Piyasaları ilgilendiren iki soru

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Önümüzdeki haftalarda iki sorunun yanıtını vermeye çalışacağız. Bugün sadece soruları soruyoruz. Yanıt sonra.

Soracağımız soruların her ikisi de piyasaları yakından ilgilendiriyor. Piyasalar açısından daha derin sonuçlar doğuracak olan ve bir süredir bizi düşündüren birinci soru şu:

1997 başındakini andıran ve iyimserliğin hızla arttığı bir dönem önümüzdeki günlerde de yaşanabilir mi? Böyle bir iyimserliği yaratacak nedenler var mı?

İkinci soru, bugünlerde piyasalarda dolaşan bir spekülasyonla ilgili:

‘‘Yabancılar borsa ve bonoda alışa geçti’’ deniyor. Ne derece doğru?

İşin garibi, biz bu soruları yanıtlarken eylül ayı enflasyonunun fazla önemli olmadığı tezinden hareket edeceğiz. Bu hafta sonunda açıklanacak olan enflasyon rakamları piyasaları etkileyebilir. Bu rakamlara olumlu veya olumsuz sert tepkiler gelebilir.

Ama yukarıdaki soruların yanıtı bizce eylül ayı enflasyon rakamlarından soyutlanarak verilmeli.

İYİMSER HAVA MI? ÇALKANTI MI?

1997 yılı başında RP-DYP koalisyonu iç borç stokunu düşürücü, harcamaları bir miktar kısıcı ve gelir dağılımını düzeltici bazı adımlar atınca, ‘‘iyi bir fırsat yakalanmış, yapısal reformlara başlamak için iyi bir zemin’’ oluşmuştu. Piyasa profesyonelleri faizlerin hızla düştüğünü, piyasalara yüksek dozda bir iyimserlik havasının yayıldığını hatırlayacaklardır.

Önümüzdeki günlerde ele almak istediğimiz soru, benzer boyutta bir iyimser psikolojinin yeniden oluşma olasılığı.

Ve elbette bunun (oldukça farklı) nedenleri...

Yanlış anlaşılmasın, böyle bir psikoloji oluşacak demiyoruz. Sadece bir soru soruyoruz.

Ayrıca, yanıt olumlu da olsa, 1997 başında olduğu gibi, yüksek dozlu iyimserlik havalarının kalıcı olması da şart değil. Ama piyasadaki oyuncular açısından kalıcı olmayan psikolojilerin de büyük önemi var.

YABANCILAR VAR MI?

Bu hafta New York'ta bazı toplantılarımız var.

Türkiye ile ilgili olan büyük yabancı kurumlarla bir araya geleceğiz. Birinci toplantı evvelsi gündü. Bu toplantılar sonunda finans dünyasının önde gelenlerinin Türkiye'de alıma geçme konusunda neler düşündüğünü objektif bir açıdan değerlendirmiş olacağız.

Yabancılar gerçekten de piyasada mıydılar?

Yoksa ‘‘yabancılar alıyor’’ dedikodusu sadece klasik bir piyasa oyunu mu idi?

Yanıtlamaya çalışacağız.

EYLÜL ENFLASYONU

Piyasa enflasyon beklentilerini iyice aşağı çekmiş durumda. Yüzde 6'nın üstünde gerçekleşecek bir enflasyon bile satış getirebilir.

Veya tersi olur. Eylül rakamları beklenenden de düşük çıkabilir. Olumlu hava güçlenir.

Bizim sorduğumuz sorular bu olasılıkla ilgili değil.

Yabancılar alışa geçmişse, geçecekse veya tersine Türkiye ile hiç ilgili değillerse, bunun nedeni sanırız eylül enflasyonu değil.

Olası bir iyimserlik dalgasının arkasındaki nedenler de çok farklı olabilir.

Yazarın Tüm Yazıları