Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

CHP’nin Aygün sorununda arka yüz

TUNCELİ Milletvekili Hüseyin Aygün, geçmiş siyasi kimliğini bilerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye kattığı bir isim.

Haberin Devamı

Ancak Aygün, seçildiği günden beri CHP için ya sorun kaynağı oldu ya da parti içi ve dışı güçlerce soruna kaynak gösterildi.

Evet; Aygün kendi başına buyruk, CHP’yi dönüştüreceğine inanan, gündem oluşturmak için zaman, yer, parti kuralı, disiplin tanımaksızın her sözü söyleyen, sınırları zorladıkça zorlayan bir siyasetçi.

Ama buna rağmen, bir milletvekilinin bu konuma gelmesinin/getirilmesinin bir tılsımı olmalı.

HEDEF O DEĞİL Kİ

 DOĞRU,
eski yönetimin aksine Kılıçdaroğlu’nun özgürlükçü tavrı, Aygün’ün cesaretini artırıyor, kendisini eleştiren CHP’lilere “faşist kafalar” diyecek kadar ileri gitmesini sağlıyor olabilir.

Belki o Aygün, Tunceli denince akla ilk kendisinin geldiğine de inanıyordur. 

Böyle düşünse/inansa da, aldığı tüm eleştirilerin, onun üzerinden Kılıçdaroğlu’nu vurma amaçlı olduğunu görmemesi mümkün mü?

PKK’lı Sakine Cansız’ın ailesine taziye ziyareti ardından Erdoğan’ın söylediği şu sözler de bunun bir kanıtı gibi:

“Kılıçdaroğlu, teröristin evine taziyeye giden kendi milletvekiline güya ayar vermeye çalışıyor. Hiç kusura bakmasın, üzüm üzüme bakarak kararırmış, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.”

Yoksa, Öcalan’la görüşme talimatı vermiş bir Başbakan, CHP’li bir vekilin taziyesini yumuşama aracı görüp, en azından sessiz kalabilirdi.

Erdoğan, kaçırıldıktan sonra Aygün, empati amaçlı olarak kendisini kaçıran PKK’lıları dağdan indirmekten söz ettiğinde de aynı tutumu aldı.

Oysa Aygün, dağdan inmeyi, yardımcısı Bülent Arınç ise işkence gördüğü için BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile empati yaparken dağa çıkışı özendirmişti.

AYGÜN MALZEME DEPOSU

BÜLENT
Arınç’ın Paris suikastı üzerine söylediklerinin de ‘kimileri’ için Aygün’ün taziye ziyaretini gölgede bıraktığı ortada.

O kimilerinin başında her fırsatta Aygün’ü eleştiren CHP’liler de var; ama ne ilginç ki onların, ne Arınç’a bir laf ettikleri ne de Başbakan’a, “Asıl tencere/kapak sizin örneğinizde” dediği duyuldu.

Çünkü, onların gerçek hedefi Aygün veya parti dışına yönelik mücadele değil.

Kılıçdaroğlu’nu eleştirmek için Aygün’den çok memnun görünüyorlar, her eylem ve söylemini yakından takip edip hemen meydana çıkıyorlar.

O kadar parti içine dönükler ki, örneğin bir baro başkanı, “O kişinin CHP’de işi ne, bu kişi CHP’den atılsın” ayarı verirken dahi çıkıp, “Arkadaş, parti bizim; biz konuşuyoruz, sen dışarıdan ne maval okuyorsun” demiyorlar.

Şu da doğru; bu iç tepkiler, seçmen yankısından çok parti tabanının bir kanadından geldiği bilinerek veriliyor, yani içe dönük amaçla.

Öyle görünüyor ki Kılıçdaroğlu burada, yeni Rum tezi örneğindeki gibi ‘Bir kitap okudum hayatım değişti’ ve ‘En sert gerçekleri sadece ben açıklarım’ havasındaki Aygün orada durdukça, parti içi/dışı muhalefet Aygün’ü malzeme deposu görmeyi sürdürecek.

Bu da CHP’ye sürdürülebilir yoğun bombardıman hep mümkün demektir.

Ya da bakarız, Kılıçdaroğlu bu krizi, bir şekilde alt ederek herkesi şaşırtır.

Yazarın Tüm Yazıları