Hakemler kaça ayrılır

HAKEM kardeşlerim, oyun kurallarını öğrenmekle hakem olamazsınız. Bunu ezberlersiniz olur biter. Hep ne diyoruz; hakem yürekli olacak, korkmayacak, gördüğünü çalacak, başında, beyninde hesabı olmayacak, dönek olmayacak.

Futbolcular hakemleri hangi kategorilere ayırırlar bilir misiniz? Bilemezsiniz. Bakın ben size söyleyeyim;

1- Deplasman takımını ezdirmeyenler. 2- Ev sahibi takıma pembe bakanlar. 3- Tekme atan futbolcuya acımayanlar. 4- Futbolu bilenler. 5- Futbolu bilmeyenler. 6- Cesaretli olanlar. 7- Şehirlere göre düdük çalanlar. (Hakemin cesareti vardır da Adana’da Samsun’da, Bolu’da, Aydın’da cesaretlidir; İnönü’ye, Ali Sami Yen’e, Fenerbahçe’ye gelince kuzu olurlar.) 8- Parayı çok sevenler. (Bunlar eskiden çok fazlaydı, şimdilerde adetleri bayağı eksildi. Zaten doları da bırakmışlardır, Euro’ya başlamışlardır. Hakem akıllıdır, değer kaybeden şeyi istemez!) 9- Cin gibi olanlar. (Pozisyonun olacağını hissedip, pozisyona arkasını dönenler.) 10- Çaldığı düdükten sonra 15 dakika sarı mı versem, kırmızı mı versem diye düşünenler. 11- On tane sarı kart gösterip, iki tane kırmızıya dönemeyenler.

Hakemler bakın, daha ilave edebilirim, atladığım vardır. Ama yüzde yüz inanın, futbolcu bunları konuşuyor. Çünkü ben futbolcu iken perşembe günleri hakem açıklandığında oyun stratejimizi, teknik adamlar dahil hakeme göre belirlerdik. Yani, sizin çaldığınız düdükler, verdiğiniz kararlar çok tesadüf değil. Ve maalesef ve maalesef diyorum, bu senelerde teknik adamlar da, futbolcular da futbolu sizden daha iyi biliyorlar ve daha akıllılar.

İş bilmezler

ARSENAL stadını değiştirdi, 60 bin yaptı, senelik tahsilatını yüzde 46 artırıp, 200 milyon Sterlin’e (500 milyon YTL) ulaştı. Kombine almak için 4-5 sene sıra /images/100/0x0/55ea9bfaf018fbb8f88b2d15bekliyorsunuz. En son çarpıcı örnek vereyim; Beşiktaş-Denizlispor maçında kombineler hariç bin 469 bilet satılmış. Hasılat 51 bin YTL. Arsenal’ın maç başına kazandığı para, 3.1 milyon Sterlin (7 milyon 750 bin YTL.) Sevgili okuyucular futbol her şey değildir, ama çok şeydir. İş bilmez yöneticiler ve federasyonların vurdumduymazlığı yüzünden, geldiğimiz ve gideceğimiz noktaları fazla yazmaya gerek yok. Satırlara yazık.

Nereye! Kasımpaşalı taraftarları maça götüren otobüs, gerçekten maça mı gidiyor, Bakırköy Akıl Hastanesi’ne mi gidiyor, yoksa arkadaki ilanda yazan hastaneye mi gidiyor?

Futbolun gerçek sahipleri

YAYINCI kuruluş parasını ödeyen her televizyona görüntüleri veriyor, en ufak bir zorluk çıkarmadan. Cem Uzan’ın Teleon’unu hatırlıyorum da; değil parayı, takla atsak vermiyordu. Bazı şeyleri okuyucularla paylaşmak lazım. Çünkü sustuğunuz zaman karşıdakiler kamuoyunu aldatmaya devam ediyorlar. Veya yanlış yönlendirmeye...

Sezon başı hakem seminerlerine giden yöneticiler ve teknik adamlar hakemlere bol yağlamalı ve cilalı konuşmalar yaparlar. Şikayetlerini orada, hakemlerin yüzüne karşı söylemezler (Bir tek Samet Aybaba hariç). Ama televizyonlarda görüyorsunuz, "Ben hakemler için konuşmak istemiyorum" deyip konuşanlar veya "Konuşmayacağım" diyenler. Sevgili okuyucular, büyük bir çoğunluğu sizi aldatıyor. Yöneticiler, teknik adamlar ve futbolcular... Bazen kendileri bazen de aracıları sokarak Lig TV’ye telefon açıp pozisyon siparişleri veriyorlar. Kimisi bir buçuk Adana istiyor, kimisi iki... Bazıları ise tek porsiyonla yetiniyorlar. Hiç istemeyeni görmedim. Şansal’la (Büyüka) bize kalsa pozisyon tartışmayacağız, çok önemli olmadığı müddetçe.

Oyuncak muamelesi

Aslında, bu haftanın kasetlerini alsam, yanıma da üç kişi; o montaj odasına bir girsem, ne detaylar bulunur, neler tartışılır. Ama istiyoruz ki, futbol sahada oynansın, bazı ufak tefek şeylere takmayalım. Bu işi tiyatro, sinema gibi keyif alır hale getirelim. Ama yöneticiler maalesef bu yönde ilerlemiyorlar. "Bindikleri dalı kesiyorlar" desem yanılırım. Çünkü, bunlar gelip geçici. Bir bakın geri dönüp kulüp başkanlarına... Hem de çok yakına kadar gelin, kaç tanesi piyasada varlar? Çok azı beyefendice gelmiş, düzgün şeyler yapmış... Çoğunluğu ortalığı dağıtmış, perişan etmiş gitmiş. Bir de dönün, bizim gibi yıllarca futbolculuk yapmış, hakemlik yapmış, gazetecilik yapmış veya teknik adamlık, masörlük, malzemecilik yapan şahıslara... Onlar hep aynı. Malın esas sahibi onlar. Ama maalesef paraya hükmeden, onları oyuncak görüyor.

Hálá ses yok

GEÇTİĞİMİZ haftalarda Beşiktaş’ın Çarşı tribününde oturan bir taraftar otoparkta vurularak öldürüldü. Bin tane spekülasyon yapıldı, hala hiçbir açıklama yok. Bir rant cinayeti mi, alelade bir cinayet mi? Bekleyip göreceğiz.


ZEKA TESTi

GEÇEN sezon Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, gereksiz yere oyundan atılan futbolcuları için; "Bunları zeka testine tutmak gerekir" demişti. Son derece doğru bir yaklaşımdı. Belki biraz ağırdı, ama olsun. Bakın Sivasspor bugün başarılı gidiyor. Neye göre başarılı? Çalışmaya göre... Yatırdığı paraya göre... Ama diğerleri ne yapıyorlar? Verdikleri cezayı 3 maç sonra affedip, "Koçum" diyorlar, futbolcunun canını acıtmıyorlar. İdarecinin "Koçum" dediği adamı da seyirci, "Aslanım benim" deyip alkışlıyor. Takımını yalnız bırakıp satsa bile.


Nuri Albayrak’tan açıklama bekliyorum

BİZDE, yani Maraton’da kim hakkında konuşuluyorsa ona söz hakkı doğar. Ve verilir. Pazar akşamı Trabzonspor konusunda şunları söyledim; "Takım iyi oynayamıyor. Ama bunun sorumluluğu futbolcularda. Teknik adamlarda fazla yok. Bir takım, yönetimin aynasıdır. Eğer takım iyi gidiyorsa, bilinki yönetim iyidir veya tersidir" dedim. Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak bağlanmak istedi. Görevli arkadaşlar Nuri Albayrak’a, eğer söyleyecekleri varsa, ki direkt olarak kulüp başkanı hedef değil, "Erman hoca ile konuşturalım" diyorlar. O kabul etmemiş ve bu aşamada sinirlenerek iki cümle söylemiş. Bu cümleleri yazılı olarak basına verebilir mi veya kameralara söyleyebilir mi? Yalnız, Nuri Albayrak unutmasın; Şansal Büyüka da ben de futbol aleminde doğduk ve büyüdük. Eğer en ufak bir sakatımız olsaydı, zaten bizi bugün bulunduğumuz yere getirmezlerdi ve orada bir dakika tutmazlardı. Şimdi Trabzonspor Kulübü Başkanı’ndan açıklama bekliyorum.

Aklıma gelmişken söyleyeyim; Başbakan Yardımcısı Sayın Murat Başesgioğlu’ndan yazılı ve sözlü açıklama aldım. Sayın Bakan, Futbol Federasyonu istediği taktirde, oğullarının Güney Kore’deki 2002 Dünya Kupası’na gidiş geliş uçak paralarını ödeyeceğini bildirdi.
Yazarın Tüm Yazıları