İlginç şeyler oluyor

JAPONYA, parasının dolar karşısında değerinin çok yükseldiğini düşünerek döviz piyasasına müdahale ediyor.

Piyasada, dolar alıp yen satıyorlar. Müdahalenin devam edeceği söyleniyor. Japonya galiba dalgalı kur sistemini uygulamıyor!

Biz de döviz piyasasına müdahale ediyoruz. Bizimkisi biraz farklı. Döviz satıp ya da alarak değil, finans piyasalarının sinirini bozarak ya da tehdit ederek Türk Lirası'nın yabancı paralar karşısındaki değerini ayarlamaya çalışıyoruz. Hangi sistemin daha kalıcı sonuçlar doğuracağını ve başarılı olacağını ileride göreceğiz.

SİVİL TOPLUM

U-2
orkestrasının solisti Bono, bu yılın başında Davos'taki (bu yıl New York'ta yapıldı) Dünya Ekonomik Forumu toplantılarında tartıştığı ABD Maliye Bakanı ile birlikte bazı Afrika ülkelerini ziyaret ediyor. Maliye Bakanı, fakir ülkelerin gelişmiş ülkelerden aldıkları mali yardımları iyi kullanmayıp çarçur ettiğini düşünüyordu. Bu nedenle de, beş-altı yıl evvel ortaya atılan çok borçlu ve fakir HIPC (highly indebted poor countries) ülkelerinin borçlarının silinmesi projesi hayata geçirilemiyordu.

Bono bu düşüncenin yanlış olduğunu savunarak ABD Maliye Bakanı'nı Afrika ülkelerini ziyaret etmeye davet etti. Bakan daveti kabul etti. Şimdi beraber dolaşıyorlar. Bakan açısından, bu gezi bir siyasi ‘‘haber’’ malzemesi olabilir. Ama, Bono'nun gerçekleştirdiği sivil toplum kuruluşları açısından çok büyük bir başarıdır.

Gelen haberlere göre, Maliye Bakanı geziden çok memnun. Büyük bir olasılıkla, bakanın görüşleri değişmeye başlıyor. Çoğu zaman resmi kuruluşların yapamadığını sivil toplum kuruluşları çok daha iyi yapabiliyor. Bazen bir kişi dahi, tek başına bir sivil toplum kuruluşu olabiliyor. Dünyanın daha çok ve daha iyi çalışan sivil toplum kuruluşlarına ihtiyacı var.

GAZİANTEP

Gaziantep ilimiz, Anadolu Kaplanları diye isimlendirilen üç-beş ilimizden biri. İhracatı 1980'li yıllarda İran ve Irak'a kalitesi çok da iyi olmayan mallar satarak öğrendiler. Irak pazarı kapanıp İran pazarı eski cazibesini yitirince, 1990'lı yıllarda Rusya ile aramızdaki bavul ticaretinin en önemli üreticilerinden biri haline geldiler. Çok kaliteli olmayan mallarını satabilecekleri bir başka pazar bulmuşlardı.

Rusya'daki ekonomik kriz, Gaziantep'e Körfez Krizi'nden sonra ikinci bir darbe vurdu. Sallandılar, ama yıkılmadılar. Şimdi, bir başka pazar buldular: Avrupa ve Amerika. İran'a, Irak'a ve Rusya'ya sattıkları kalitedeki malları elbette Avrupa ve Amerika'ya satamazlardı. Üretimlerinin kalitesini yükselttiler. Kalite bilincini geliştirdiler. Kısacası, ‘‘en büyük teşvik, ekonomik şartların ortaya çıkardığı fırsatlardır’’ cümlesini bütün Türkiye'ye ispat ettiler. Şapka çıkarılacak bir başarı hikáyesi yazıyorlar.

Etrafımızda ilginç şeyler oluyor. Günlük koşuşturmalar arasında bazılarını gözden kaçırabiliyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları