masum sayalım, ama veli formundaki “Alkol kullanıyor musunuz” (Seçenekler: ‘Evet’, ‘Hayır’, ‘Sadece sosyal ortamda’) sorusuna ne demeli?
Devlet, nedense her anketine alkol soruları sokuşturmaya başladığı için sizce veli, çocuğuna teslim edeceği bu forma hangi yanıtı yazmalı?

Haberin Devamı

SOKAĞIN İKİ UCUNU TUTMAK

Yeterince sorgulanmasa da TÜİK’in, Tüketici Fiyatları Endeksi anketiyle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir anketini aynı anda yapmasını; “Sarhoş olmayacak kadar içki içmek günah mıdır?”, “Sizce köpek giren eve melek girer mi?”, “Alevilik, Bektaşilik, Kadirilik gibi oluşumlardan birine mensup musunuz?” gibi sorular yöneltmesinin mantığını masumane bulmak da zor.
Çok önemli bir nokta da, görevi olmadığı halde anketin TÜİK tarafından yapılması, böylece ‘yanıt vermek zorunlu’ havasının yaratılmasıdır.
Bu ülkede alkol kullanımı bir gerçek, ama ciddi bir alkolizm sorunu da yaşanmadığına göre devletin bu çabasını neye yormalı?
Bakın, özellikle hafta sonları dolup taşan Ankara’nın restoran/kafeler sokağı Arjantin Caddesi’nde artık hava sönük, esnafın keyfi kaçık.
Hükümetin yeni alkol politikası sonrası ilginçtir, gündüzün yoğun trafiğinde ortalıkta görünmeyen polis, cuma/cumartesi/pazar akşamları sokağın iki ucunda mekân tutuyor, sağlı sollu araç parkına izin vermiyor.
(Tunalı ve civarındaki kafelerin polislerce sık sık basılması ise ayrı konu.)
Cuma akşamı saat 20.00 ve 22.00’de iki kez caddeden geçtim, manzara aynıydı; en az 10 araç çekilmiş, sokakta park eden araç kalmamıştı. Tabii ki restoranlarda alışıldık yoğunluk yoktu.
Peki, sıklaşan bu denetimlerin yarattığı algı ‘koruma mı’, ‘taciz mi’ olur?
Bence vatandaş artık yemiyor, sadece polis yıpratılıyor.

Yazarın Tüm Yazıları