Maskeli Leydi

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Elimde bir dilekçe var. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilmiş:

‘‘Şikâyetçiler: Tansu Çiller, Özer Çiller, Mert Çiller.

Sanıklar: Faruk Bildirici ve Ümit Yayıncılık.

Suç: Basın yoluyla hakaret. Suç tarihi: Temmuz ve ağustos 1998.’’

Aile, Faruk Bildirici'nin ‘‘Maskeli Leydi. Tekmili Birden Tansu Çiller’’ isimli kitabını savcılığa şikâyet ediyor, kitabın toplatılmasını ve sanıklar hakkında ceza davası açılmasını istiyor.

Şimdi, savcılığa verdikleri dilekçeye bir göz atalım:

‘‘Faruk Bildirici tarafından yazılan ve Ümit Yayıncılık tarafından neşredilen kitapta müvekkillerimizin namus ve haysiyetini muhil (?) çok sayıda ifadeye yer verilmiştir.

Örneğin, Tansu Çiller'le ilgili olarak gayrimeşru çocuk olarak dünyaya geldiği, çocukluğunda kıskançlığı nedeniyle arkadaşlarının elbiselerini makasladığı, mürekkep döktüğü, kitap ve defterlerini çaldığı, bunların sayfalarını yırttığı, teyze çocuğuna miras kazığı attığı, çocuğuna ilgisiz anne olduğu, arkadaşları hakkında ihbarcılık yaptığı, BT adlı erkekle ve Bedrettin Dalan'la ilişkisi olduğu, erkekleri dokunmatik olarak etkilediği ve profesörlüğü fiziği ile aldığı, üniversite çalışmalarında tembel ve yetersiz olduğu, yanlış ders verdiği, talebelerin çalışmalarını kendisine malettiği, başkalarının bilimsel çalışmalarını çaldığı, yalan yere oruç tuttuğu, bir sure bile bilmediği.

Özer Çiller'le ilgili olarak kinin kaçakçılığı yaptığı, özel sektörde iken bazı işlerden komisyon aldığı, Bizim Vadi Kooperatifi ile başkalarını dolandırdığı, lokantada tabağa bırakılan bahşişi çaldığı.

Mert Çiller'le ilgili olarak uyuşturucu tedavisi gördüğü, sık sık sarhoş olup rezalet çıkardığı ve etrafa ateş ettiği gibi namus ve haysiyete dokunan, hiçbir kanıta dayanmayan asılsız ithamlara yer verilmiştir.

Bu kitap baştan sona müvekkillerimizi halkın hakaret ve husumetine maruz kılacak, namus ve haysiyetlerine dokunacak nitelikte asılsız ve tamamen dedikodu niteliğinde ifade ve beyanlarla doludur. Sanıkların bu fiili, hakaret suçu oluşturmaktadır.

Halen satışta olan kitabın savcılık tarafından toplatılmasına karar verilmesi gerekir.

Adı geçen sanıklar hakkında kamu davası açılmasını, kitabın halen satışta olması nedeniyle Çiller ailesi yönünden giderilmesi mümkün olmayan zararlar meydana geldiğinden, toplatılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.’’

***

Dilekçe böyle. Her seferinde ‘‘demokrat’’ olduğunu söyleyen bir parti genel başkanı, piyasadan kitap toplatmak istiyor. Çok ayıp, demokratlığa hiç yakıştıramadım!

Kaldı ki, Bildirici'nin kitabında çok önemli bazı gerçekler, belgelerle açıklanıyor. Örneğin, şikâyet konusu yaptıkları hususlardan biri, Tansu Çiller'in ‘‘gayrimeşru çocuk’’ olması. Estağfurullah ama kitapta Tansu Çiller'in, annesiyle babasının evlenmesinden aylar önce doğduğu belgelerle kanıtlanıyor. Bu kitabı toplatmak ayıp olmaz mı? Çiller bunu yapacağına keşke ‘‘Yazılan yalandır. Ben onlar evlendikten sonra doğdum’’ diyebilseydi.

***

Elimde bir başka karar daha var. 1998 yılı ekim ayının son günlerinde verilmiş. Tarihi beş gün öncesine ait. Şimdi de bunu okuyalım:

‘‘Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Basın Hz. 1998/1008. Takipsizlik Kararı.’’

Savcılık, kitabın yazarı Faruk Bildirici ve yayıncı Ümit Gürtuna'yı çağırıp ifadelerini almış. İfadeleri karardan özetliyorum:

‘‘Bildirici, kitabın tamamen bir gazetecilik çalışması olduğunu, amacının Türkiye'nin gündeminde olan bir politikacının doğru biçimde anlatılması olduğunu, bu amaçla 160 kişiyle görüştüğünü, beş ay çalışıp belgeler topladığını, Çiller'in tüm yaşamını bir bütünlük içinde irdelediğini, hiçbir yorum yapmadığını, iddia edildiği gibi cinsellikten söz etmediğini, kimseyi hırsızlıkla suçlamadığını, Çiller'in hırsını ve çalışkanlığını da yansıttığını, kitabı yazarken Çiller'e başvurup görüşmek istediğini, ancak bu talebinin reddedildiğini, kitapta hakaret olmadığını bildirerek suçlamaları reddetmiştir.

Yayıncı Ümit Gürtuna ise ifadesinde bu kitabı basmadan önce okuduğunu, hiçbir sakınca görmediği için bastığını belirtmiştir.

Maskeli Leydi isimli kitabın savcılığımız tarafından incelenmesinde Çiller'in yaşantısının iki bölüm halinde ele alındığı, birinci bölümde politikaya başladığı tarihe kadar doğumundan okul yıllarına, gençlik yaşantısından evliliğine ve profesörlüğüne kadar olan konuların anlatıldığı, ikinci bölümde ise politikaya atılmasından sonraki politik yaşamının konu edildiği, kendisi, eşi ve çocuğu hakkında yazılan konuların tamamına yakın kısmının yazar tarafından savcılığımıza sunulan belge örneklerine dayandığının görüldüğü, yazım sırasında kullanılan sözcüklerde Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen hakaret suçunun unsurlarına rastlanmadığı görüşüne varılmıştır.

Bu itibarla, tüm kanıtların değerlendirilmesinden Maskeli Leydi isimli kitapta suç unsuruna rastlanmadığından, yazar ve ajans sahibi hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına, şikâyetçilerin kitapla ilgili toplattırma taleplerinin reddine karar verildi. Levent Tacer. Cumhuriyet Savcısı.’’

***

Gazeteciler birkaç gün önce Tansu Çiller'e sordular:

‘‘Maskeli Leydi'yi okudunuz mu?..’’

İlk sayfasını okuduğunu söyledi!

Valla bu kitap okunmaya değer. Zaten o yüzden üç ayda 22 baskı yaptı. Tansu ablam da okusun. Kendi geçmişinde unuttuğu, ya da unutmak istediği gerçekleri ve belgeleri o kitapta bulacak.

Okusaydı, şikâyetçi olup dava açılmasını isteyeceğine, kitabı toplatmaya kalkışacağına, belki de ‘‘Valla iyi yazmış, doğruları yazmış’’ diyecekti!

***

Emin Çölaşan'ın notu: Bizim medyadaki üçkâğıtçı, liboş, ikinci cumhuriyet soytarısı, ihale takipçisi, yobaz ve hain takımının korkulu rüyası olan Kuvayı Medya Dergisi, bir süredir sadece abonelerine ulaşıyordu. Kuvayı Medya, bugünden başlayarak her pazar günü yine bayilerde satılacak. Zevkle okumaya devam edeceğiz.



Yazarın Tüm Yazıları