Şirketler Z Kuşağı kapınızda
Güncelleme Tarihi:
Z kuşağı, yani 1995 ve sonraki yıllarda doğan gençler, 20 yaşına geliyor. Bir kaç yıla kadar İK’nın kapısına dayanacaklar. Daha doğrusu İK bu gençlerin kapısına dayanacak. Bu gençler, Y kuşağına benziyor, ama daha ne istediğini bilen, daha komplekssiz ve gözü daha yükseklerde bir kuşak geliyor.
Çok zor, çok karmaşık, tam bir ‘vahşi orman’… Mevcut şekliyle şirketler ve çalışma hayatı (1995 yılında ve daha sonra dünyaya gelen) Z kuşağı için hiç de cazip değil. Bu gençlerin bir bölümü meslek liselerinden mezun ve zaten iş hayatına atılmış durumda. Kalanlar da önümüzdeki 4-5 yıl içinde eğitimini tamamlayarak iş piyasasına girecek.
BNP Paribas ve The Boson Project tarafından, yaşları 15 ila 20 arasında değişen 3.200 gençle yapılan anket, Z kuşağı’nın çalışma hayatına ve şirket ortamına çok farklı baktığını gösteriyor. Her ne kadar bu çalışma sadece Fransız gençleriyle yapılmış olsa da, küreselleşmenin ve yeni teknolojilerin birbirine çok yaklaştırdığı dünya gençliği hakkında da iyi bir fikir veriyor. Bu anketin ortaya çıkardığı 5 ana eğilim şöyle :
1. Şirket mi? Çok stresli…
15-20 yaş grubu gençlerin, şirketten ve şirkette çalışma hayatından söz ederken en sık kullandıkları ifadeler: ‘çok zor’, ‘çok karışık’, ‘sıkıcı’, ‘acımasız’, ‘vahşi orman’… 100 gençten 36’sı için şirket demek ‘stres’ demek.
2. Yeni teknolojilerin içine doğmuşum…
Z kuşağı, yeni teknolojileri, interneti, sosyal medyayı vs Y kuşağından bile çok daha yoğun kullanıyor. Zaten onlar bu yeni teknolojilerin ve iletişim kanallarının ‘içine doğmuşlar’. Z’ler, sürekli bağlı, iletişim ve etkileşim halinde oldukları bir eko-sistemin yörüngesinde yaşıyorlar. Bu gençlerin yüzde 40’ı başarılı olmak için iyi bir network gerektiğini düşünüyorlar.
3. Kalıcı eğitim değil, sürekli güncelleme
Sadece 4 gençten biri (yüzde 24) hayatta başarılı olmak için iyi bir diplomanın şart olduğuna inanıyor. Okul ve üniversite bu gençlerin gözünde sadece bilgi edinmek, bir şeyler öğrenmek için faydalanabilecekleri bir araç. Araçlardan bir tanesi. Tıpkı MOOC (Massive Open Online Course = Kitlesel Açık Çevrimiçi Ders) gibi, yahut Youtube’daki bir ‘tutorial’ (bilgisayar programlarının, oyunlarının kullanma kılavuzu) gibi bir yöntem. Z kuşağı herşeyin (cep telefonu modelleri yahut internet oyunlarının versiyonları gibi) çok hızla ‘eski’ hale geldiği bir dünyada doğup büyüdükleri için, bilginin de çabuk eskiyeceğini düşünüyorlür ve bilgilerini ve kendilerini ‘sürekli güncellemeleri’ gerekeceğine inanıyorlar.
4. Hayatım zapping
Z kuşağı, “günlük hayatta sürekli değişim” istiyor. Çalışma hayatında, bir göreve hatta bir sektöre takılıp kalmak istemiyor. Görev, sektör, meslek değiştirme (hem de sık sık değiştirme) olasılığından vazgeçmek istemiyor. 100 gençten 38’i “hayatım boyunca en az 5 meslek değiştirmek istiyorum” diyor.
5. Yapacağım iş ‘eğlenceli’ olacak
Gençlerin yüzde 84,5’i heyecan duyacakları bir iş yapacağını söylüyor. Yüzde 47’si kendi işini kurmak istiyor. “10 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?” sorusuna yüzde 40’ı “iyi bir gelire sahip olup, iş dışında iyi bir hayat sürmek” cevabı veriyor. Aynı görevi, aynı şartları teklif eden iki şirket arasında bir seçim yapmaları gerekirse, Z kuşağı gençlerin yüzde 25’i ‘en çok eğlenecekleri’ şirketi tercih ediyor. Yüzde 22’si en inovatif, yüzde 21’i en etik, yüzde 20’si ise en uluslararası olan şirketi…