Sizleri bir adamla tanıştırıyorum

Normalde bugün benim yazı güüm değil. Ee o zaman neden buradayım; bugün sizi çok özel genç bir adamla tanıştırmak istiyorum.

Haberin Devamı

Adı Zekeriya kod adı “camadam”. Sanırım kim olduğunu anladınız, geçtiğimiz hafta sevgili Doğa Rutkay Okan’ın programında bizi onunla tanıştırmıştı.

Bu minik adam, bakmayın öyle minik durduğuna, bir konuşsun sizi adeta içine çekiyor. Muhteşem bir mizah yeteneği var, aklı deseniz  müthiş, inanılmaz akıllı yani, yaşadığı hastalığa rağmen hayatla ve kendisiyle dalga geçmeyi keşfedebilmişlerden. Bir süre bir gazetede köşe yazarlığı  ve  editörlük yapmış, sonra gazetesi kapanınca bu sefer bir kitap yazmaya koyulmuş ve şu an kitabı bitmiş, yayına hazır.

Ben bu koca yürekli, dünya tatlısı adamın hayatıma dâhil olmasından onur ve gurur duyuyorum, hadi ben kaçtım bugün köşemi ona bıraktım.

Haberin Devamı

Ben: Camadam 

Medya Kralı programından yeni çıkmıştım.

Kanal D binasının koridorlarında Makina yapım ekibiyle sohbet ediyordum.

Çok heyecanlıydım. Çok mutluydum. Çok tatmin doluydum.

Bu sırada Doğa Abla (Doğa Rutkay) bana telefonunu uzattı.

Arayan Ayşe Aral’dı, hurriyet.com.tr’de sürekli yazılarını okuduğum Ayşe Aral.

Sesi cıvıl cıvıldı. İnsana resmen enerji veriyordu. “Süperdin” dedi, “İyi ki varsın be” dedi.

Koltuklarım kabardı.

Ben bu şoku üzerimden atamadan, şak diye “Bu hafta bir gün benim köşede sen yaz” dedi.

O anki enerjiyle, gözüm kapalı “Tamam, olur!” dedim.

Durumun ciddiyetini ise telefonu kapattıktan birkaç dakika sonra kavradım.

“Ne? Hürriyet mi? Ayşe Aral mı? Ben mi? Nasıl yani?” derken, işte şimdi buradayım.

İşte, şu anda bu köşede benim satırlarımı okuyorsunuz!

Adım Zekeriya Ünal, 23 yaşındayım, (Şimdilik) Adana’da yaşıyorum. Herkesin bir lakabı vardır, benimki de “Camadam”.

Haliyle soruluyor; “ Nedir Camadam olmak, nasıl bir şeydir?”

Haberin Devamı

Camadam olmak bence; kemiklerinin cam kadar kırılgan ama ruhunun ve kalbinin çelik kadar sağlam olması demektir. 

“Özürlü”, “Sakat”, veya “Engelli” sıfatlarından nefret etmektir. “Sen engellisin” diyene, “Sen beni engelliyorsun, sonra bana engelli diyorsun! Demek ki asıl engelli sensin!” diye cevap vermektir.

“Engelli” diye etiketlenen insanlar için yapılan genellemelere, Friedrich Nietzsche’nin “Bu dâhil bütün genellemeler yanlıştır” sözüyle karşı koymaktır. 

Camadam olmak bence; farklı olmanın insan için bir dezavantaj olmadığına inanmak ve bunu sonuna kadar savunmaktır. 

Ve ben de lakabıma layık olmak için çabalıyorum. 

Medya Kralı’nda da söylediğim gibi; içinde kendi yazılarımın da bulunduğu “CaMaDaM’ın Not Defteri!” adlı bir kitap hazırladım. Şimdi kitabımla ilgilenecek bir yayınevi bulmaya çalışıyorum. 

Haberin Devamı

Eğer aklınızda benimle ilgili bir soru, görüş veya öneri oluştuysa camadam7@gmail.com adresinden bana e – posta atabilirsiniz. 

Şimdi bu köşeyi tekrar Ayşe Aral’a bırakıyorum ve aranızdan ayrılıyorum. 

Görüşmek üzere.. 

Zekeriya Ünal

Yazarın Tüm Yazıları