Ozturk Serengil Ne Zaman Oldu
ozturk-serengil-ne-zaman-oldu’a ait tüm site haberleri
Seren Serengil'in babası Öztürk Serengil kimdir? Ölüm yıl dönümünde unutulmadı
Öztürk Serengil, ölüm yıl dönümünde unutulmadı. Kendine has oyunculuğuyla Türk sinemasına damga vuran Öztürk Serengil, sosyal medyada büyük bir özlemle anılıyor. Peki Öztürk Serengil kimdir, ne zaman öldü?
#Seren Serengil'in Babası
Mahmutyazıcıoğlu davasında Seren Serengil hakkında zorla getirilme kararı
Beşiktaş'ın eski yöneticisi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun cinayet davasında, şarkıcı Seren Serengil'in tanık olarak dinlenmesi için duruşmaya zorla getirilmesine karar verildi. Mahkeme Fikret Orman'ın tanık olarak dinlenmesi talebinin ise reddine karar verdi.
#Şafak Mahmutyazıcıoğlu
Tolga Han: Türkiye’de dansa dair ilklerin ismi oldum
Tolga Han’ın dansa adanmış bir kariyeri var. Türkiye’de dansa dair ilkleri kendi yaptığını ve her şeyi değiştirdiğini söyleyen sanatçı, şimdi Türkiye Dans Sporları Federasyonu başkanlığını üstleniyor. Tolga Han ile dünden bugüne dansın hayatındaki yerini konuştuk. (Eda SOLMAZ )
#Tolga Han
‘Bütün arkadaşlarıma vasiyet videoları çekip gönderdim’
İnsanların gözü önünde büyüdü, “Çocukluğumdan beri Öztürk Serengil’in kızıydım. 16 yaşımda Seren Serengil oldum. Hiç özgürlüğüm yoktu” diye anlatıyor. Özel hayatından sahnesine, program yorumculuğundan geçirdiği ameliyatlara hep gündem oldu. Şimdi geçmişe dönüp baktığında “Annemin bana söylediği her şeyin tam tersini yaptım” diyor. Seren Serengil uzun bir aradan sonra sahnelere döndü ve yeni şarkısı ‘Valla’yı çıkardı. Buluşup yeni aşkını, geçmişini ve son yaşadıklarını konuştuk: “Kaç kere hastaneye yattım. O kadar kötü bir şey yaşadım ki! Her gün öleceğim diye düşünüyordum.”
#Seren Serengil
‘Hatırlanacağımı hiç sanmıyorum’
O, Türk sinema tarihinin en yakışıklı jönlerinden, Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerinden. Birçok kuşak onun filmleriyle büyüdü, büyülendi. Kariyerine siyah beyaz filmlerle başladı, zamanla canlandırdığı karakterler renkli dünyalara geçti. 100’ün üzerinde film çekti. Ediz Hun’un hayatı şimdi Rıza Oylum’un söyleşisiyle kitaplaştı: ‘Film Gibi Geçti’. Biz de Ediz Hun’la buluştuk, sinema tarihinde ve hayatında bir yolculuğa çıktık.
#Ediz Hun
"Siyah beyaz filmleri izleyip hüngür hüngür ağlıyorum"
"Bazen gece yarıları siyah beyaz filmleri veriyorlar bazı kanallar. Bilhassa Ramazan'da. Onları seyrederken ağlıyorum. İnsan yaşlanınca daha hisli, daha duygusal oluyor. Seyretmeyeceğim diyorum, yine seyrediyorum ve hüngür hüngür ağlıyorum." Yeşilçam'da "Bay Sinema" olarak tanınan yönetmen, senarist ve yapımcı Türker İnanoğlu yeni yaptırdığı okulunu, gelecek projelerini ve Yeşilçam'ın altın çağına duyduğu özlemi anlattı.
#Türker İnanoğlu
Hep taklit edildim
Sahneye çıksın çıkmasın, program yapsın yapmasın her nasılsa hep göz önünde, reytingi hep yüksek. Hem programındaki başarısı ile hem özel hayatıyla konuşuluyor. Mayıs ayında St. Tropez’de Yaşar İpek’le evlenen Seren Serengil’i Bodrum’daki evinde ziyaret ettim. İş, aşk, bebek, yeni projeler; aklımdaki her şeyi sordum.
#Tülay Demir
'Tek korkum eşimi kaybetmek'
Sahneye çıksın çıkmasın, program yapsın yapmasın her nasılsa hep göz önünde, reytingi hep yüksek. Hem programındaki başarısı ile hem özel hayatıyla konuşuluyor. Mayıs ayında St. Tropez’de Yaşar İpek’le evlenen Seren Serengil’i Bodrum’daki evinde ziyaret ettim. İş, aşk, bebek, yeni projeler; aklımdaki her şeyi sordum.
#Seren SerengilOrda, bir Türkiye var geçmişte
Cem Yılmaz klasikleri ‘G.O.R.A.’ ve ‘A.R.O.G.’un devamı niteliğindeki ‘Arif v 216’, seyircisini hayatın kutuplaşmadan uzak aktığı , iyiliğin hâkim olduğu eski günlere, özlenen Türkiye’ye götürüyor. Yönetmenliğini Kıvanç Baruönü’nün üstlendiği yapım, sinema tarihine ve tarihimize göndermeleri, referansları, popüler kültüre ilişkin hınzırca vurguları ve arka arkaya gelen esprileriyle son dönemin en iyi komedi filmi olmuş.
#Arif V 216Oyuncu rol dilenmez
Türk sinemasının ‘Altın Çocuk’u Göksel Arsoy bugün 81 yaşında ama kendi deyimiyle 40’ında daha... Seyircinin “Bize aşkı öğreten adam” dediği, Belgin Doruk’la filmleri her kuşak tarafından sevilen, Türkiye’nin James Bond’u Göksel Arsoy geçen hafta anılarını anlattığı “Altın Çocuk” kitabını çıkardı. 56 senedir evli olduğu eşi Soley Arsoy, kızı Aşkım ve oğlu Gökhan’la yaşadığı Levent’teki villasında bir araya geldik onunla. Sadece görüntüsü değil billur gibi hafızasıyla da şaşırttı beni. “Bugünün yapımcıları Yeşilçam’ın eski yıldızlarını unuttu mu?” diye sordum, “Oyuncu rol dilenmez” diye kızdı bana...
#Cengiz SemercioğluBizde sansasyon işlerine Eser bakıyor
Ben 10 yıl önce bu üç kafadarı tanıdığımda, BKM Mutfak’ta sahneye çıkan toy delikanlılardı... İlk sahneye çıktıkları zamanı hatırlıyorum. Heyecandan titreyerek adım attıkları şov dünyasında bugün her biri çok önemli yerlerde. İşte bu 3 Adam’dan ikisi; İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç birlikte “Yol Arkadaşım” diye bir film çekti. Eser filmde yok ama bu kahkaha dolu sohbette onun kulaklarını fazlasıyla çınlattığımız başlıktan da belli oluyor.
#Oğuzhan Koç
Beni mi seviyor paramı mı?
Mega zenginler, starlar, futbolcular… Yani herkesin tanıdığı, bildiği, zengin, ‘VIP’ hastalar. Onlar da mutsuz oluyor, onlar da endişe duyuyor. En çok “Beni mi seviyor, paramı mı” diye kaygılanıyor. Peki başka? Psikiyatr Özkan Pektaş’la yeni kitabı ‘Şan, Şöhret ve Paranın Bedeli’ni konuştuk
Ofluoğlu, son yolculuğuna uğurlandı
İstanbul'daki evinde hayatını kaybeden emektar sanatçı Mücap Ofluoğlu için dün ilk tören Harbiye'deki Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlendi. Buradaki törenin ardından sanatçı için Üsküdar'daki Şakirin Camii'nde cenaze namazı kılındı. Ardından Ofluoğlu, Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Kadınlarla dövüşmem sevişirim
Kendisi hakkında ‘El Tüzmen’ adlı bir kitap yazan CHP Milletvekili Aydın Ayaydın’a bir ay önce Esenboğa Havalimanı’nda yumruk atıp, “Anasına ve avradına hürmetlerimi sundum” dedi. Rövanş gecikmedi. Önceki hafta Ankara’daki bir düğünde bu kez Kürşad Tüzmen, Ayaydın’ın oğlu Gökhan Ayaydın’dan kafa yedi. İki yıl önce devlet bakanlığından istifa ettiğinde özel hayatıyla gündemdeydi, şimdi de kavgalarıyla. Tüzmen’le Boğaz’da buluştuk; kendi deyişiyle, ‘beyninin frenleri’ yoktu