Şaşırttılar!

KURT, puslu havayı severmiş.. Bu kadar sıkıntı, yıkıntıdan sonra, ilk yarıda öyle bir F.Bahçe izledik ki, şaşırdık kaldık..

Bu takım, Gaziantep, Malatya deplasmanlarındaki takım değildi sanki.. Kimlik değiştirmiş, bambaşka bir ruhla oynuyordu.. Ama ikinci yarıda, yeniden kabus dolu dakikalar yaşadık.. Bildiğimiz; yılgın, çok hata yapan, kendine güvenini kaybeden F.Bahçe takımı geri geldi.

Sarı lacivertliler, AIK Solna karşısında ilk 45 dakikada kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı. Top dahi göstermedi desek, yeridir.. Özellikle Revivo, Ortega, Steviç ve Johnson mükemmeldi. Steviç, Johnson ile birlikte orta sahanın hakimiydi. Göbeği hatasız kapattılar, rakip atakları karşıladılar, üstelik birer de gol atarak F.Bahçe'ye önemli katkıda bulundular. Önlerinde oynayan Revivo ile Ortega, yorulana dek ayaklarına her top alışta, klaslarını konuşturdular. Son hareketlerinde biraz daha becerikli olabilseler, F.Bahçe'nin tarihi bir skorla ilk yarıyı kapatması hiç de şaşırtıcı olmayacaktı.

ROLLER DEĞİŞTİ

F.Bahçe ayağa paslarla ve az hatayla, fizik gücüne dayalı İsveç takımını ilk yarıda yerden çökertirken, ikinci yarıda roller değişti. Eski sorunlar yeniden hortladı. Savunma dalga dalga gelen Solna ataklarında çok zorlandı. Direklerin yardımı, Rüştü'nün kurtarışları, Andreas Andersson'un beceriksizliği olmasaydı, beraberliğe de fit olamayacaktık. Stoperlerin uyumsuzluğu hat safhada. Fatih ile Zoran bir türlü kıvamlarını bulamıyor. Dünyanın en iyi kalecilerinden biri olan Rüştü'nün ayağına top geldi mi, bizim de yüreğimiz ağzımıza geliyor. Hakan Bayraktar büyük bir özveriyle oynamasına rağmen, sağ kanatla ‘‘zorunlu nikah’’ yapmış. Sol dışta oynayan Ali Güneş için de aynı şeyleri söyleyebiliriz.

Lorant'ın sahaya sürdüğü takım, eldeki kadroya göre en iyi 11.. ‘‘Washington deplasmanlarda oynamaz’’ gerçeğini, Lorant da kabul etmiş.. Revivo ile Ortega'ya forvetin arkasında özgürlük vermesi de iyi bir düşünce. Steviç'te ısrarı, onun açısından olumlu bir puan..

İkinci yarıdaki olumsuz futbola rağmen, bu beraberlik hem Lorant'a, hem Fenerbahçe'ye zaman kazandıracak.. Alman hoca, bu kıymetli zamanı iyi kullanabilirse, paçayı kurtarır.. Yoksa, kendisinden çok, F.Bahçe'ye yazık olacak!
Yazarın Tüm Yazıları