Teşekkürler hayat! Ve babaanne...

Ahmet Büke hayatı anlatışındaki doğallığı, nasihat vermeyen yaklaşımı ve mizah dolu üslubuyla çocuk edebiyatının da sevilen yazarlarından. ‘Kırlangıç Zamanı’, ‘Çayırın En Tuhaf Yuvası’, ‘Gökçe’nin Yolu’, ‘Eyvah Babam Şiir Yazıyor’ gibi kitaplarıyla hayatın ve insanın türlü hallerini, hüznü, sevinci, umudu, dostluğu anlattı bugüne kadar.
Ödüllü öykücü bu defa dokuz yaşından beri babaannesiyle yaşayan bir çocuğun anı defterine konuk ediyor bizleri. Babaanne, hayatın her şeye rağmen bir armağan olduğunu söyleyerek, mutlu anılarını yazması için hediye ediyor defteri torununa. Bir yıl boyunca deftere hiç dokunmayan çocuğun o sıralar boyundan büyük bir acıyla sınandığını anlayıveriyoruz. Ve bir gün kurbağa vıraklamaları eşliğinde ilk cümlesini yazıyor: “Babaannem, kurbağalar ve hayat.”
Böylece dünyanın en ilginç kasabasında, dünyanın en sıradışı babaannesi ve birbirinden renkli komşularıyla yaşanan tuhaf ama mutlu mu mutlu anılarla dolmaya başlıyor defter. Hiç bitmesin istediğimiz, mahalle havasını doya doya soluduğumuz, her bir karakterin kalbimizde yer ettiği 16 öykü anlatıyor Ahmet Büke ve kâh düşündürüyor, kâh gülmekten kırıp geçiriyor. Torunu istiyor diye gece yarısı börek de açabilen, gemisinin dümenine geçip maviliklere de açılabilen bir babaanne düşünün. Yeri gelir motorlu botuyla sel sularını yarıp okulda mahsur kalan torununu almaya gider, yeri gelir uzaya gitmek için evde roket tasarlayıp patlamaya neden olan komşuyu süpürgeyle kovalar. Kimse bilmese de o bilir kahvede çalışan Zeki Ağabey’in aslında iş bulamamış bir paleontolog olduğunu ve kayalıklarda buldukları fosili ona götürmeleri gerektiğini. Torununu bakkalın yanına çırak vermekten de gocunmaz, onun için koleksiyonlarını satıp tekne almaktan da.
Dostları da en az onun kadar çılgın. Ve hepsi de kargalarla arkadaşlık edecek, yıllarca beslediği hamamböceğini toprağa veren arkadaşları Melahat Hanım’a moral partisi düzenleyecek kadar hassas, sevgi dolular.
“Bu defa zengin olduk” diye damlayıveren Hayali Cemali Amca, çatıda yaşayan karga Hulusi Bey, bir gecede boyundan büyük uçurtma yapabilen Badi Ekrem, Bakkal Mehmet Amca, emekli pilot Müberra Hanım Teyze ve daha nicelerini anlatmaya kelimeler yetmez. Ama bir Kel Ali Amca var ki eşeği Zekai için “Başımın üstünde yeri var” diyebilecek ve yeni evcil hayvanını sahiplenmeye çikolatası, çiçeğiyle gidebilecek güzellikte bir kalbe sahip.
Babaanne torununa defteri verirken uzun uzadıya tesellilere girişmiyor, “Dertlerinin hepsi göz açıp kapayıncaya kadar geçer diyemem ama bil ki bu hayat bir armağandır” diyordu.
Şimdi tüm bu insanlara ve anılarına baktığında hayata karşı neler hissettiğini de en iyi o yaralı çocuk anlatabilir: “Heyecandan kalbimin çarptığı bu maceralar hayatın balına batıp çıkan bir meyve sineği gibi içimi neşe ve mutlulukla dolduruyordu. Teşekkürler hayat, verdiğin her şey için...”

BABANNEM,�

KURBAĞALAR VE HAYAT
Ahmet Büke
Resimleyen: Başak Taşkıran
Günışığı Kitaplığı, 2022
104 sayfa, 29 TL.