Nefes alan, duygu ve hafıza dolu bir ‘el yazması kitap’

Güncelleme Tarihi:

Nefes alan, duygu ve hafıza dolu bir ‘el yazması kitap’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2021 23:01

Ömür Kurt 'Kitap Tamircisi'nde katman katman açılan iç içe iki ayrı kitap kurgulamakla kalmamış; iki karakterden biri olan el yazması kitabı, duyan, gören, seslenen, nefes alan bir karakter gibi hafıza ve duyguyla donatmış.

Haberin Devamı

Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı ödüllü gazeteci-yazar Ömür Kurt’un son romanı ‘Kitap Tamircisi’ hayal gücü ile gerçekliğin bir bütün haline geldiği harikulade bir dünyanın derinliklerine götürüyor okurlarını.
Kurt’un ustalıklı dil kullanımı, güçlü betimlemeler ve ayrıntı zenginliğiyle yarattığı atmosfer eski, mistik bir hanın koridorları, tavan araları, mahzenleri arasında dolaşıyormuşuzcasına sarıyor etrafımızı. Dış dünyayla bağımızı ise doğa, yaşam, geçmiş ve gelecek hakkında düşündürücü sorular yönelterek kuruyor.
Dağları, ovaları, dereleri ve ağaçlarıyla bir zamanlar gerçek bir köy olan ama epeydir şehir tarafından yutulmuş Yeşilköy’de, Muhsin Dede’nin ata yadigârı eski evindeyiz. Süleymaniye Kütüphanesi Kitap Hastalıkları Hastanesi’nden emekli Muhsin Dede hem bir sahaf hem de Kitap Tamircisi. Eskimiş, yıpranmış, dikişleri atmış, kirlenip solmuş kitapları bir arkeolog titizliğiyle tedavi ederek sürdürüyor yaşamını.
Muhsin Dede’ye bir gün parçalanmaya yüz tutmuş, küf kokulu eski bir el yazması kitap geliyor. ‘Pusulasız Bir Gezginin Düş Gören Haritaları’ isimli bu kitap Muhsin Dede’yi kendi kişisel zamanının koridorlarında zihinsel ve duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap Tamircisi özenle iyileştirmeye çalıştığı kitaptaki haritalar, masallar, sorular arasında dolaşırken bizler de dünyanın hiç bilmediğimiz, görmediğimiz kadim hallerini sihirli bir küreden akan görüntüler gibi izliyoruz. Usul usul kitapla konuşmaya başlayan Muhsin Dede’ye kitap kendi dilince veriyor cevaplarını. Kâh sürpriz bir öykü çıkarıyor karşısına, kâh bir soruyla çocukluğunun elma bahçelerine, uçurtma uçurduğu tepelere, buz gibi suyundan içtiği derenin kenarına götürüyor.
El yazması kitapta zaman zaman karşımıza çıkan efsanevi öykülerin başlı başına bir yazı konusu olduğunu söyleyelim. ‘Sürüklenen Kütük’, ‘Titreyen Ağaç’, ‘Kıkırdayan Çayır’, ‘Zıplayan Tepe’, ‘Fısıldayan Elmas’ ve ‘Kükreyen Dalga’. Her biri eşilen dağlar, kurutulan dereler, kesilen ağaçlar, fütursuzca şehirleşen ve şehirleştikçe kirlenen dünyaya dair sözünü sakınmadan söylüyor. Ancak edebi tattan, sürükleyicilikten, macera duygusundan ödün vermeyerek.
Ömür Kurt katman katman açılan iç içe iki ayrı kitap kurgulamakla kalmamış; iki karakterden biri olan el yazması kitabı, duyan, gören, seslenen, nefes alan bir karakter gibi hafıza ve duyguyla donatmış. Muhsin Dede kitapla arasında gelişen sevgi dolu ilişki sayesinde hayatının koylarında güvenle dalabileceği anıları olduğunu görerek geleceğe dair umutla doluyor, yaşamı bir kez daha kucaklıyor.
Bize de günümüz çocuklarının gelecekte böyle bir şansı olup olmayacağını sorgulamak kalıyor.

KİTAP TAMİRCİSİ

Nefes alan, duygu ve hafıza dolu bir ‘el yazması kitap’

Ömür Kurt
Resimleyen: Ahmet Uzun
Doğan Egmont, 2021
98 sayfa, 29 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!