Tezkerenin ardından

BENİM tezkerenin TBMM'den geçmesine çok sevindiğimi tahmin etmek güç değil. İlk tezkere TBMM'ye takıldığında ‘‘işte demokrasi!’’ diyen ben-merkezli uyduruk demokratların şimdi su koyuvereceklerini tahmin etmek de zor değil.

Ancak, ben geçmişin kısırdöngüsüne kapılmayı sevmediğim için ileriye dönük bazı uyarılar yapmayı tercih ediyorum.

Uyarılarım ise hangi bölgeye gitmemiz gerektiği veya askerin orada ne yapması gerektiği konularında değil.

Bilmediğim konularda öneri yapamam.

Ben sadece gayri nizami savaşı ve hem sosyoloji olgusunu, hem de bölgenin sosyolojisini bizim askerimizin ABD askerinden daha fazla bildiğine inanıyorum.

Samimi düşüncem, bölgede TSK'nın Amerikan askerinden daha başarılı olacağı yönündedir.

* * *

Uyarılarım iki alanda:

1) Türkiye'nin Irak'ta varlığı, sadece askeri varlık ile sınırlı kalmamalı, bütünsellik arz etmeli. Türkiye görev alacağı bölgede, geniş kapsamlı bir görev almalı.

Açıkçası, bölgeyi yönetmeli!

Bulunacağı bölgenin tüm belediye hizmetlerini yüklenmeli.

Halka genel hizmet götürmeli.

Orada insanlar, ‘‘tamam Saddam kötü ama onun zamanında su, elektrik, sağlık, eğitim, trafik, güvenlik vb. hizmetleri vardı; şimdi bunların hiçbirisi yok!’’ diyorlar ve haklılar.

İşte bizim yapmamız gereken bu açığı kapatmaktır.

Toplu hizmet!

* * *

2) Türkiye bu hizmeti verirken, uluslararası bir gediğimizi kapatmak/yok saydırmak için bahane bulma çabası içine girmemeli.

Açıkçası, Irak'ta yapacaklarımız ile Kıbrıs meselesi arasında bir ilinti kurmaya, ilk tezkere tartışmaları sırasında bazılarınca yapıldığı gibi teşebbüs edersek sadece ve sadece biz kaybederiz.

Ala Turka bir mantık ile, ‘‘bak ben sana Irak'ta arka çıktım, sen de benim Kıbrıs'taki aymazlıklarımı görme!’’ mantığı bize ancak hüsran üretir.

Hem Irak'taki gayretimiz boşa çıkar, hem de Kıbrıs'ta daha beter bir boşluğa düşeriz.

Türkiye, Irak konusunda, yaşanan hayatın şu kurallarını katiyen göz ardı etmemeli.

1) Muhakkak ki bölgeye ABD'nin talebi/ihtiyacı çerçevesinde gidiyoruz.

2) Türkiye evvel emirde Irak'ta; Irak halkının dirlik ve düzenliği için bulunmalı.

3) Ancak, her şeyden önce ve her şeyin üzerinde Türkiye, Irak'a kendi öz çıkarları için gidecek.

* * *

Bu çıkarların ise sadece 8.5 milyar dolar kredi olduğunu zanneden iktidar veya muhalefete ait siyasiler, köşeli yazarlar ve dahi sade vatandaşlar, sadece ve sadece küçük düşünenlerdir.

* * *

Türkiye, TBMM'den geçen tezkere ile 21. yüzyılda dünyadaki yerini aktif olarak tayin etmeye aday olmuştur.
Yazarın Tüm Yazıları