Manzara!

SEVGİLİ okuyucularım, savaş başladı. Şimdi dibimizde olup bitenlere bir bakalım ve Türkiye'nin durumunu anlamaya çalışalım. Bu manzarayı ortaya koyduktan sonra başımızı iki elimizin arasına alıp düşünelim. Ağlamalı mı, yoksa gülmeli mi, karar verelim.

1- Meclis'ten Türk ordusunun Irak'a girmesi için tezkere çıkarıyoruz. Türk ordusu zaten orada. Hem de aylardan, yıllardan beri.

2- Tezkere, yabancı güçler için sadece hava sahamızın açılmasını öngörüyor. Peki ama haftalardan beri İskenderun Limanı'ndan yüklenip Irak sınırına konvoylarla sevk edilen ABD askerleri ve savaş malzemeleri nedir? Irak sınırımıza yakın yerlerde ABD ordusunun üslenmesi nasıl açıklanacak? Yeni bir tezkere mi gelecek?

3- Anlı şanlı eski Dışişleri Bakanı, büyük ve saygın (!) diplomat Yaşar Yakış, Meclis kulisinde gazetecilere anlatıyor:
‘‘Kuzeyde cephe için ABD bize mahkûm sandık, çok yanıldık. ABD'nin (Irak'a güneyden giriş) B planı olduğuna hiçbir zaman inanmadık. Müzakerelerin uzamasının pazarlık gücümüzü artıracağını zannettik, ciddi stratejik hata yaptık.’’ Günaydın bayım, sana ve hükümetine kocaman bir aferin! (Bay Yakış dün gazetelere manşet olan bu sözlerini -her zaman olduğu gibi- yalanlıyor).

4- ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü yaptığı resmi açıklamada, Türkiye'nin tek başına Kuzey Irak'a asker göndermesine karşı olduklarını söyledi. ‘‘Türkiye'nin tek yanlı her türlü eylemine karşıyız’’ dedi. Şimdi askerimiz zaten Kuzey Irak'ta iken ve tezkere doğrultusunda oraya yeniden gireceğimiz varsayılırken, şimdi ABD'den izin mi alacağız? Ne yapacağız?

5- Dahası var! Ortalıkta böyle bulanık sular ve gemiyi yöneten
‘‘usta kaptan’’ olur da, AB boş durur mu! Hemen devreye girdiler ve isim vermeden Türkiye'ye çağrıda bulundular: ‘‘Irak'a komşu ülkeleri bölge istikrarını bozacak eylemlerden kaçınmaya çağırıyoruz.’’ Bu açıklama herhalde İran, Suriye, Kuveyt, Ürdün, Suudi Arabistan'a yönelik değil. Türkiye'ye çağrı yapılıyor ve Kuzey Irak'a asker sokmamız engellenmek isteniyor. Bu sırada AB üyesi İngiltere, Irak'ı bombalıyor, karadan giriyor. ABD ve İngiltere'ye diş geçiremeyen AB, yine bizi hedef alıyor.

6- ABD sabaha karşı 04 dolaylarında Irak'ı vurmaya başlıyor. Başbakan Recep Tayyip yorgun! O sabah geç uyanıyor, saat 11 dolaylarında makamına ancak gidiyor ve öğreniyor ki savaş başlamış! Günaydın, günaydın! ABD için
‘‘yav insan bize önceden bir haber vermez mi’’ diyor.

Manzara bu! Güler miyiz, ağlar mıyız!

***

Bir ülke ekonomik ve siyasal yönden güçsüz düşünce, üstelik bir de kişiliğini yitirip onurunu çiğnetince, adamın tepesine binerler. Aynen uzun yıllar boyu Osmanlı'nın tepesine binip kedinin fareyle oynadığı gibi oynarlar.

Kafalarındaki kapitülasyon kavramını hayata geçirmeye çalışırlar.

Zeynel Lüle'nin Brüksel'den geçtiği haberi özetliyorum:

‘‘AB organı Avrupa Parlamentosu bir rapor hazırlıyor. Raporda Türk devletinin Kemalizm'e bağlı yapısı ve laikliği sorgulanıyor. Bu durumun AB üyeliği için engel oluşturduğu, Türkiye'de Kemalizm'in ‘ülkenin bölünmez bütünlüğünün bozulacağı' endişesi yarattığı, askerin gücünü artırdığı, Türk milliyetçiliğini körüklediği vurgulanıyor ve nasihatler veriliyor: Laiklik Avrupa gibi olsun, Heybeliada'daki ruhban okulu açılsın, Türk ve Ermeniler tarihi gerçekler konusunda anlaşsın, askerin gücü azaltılsın, Kemalizm'in esas alınmadığı yeni bir Anayasa hazırlansın.’’

Bu rapor tam anlamıyla ülkemize karşı sergilenen yeni bir AB küstahlığı.

Satır aralarını okuduğunuz zaman bunların gerçek niyetinin ne olduğunu açıkça görüyorsunuz.

Herifçioğlunun tuzu kuru.

Ülkesinde terör yok, bölücülük yok, şeriatçılık yok, ülke ve rejim düşmanları yok.

Coğrafyasında İran, Irak, Suriye, Balkanlar, Kafkaslar, savaş yok, dert yok, üzüntü yok.

O zaman otur masanın başına, yaz baba yaz! Kalemine kuvvet!

Önerilerin gerçekleşmezse Türkiye AB’ye alınmasın.

Ama kabahat onlarda değil, bizde. Koskoca Türkiye'yi yönetenler böyle kişiliksiz çıkarsa, devlet yönetimi böyle laçkalaşırsa, ülkenin onuru beceriksiz adamların elinde böyle iki paralık edilirse, olacağı budur.

O takdirde kafanıza binerler, kedinin fareyle oynadığı gibi oynarlar.
Yazarın Tüm Yazıları