Sokak kedilerine sekiz odalı restoranlı villa

Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği Başkanı, hayvansever Yuli Weston, sokak kedilerini her türlü tabiat şartlarından korumak amacıyla kedi evleri projesi üretti.

Dünyaca ünlü hayvan koruma örgütü WSPA’nın, tatil köyleri ve otel bahçelerine konması için tasarladığı "Cat Cafe"lerden ilham alarak oluşturulan kedi evleri, parklara ve sokaklara konulacak.

Kısa adı SED olan Sosyal Sorumluluk Eğitim Derneği’nin Başkanı olan Yuli Weston’un oluşturduğu projeye göre; kedilere 1 metre yüksekliğinde 80 santim genişliğinde, içinde 8 odası olan ahşap evler yapılacak. 10-12 kediyi barındırabilen bu evler, parklara ve sokaklardaki uygun köşelere konulacak. Sokak kedileri 2 katlı evlerin üst katında barınacak alt katındaki bölümde ise hayvanseverlerin koyduğu mamaları yiyecek. İlk kedi evleri, pilot bölge olarak seçilen İstanbul Bakırköy’e yerleştirilecek. Tam olarak nereye yerleştirileceğine, belediye ile birlikte karar verilecek.

Çalışmanın adı Mahallenin Kedi Parkı Projesi. Sokakta yaşamak zorunda kalan kedilerin üremeleri engellenerek nüfuslarının kontrol altında tutulabilmesi, korunabilmeleri ve çevreye duyarlı bir şekilde beslenebilmeleri için dizayn edildi. Kışın soğuk ve yağmurdan, yazın da güneşten korunmuş olacaklar. Kedi yuvaları 2 katlı olacak, etrafına tel örgü çit çekilecek. Bu çitin bir de kapısı olacak. Kapının anahtarından birisi belediye yetkililerinde, diğeri de o mahallede kedi besleyen bir hayvanseverde olacak. O kişi o kedi evinden sorumlu olacak.

Böylece kediler, sokakta onları besleyen hayvanseverlerin sorumluluğunda, düzenli, sevimli ve korunaklı alanlarda yaşayacaklar. Temiz ve derli toplu bir görüntü olduğundan, her köşe başında hayvan beslenmesinden şikayetçi olanlar da rahatsızlıklarından kurtulacak. Projenin bir artısı da, çocuklara, hayvanlara karşı saygılı ve sorumlu olduğumuzu göstererek, onların daha duyarlı yetişmelerine ve hayvanları korumayı öğrenmelerine katkı sağlaması. Yuli Weston, "Belediyeler, halka medeni ve insani bir çözüm sunacaklar. 2010 yılında Dünya Kültür Başkenti seçilen İstanbul’a çok yakışacak. Kent mobilyası niteliğindeki bu kedi yuvaları ve parklarının ülke çapında ses getireceğine ve diğer ülkelere örnek olacağına inanıyorum" diyor. Cahit AKYOL

Yavru köpeklerde pankreasın gelişememesi

Pankreas ince bağırsağa yakın bir yerde bulunan ve sindirim sistemi ile ilgili görev yapan önemli bir organ. En önemli görevlerinden biri, insülin üretmek. Diğer önemli görevi ise protein ve yağların sindiriminde kullanılan enzimleri üretmek. Ürettiği bu sindirim enzimlerini kanallar yoluyla bağırsağa gönderir ve orada yağların, proteinlerin parçalanmasını, vücut tarafından kullanılabilir hale gelmesini sağlar.

Pankreas, proteinlerin sindirimi için tripsin ve kemotripsin, yağların sindirimi için de lipaz enzimlerini üretir. Bu enzimler olmadan köpekler en önemli besin ihtiyaçlarından olan ve yemekle birlikte aldıkları protein ve yağlardan yararlanamaz.

Hipoplazi ise bir organ veya dokunun yeterince gelişememesine verilen ad. Pankreas hipoplazisi, pankreasın normalden daha az ve yeterince gelişememesi durumu. Yavru köpeklerde en çok karşılaşılan doğumsal anomalilerden birisi. Bu şekilde doğan yavru köpeklerde, genellikle pankreasın insülin üreten bölümü, normal olarak görevini yerine getirecek kadar gelişmiş durumdadır. Ancak özellikle yağların sindiriminde görev yapacak olan enzimleri üretmesi beklenen hücreler gelişmemiştir. Bu sindirim enzimleri yeterince üretilmediğinde pankreas yetmezliği dediğimiz hastalık ortaya çıkar.

Hastalığın belirtileri, yemekle alınan gıdaların sindirim ve emilim işlemlerinin aksaması sonucudur. Belirtilerin şiddeti, pankreasın ne kadar az geliştiği ve ne kadar yetersiz olduğuna bağlıdır. Pankreas hipoplazisi olan köpeklerde, az veya orta düzey bir miktarda sindirim enzimleri üretilse bile, tüm gıdayı sindirecek düzeyde üretim olmaz.

Hastalığın hafif düzede ortaya çıktığı durumlardaki köpeklerde, problemler çok şiddetli olmadığı için genellikle zayıf bir yapıda yaşamayı sürdürürler. Dışkıları sürekli olarak yumuşaktır. Ancak yetersizliğin orta düzeyden ileri ve şiddetli olduğu durumlarda yetersiz beslenmeye bağlı belirtiler aşırı şiddetlenir ve ölüme kadar gidebilir.

Hastalığın tedavisinde en önemli kriter, sindirim için kullanılan ve yeterince üretilemeyen bu enzimlerin köpeğe dışardan verilmesidir. Bu enzimleri içeren ilaç ve preparatlar, veteriner hekimler tarafından reçete edilerek kullanılabilir. Bunun yanı sıra, zel reçete diyetler de bu problemle yaşayan köpeklerin beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasında ve hastalığın tedavisinde destekleyici olarak faydalı olur.

Belirtileri neler

Kötü kokulu ve yağlı dışkı

Deride kuruma ile tüylerde matlık ve kırılganlık

Yeterince sindirim gerçekleşememesi sonucu oluşan açlığa bağlı sürekli acıkma hissi ve doymama

İştaha ve aşırı yemeğe karşın kilo kaybı ve zayıflık

Dışkı yeme.

En çok hangi türlerde görülüyor

Çoğu kez genetik olarak ortaya çıkan bu durum en çok, Alman çoban köpekleri, doberman pinscher, saint bernard, İrlanda seteri ile labrador retriever ırkı köpeklerde görülür.

Pako pano

Benim adım Pakize. Beni sokakta bulup veterinere yetiştirenler bu ismi koydular. Yakıştı da. Ağır yaralıydım ancak 20 gündür hastanedeyim. Tedavilerim yapıldıktan sonra iyileştim. Çok güzel gözlerimin olduğunu söylüyorlar. Ayrıca çok da uysal ve sevgi doluyum. Resmimi görüp beni sahiplenecek bir aile çıkar mı diye heyecanla bekliyorum. Tel: (216) 325 93 32, (534) 360 15 24.

Sokaklarda çok zor durumdaydı. Şimdi güzelce yemeğini yedi, tosun gibi oldu. Bakımı yapıldı. Bu soğuklarda sokakta kalmasın. 3 aylık, sakin, sevecen bir oğlan. Ona sıcak yuvanızı açar mısınız? Tel: (216) 384 51 65.

Kadife kız 2.5 aylık. Kaza sonucu kırılan arka ayağı başarılı bir ameliyat ile tamamen iyileşti. İç dış parazit aşıları yapıldı. Tüyleri pırıl pırıl parlayan çok sağlıklı bir ufaklık. Koşup oynamaya bayılıyor. Bu zeytin kıza yuva arıyoruz. Tel: (533) 622 44 59, (216) 455 03 58, arcalar7@hotmail.com

Biz ikiz kedileriz. Annemiz öldü. Bir abla bize bakıyor ama çok büyük kedileri var, kutudan çıkamıyoruz. Evde daha fazla kalmamız mümkün değil. Kendimize sıcak bir yuva arıyoruz. Tülay Diker tel: (505) 476 40 35. t_diker@yahoo.com

Resimdeki minik kız sakat bir annenin bebeği idi. Anne pek bakamadığı için takviye ile büyüdü. Aşıları tamam. Son derece sağlıklı, uyumlu, tam bir ev kedisi. Dışarıyı hiç sevmiyor ama yuva bulamazsa sokakta kalacak. Altı aylık bu kızı yanınıza alır mısınız? Tel: (532) 216 24 26.

Yazarın Tüm Yazıları