Marifetleri ortaya çıktıkça

Oktay EKŞİ

Her geçen gün daha iyi anlaşılıyor ki, giden hükümete bir yıl boyunca iyi tahammül etmişiz.

Belki marifetlerini tam olarak bilemediğimizden.

Belki de aldatıldığımızı anlayıncaya kadar ister istemez bir sürenin geçmiş olmasından...

Refahyol Hükümeti'nin Refah Partisi kanadının zihniyetini hâlâ anlayamadınızsa, Adıyaman'daki Nemrut Dağı tepesinde bulunan Kommegene Krallığı'na ait ‘‘tanrı başı'' heykellerinin başından geçeni bugünkü Hürriyet'te okuyun:

Yobazlar, Türkiyemizdeki tarihi zenginlikleri tüm dünyaya tanıtan en başarılı afişlerde sizin de görmüş olduğunuzu sandığımız tanrı başı heykellerine, bundan 1.400 küsur yıl öncesinin kafasıyla ‘‘put'' muamelesi yapmışlar.

Bir kafa bu kadar ilkel, bu kadar cahil olursa, o ne yapar?

Yapacağı bellidir: O ‘‘güzele'' düşman olur. O ‘‘sanata'' düşman olur. O ‘‘uygarlığa'' da düşman olur.

O Allah'ın belasıdır.

Nitekim Kâhta İlçesi Turizm Danışma Müdürü Mahmut Arslan, söz konusu tanrı heykelinin ‘‘batıl'' olduğu gerekçesiyle tepki duyan aşırı dinciler tarafından devrildiğini söyledikten sonra, ‘‘Bir yıldır Kültür Müdürlüğü'nü uyarıyoruz. Bu işe hiç karışmadılar. Taşlara bile tahammülleri yok'' demiş.

Kimin tahammülünden söz ediyor Danışma Müdürü?

Refahyol Hükümeti'nin Refah Partisi kanadından elbet... Unutmayın ki, Refah Partili Kültür Bakanı İsmail Kahraman, o kadronun en ufku açık adamı diye bu makama oturtulmuştu. Ötekileri siz hesaplayın...

Gelelim öteki kanada:

Yukarıda dediğimiz gibi bunlara gerçekten bir yıl iyi dayanmışız. Nitekim şimdi her şey daha iyi ortaya çıkıyor ve yalan söyleyerek ülke yönetmeye kalkanları artık biz değil, kendi parti arkadaşları teşhir ediyor.

İsterseniz Antalya DYP Milletvekili Osman Berberoğlu nihayet kendisini tutamamış ve Tansu Çiller'in kendilerini ‘‘Darbe tehlikesi yok'' diyerek aldattığını Hürriyet'e verdiği demeçte şöyle açıklamış:

‘‘O zaman (haziran başlarında) biz bir sıkıntının olduğunu söylediğimizde Çiller darbe girişiminin olmadığını söyledi. Bunun ardından 11 Haziran günü iki grup toplantısı yaptık. Grubun akşamki toplantısında, aynı gün yapılan Genelkurmay brifingi sonucu yayınlanan bildiriyi ve darbe olayını ele aldık.

Grupta da Sayın Çiller böyle bir tehlikenin olmadığını, bunların suni gündem yaratmak amacıyla ortaya atıldığını iddia etti. Ancak şimdi Genel Başkan Yardımcısı görevini de üstlenen Meral Akşener, bir darbe girişimini önlediklerini söylüyor. Bunların hangisi doğru? Demek ki, milletvekilleri aldatılmış, biz yanlış yönlendirilmişiz.''

Görüyor musunuz, çorap söküğü gibi gerisi nasıl gelmeye başladı...

Bekleyelim... Göreceğiz... Daha neler neler gelecek.