Vitrinler bizimle konuşuyor

Vitrinler sık sık bizimle konuşur. Bazen "İçeri gir, şu mor elbisenin fiyatını sor" diye bağırır. Bazen de, "İyice bak, bu çantayla başka bir insan olacaksın" diye fısıldar. Vitrinleri bu kadar göz alıcı ve baştan çıkarıcı hale getiren sihiribazların da söyleyecekleri var...

AHMET CEMİLOĞLU / HARVEY NICHOLS

"Mimar Sinan grafik tasarım bölümü mezunuyum. Grafik tasarımcı olarak başladığım kariyerimin vitrinlerle buluşması, Unitim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Burç Cemiloğlu’nun isteğiyle gerçekleşti. Bu sezon, anahtar ürünleri ve yeni markalarımızı ön plana çıkaracak şekilde marka vitrinleri yaptık. Mağazamızın her vitrininde başka bir konsept var. Aynı anda 7-8 farklı konsept tasarlamak çok hızlı fikir tüketimine neden oluyor, çok iyi beslenmemiz lazım. Çok keyifle çalıştığım güçlü bir ekibim var, orijinal ve güçlü fikirlerle geliyorlar, birlikte geliştiriyoruz.

Markalara özgü vitrinler tasarlarken markanın geçmişi, kimliği ve duruşu, sezon tasarımları gibi pek çok unsuru değerlendiriyoruz. Örneğin Brioni için yaptığımız vitrin, 1952’de kurulan dikimevini temsil ediyor. Salvatore Ferragamo vitrini ise en önemli ürün gamı olan ayakkabıyı ve ayakkabı ustalarını konu alıyor.

Strüktürel çizgilere sahip mantoların, motorcu ceketlerinin, dantellerin ön planda olduğu bir sezondayız. 2007’de Art Deco’nun güçlü bir geri dönüşü vardı, bu sezona yön veren parametrelere topluca bir isim vermek güç.

Bence iyi vitrin samimi vitrindir. Soğuk ve endüstriyel bir konsept bile olsa dekorun tüm bileşenleri orada olmaları gerektiği için yer almalı. Yer doldurmak için değil. Maliyet gibi çekincelerle vazgeçtiğimiz küçük bir detay bile vitrinin kaderini belirleyebiliyor. Kağıt üzerinde pek de heyecan uyandırmayan bazı projeler herkesin favorisi olabiliyor. Vitrinin hayati ögeleri ışık, kompozisyon ve dekoratif öğeler. Uygulama sırasında yapılan doğaçlama müdahaleler ve mankenleri "vitrin mankeni" olmaktan çıkarıp ortamın bir parçası haline getirmek çok önemli. Sabaha karşı bitkin halde eve gidip uyumamız gerekirken, vitrin seyretmeyi tercih ediyorsak, iyi bir iş çıkardık demektir.

Vitrinlerin güzelliği mağaza önündeki trafiği yavaşlatıyor, potansiyel tüketici mağaza önünde daha fazla vakit geçirirse vitrindeki giysilere de daha dikkatli bakıyor. İlgisini çeken bir tasarım ya da marka gördüğündeyse içeri giriyor."

YILDIRAY AKÇAYOĞLU / İPEKYOL, MACHKA VE TWIST

"Vitrin ve görsel tasarım işine 1992’de Yargıcı’da başladım. Şu an çalıştığım markaların koleksiyonları farklı çizgilerde olduğu için üç ayrı vitrin ve mağaza konsepti belirlememiz gerekiyor. Vitrinlerimiz her sezon tamamen değişiyor. Müşterilerimizin beğenisine ve markalarımızın yansıtmak istediği anlayışa uygun vitrinler yapıyoruz. Bu sezon İpekyol’da sanayi temasını ve Twist’de müzik ve eğlenceyi ön plana çıkardık. Mağaza içindeki görsellerde kaset ve lunapark görüntülerini kullandık. Machka vitrinlerindeyse geçmişteki tren seyahatlerini ve o dönemin detaylarını yansıtmaya çalıştık.

Yeni sezon modasına minimal görüntüler içinde abartılı detaylar, mimari dokunuşlar, bol miktarda ekose ve farklı renk/desenlerin uyumsuz uyumları hakim. Ayrıca abartılmış kol detaylarına, fırfırlara, volanlara, heykelsi görüntülere, yüksek belli eteklere, binici pantolonlarına, gömlek elbiselere ve mont-kaban görünümünde triko ve hırkalara sık sık rastlayacağız.

Vitrinde mutlaka olması gereken şey "bütünlük"tür. Aklınıza gelebilecek her şey birbiriyle uyumlu olmalı; dekor, mankenler, kıyafetler ve ışık ilk aklıma gelenler. Markanın adı ve güvenilirliği çok önemli, çünkü vitrin sadece devamlılığı sağlar. Vitrine kattığımız ruh etkili olduğu için müşteri içeri giriyordur. Ürünleriyse mevsimler, önemli günler, trendler ve mağazaların lojistik özelliklerine göre seçiyoruz."

HÜSEYİN OCEŞ / PARK BRAVO

"Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Fakültesi mezunuyum. Merakım ve tesadüfler sonucu 10 yıl önce vitrin tasarımı yapmaya başladım. İmaj görsellerini, hologram malzemeye birleştirerek interaktif, hareketli, dinamik bir vitrin tasarladık. Dünya trendlerinden de (black-dark) esinlenerek sezon temamızı oluşturduk. İlham kaynağım çok seyahat etmem. Mesela bu sezon, çocukluk yıllarım bana ilham verdi. Çocukluğumuzda çok hoşuna giden, hareketli kartpostalları koleksiyon hikáyemizle harmanlayarak hayallerimizi somutlaştırdık.

Bu sezonun ana trendi; kendine özgü, sade ve derin. Renk olarak mor ve füme dikkat çekiyor, androjen ama bir yandan da seksi. Karanlık ve sade fonlar önünde bazen canlı renklerle sergilenmiş, bazen de dip karanlık kombinlerle derinlik hissi veren vitrinler göreceğiz. İyi bir vitrin, ürün odaklı ve dekor olarak da sade olmalı; gereksiz kalabalık yaratmamalı. Müşteriye beğendiği ürünü satarak kendisini özel hissetmesini sağlamalı. "Bu vitrindeki manken ben olmayım" hissini geçirmeli. Vitrine hem satımlı olacağını düşündüğümüz hem trend olan ürünlerden ve yansıtmak istediğimiz koleksiyon renklerinden oluşan bir karma koyuyoruz. Bu işi yapmak isteyenler heyecanlarının peşinden gitsinler. Severek, heyecanla yapılan vitrin dekorları tüketici için keyif, ekonomi içinse kazanç."

Sevdiğimiz Kadınlar Beğendiğimiz Hareketler: Annie Leibovitz

Dünyanın en iyi portre fotoğrafçılarından biri, belki de birincisi. Kanaatimce dünyanın en iyi dergisi olan Vanity Fair için çalışıyor genellikle. Ancak kariyerine başladığı Rolling Stone dergisiyle de özel bir bağı var. Çektiği portrelerin hiçbiri sıradan değil, dahası fotoğrafını çeken insanlar ona güveniyor, başkalarına vermedikleri sırlarını açığa vuruyor.

Annie Leibovitz’in objektifinin karşısına geçenler nesneleştirilmiş insanlar değil, fotoğrafçıyla güçlü bir ilişki kurmuş hikaye anlatıcıları oluyor birdenbire.

Amerika’nın 15 yaşındaki sevgilisi Miles Cyrus’un kıyametleri koparan beyaz çarşaflar arasındaki yarı çıplak fotoğraflarını da; Tom Cruise-Katie Holmes çiftinin yavruları Suri ile plastik aile saadetini de o çekti.

Son 30 yılın popüler kültürüne kamerasıyla damgasını vurdu adeta. Demi Moore’un karnı burnunda çıplak fotoğraflarını çekti. John Lennon-Yoko Ono çiftinin birbirine sarılmış haldeki meşhur çıplak pozunu Rolling Stone dergisinin kapağına taşıdı. Giselle Bündchen de İngiltere kraliçesi Elizabeth de Annie Leibovitz için poz verdi.

Yaklaşık 60 yıl önce dünyaya gelen Leibovitz asker bir babanın ve modern dans eğitimi veren bir annenin altı çocuğundan üçüncüsü. Çocukluğu babasının işinden dolayı dünyayı dolaşarak geçti ve lise yıllarında fotoğraf çekmeye başladı. San Fransisco Sanat Okulu’da eğitim gördükten sonra 70’li yıllarda Rolling Stones için çektiği fotoğraflarla adını duyurdu. 1983’ten beri de Vanity Fair dergisinin kapaklarını çekiyor. Çok da güzel çekiyor. Bu arada üç küçük çocuğa annelik etmekten de geri kalmıyor.

MODA AJANS

İndirimleri kaçırmayın

Genç ve modern erkek markası "W Collection" yeni sezonda takım elbise ve kravat konusunda iddialı. Takım elbisede öne çıkan model iki düğme ceketler. Ütülenmesi kolay "easy iron" gömlekler de çarpıcı. Bu arada Vakko’nun eşarp, gömlek ve kravat ürün grubunu "Butik Vakko" adı altında toplandı. Bu koleksiyonda 230 desende 1600 farklı eşarp yer alıyor. Bayram dolayısıyla hem W Collection hem de Butik Vakko ürünleri yüzde 30 indirimli.

Nişantaşı’nın en yeni sakini

Şehirli erkeklere seslenen Avva artık Nişantaşı’nda. 300 m²’lik alanda hizmet verecek olan iki katlı mağazada bir erkeğin gardırobunda bulunması gereken ürünler yer alıyor. Koleksiyonda, yakalarında tilki kürkü kullanılarak hazırlanmış su iticili montlar, küçük yakalı gömlekler, ince kravatlar, kadife ve tay tüyü ceketler var.

Hepsi bir arada

Bünyesindeki 200’den fazla yerli ve yabancı markayla Türkiye’nin en eski çok katlı mağazalarından Ender. Her yaş grubuna yönelik ürünlerde özellikle rahatlığıyla ön planda bulunan spor kıyafetlerin yanı sıra, gündüzden-geceye kullanılabilecek kıyafetler dikkat çekiyor.

Bu Prada başka

Bütün gazetelerlerde sevdiğimiz saydığımız aktör Sasha Baron Cohen’in Prada defilesini bastığı yazıyordu. İşin doğrusu bu bildiğimiz Prada değil. Daha az tanınan bir İspanyol markası: Agahta Ruiz del Prada.
Yazarın Tüm Yazıları