Tekme derbiyi solladı!

SONUÇLARINA inanmakta zorlandığımız bir Süper Lig haftası yaşadık. Gün ışığında Sivasspor’un Gaziantep yenilgisi. Ve gece karanlığında F.Bahçe’nin Beşiktaş’a attığı hemşehri çelmesi...

Haberin Devamı

Öncelikle bunları yazacaktım. Birden aklıma cumartesi gecesi oynanan Hacettepe-G.Saray maçı geldi. Hemen dümen kırıp, Ankara dönüşü G.Saray kafilesinin Atatürk Havalimanı’nda yaşadığı çirkinliklere doğru koşmaya başladım.

Neler oluyor Allah aşkına. Kafamı kurcalayan bir şeyi herkesle paylaşmak istiyorum. Ve bir soruya yanıt arıyorum...

G.Saray seyircisi çehre mi değiştiriyor?

Sezgilerim, ılımlı ve hoşgörülü G.Saray seyircisinin süratle kimliğinden uzaklaştığını söylüyordu. Üstelik, bazı olaylarda bu değişimin kıpırtılarını yakalamıştım.

Üzerinde fazla durmadım. Bir heyecan ve anlık bir öfke kargaşası gibi algıladım. Ancak, Atatürk Havalimanı’ndaki çirkinlikler, duygularımda yanılmadığımı adeta kanıtlar gibiydi.

G.Saray, Hacettepe’ye yenilince, kızıp kafayı çekeceksin. Bir grup oluşturup, havalimanında kafilenin yolunu keseceksin. Sonra infaz...

Sana yıllarca yürekten emek vermiş, Hasan Şaş’ın kafasına cep telefonu fırlatacaksın!

Bülent Korkmaz’ı istifaya davet ederken, yanındaki kızının yüreğini ağzına getirip, ağlatacaksın!

İçtiğin biranın şişelerini futbolculara atacaksın!

Hırsını alamayıp, bilgisayarınla G.Saray kafilesini taşıyan otobüsün camlarını yerlebir edeceksin!

İnanamıyorum. İnanmak da istemiyorum.

Sonra da kalabalığın arasına karışarak hiç çaktırmadan başkana basacaksın tekmeyi!

Bunlar sarı kırmızı renklere gönül verenlerse, o soruyu tekrar soracağım...

G.Saray seyircisi çehre mi değiştiriyor?

* * *

BU çirkinlikleri dinleyip, gazete sütunlarında okuduktan sonra gençlik dönemimdeki G.Saray seyircisini gözlerimde canlandırdım.

Sayıları sınırlıydı. F.Bahçe ve Beşiktaş’ın yanında bir avuçtular.

Ama Karıncaezmez Şevki’nin önderliğinde bir centilmenlik buketiydiler.
Küfürsüz, olaysız tertemiz bir sicilleri vardı.

Çoğaldılar, büyüdüler, tribünlerden taştılar. Belki de en çok taraftar sayısına ulaştılar. Şimdi, havalimanındaki olayları düşündükçe duygularım alt üst oluyor.

Ve Karıncaezmez’in önderliğindeki G.Saray seyircisini özlemle arıyorum!

* * *

GEÇİYORUM haftanın maçlarına... Şampiyonluk için kapışan iki takım da berbat bir hafta geçirdiler. Sivasspor’un Gaziantepspor yenilgisi aklıma hiç gelmemişti. Hele, liderin bu denli etkisiz bir doksan dakika yaşayacağını hiç düşünmemiştim.

Beşiktaş, ayağına gelen kısmeti tepti. Hem de İnönü Stadı’nda, eksik ve amaçsız bir F.Bahçe karşısında hiçbir mazeretin arkasına sığınamayacağı bir yenilgi aldı.

Kimi Mustafa Denizli’yi... Kimi futbolcuların kötü ve silik performansını, şunu veya bunu suçlayacak. Ben ise, direkt futbolcuların ruhuna yükleneceğim.

Şampiyonluğa koşan bir takım böylesine önemli bir maça bu denli soğuk bakabilir mi... Yüreğinden hiçbir parça koymadan bir derbiye bu kadar gamsız kalabilir mi...

Bu sonucun rüzgarları Beşiktaş’ı nerelere savuracak merakla bekliyorum?

* * *

Haberin Devamı

F.BAHÇE, en rahat Beşiktaş derbisini oynadı. Hele ilk 45 dakikada oyunu istediği gibi yönlendirdi. Topu, Beşiktaş’tan iki kat fazla sahiplendi. Rakip kaleye daha çok ve etkili geldi.

Kadrolara bakarken, F.Bahçe savunması gözüme çarptı. Aragones, Edu ile Lugano’nun yokluğunda elindekile zorunlu dörtlü oluşturmuştu. Ali Bilgin, Gökhan Gönül, Yasin Çakmak ve Roberto Carlos.

Bu derme-çatma savunma bloğu topu ve Beşiktaş’ı kalesine hiç yaklaştırmadı. Pozisyon vermedi. Ve hiç de sırıtacak bir hata yapmadan derbiyi kazandı.

İşin başka yönü de F.Bahçe’nin, Beşiktaş ile oynadığı son 8 maçın 6’sını kazanması. İkisini ise, yenilmeden tamamlaması...

Her şey bir tarafa, F.Bahçe, G.Saray üzerinde kurduğu hegemonyayı yavaş yavaş Beşiktaş’a da hissettirmeye başladı.

Derbilerde başarı sağlayıp da diğer maçlarda yitirdikleri puanlara yakınan F.Bahçe için bu konuda bir yorum yapmak istemiyorum. Yine de merak ediyorum.

Sezon boyunca eleştirilen F.Bahçe ve Aragones’in derbilerdeki üstün performansı nereden kaynaklanıyor!

Yazarın Tüm Yazıları