Dünyanın umudu 'Aşı'nın kitabı çıktı... Onlara kimse inanmamış!
Güncelleme Tarihi:
Korona salgınında tüm dünyaya umut olan BionNTech aşısını geliştiren Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in işi hiç de kolay olmamış. ‘Aşı’ adlı kitap, çiftin bu süreçte en yakınlarındakileri bile ikna etmeye zorlandığını ortaya koyuyor.
FINANCIAL Times’ın Frankfurt muhabiri Joe Miller’ın Türeci ve Şahin’in katkılarıyla hazırladığı ‘Aşı’ kitabına göre, daha başlangıçtan itibaren Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in birçok projesi ilaç geliştiricileri tarafından reddedildi. Çift bunun üzerine ‘çaresizlikten’ kendi şirketlerini kurmaya karar verdi. Goethe’nin bir şiirinden esinlenerek ‘Ganymed’ adıyla ilk şirketlerini kurdular. Türkçe ‘Ganimet’i çağrıştıran bu şirket, kısa sürede 3.5 milyon Euro’luk bir yatırım aldı.
İKİ KARDEŞİN GÜVENİ
Şahin ve Türeci, bu şirketin yatırımcısının bir süre sonra geri çekilmesinin ardından yeni bir arayışa girdi. Milyarder iki Alman kardeş Thomas ve Andreas Strüngmann, BioNTech’e 150 milyon Euro yatırım yaptı, diğer şirketleri Ganymed’i de destekledi. BioNTech’in temelleri atılmıştı. Frankfurt’taki Villa Rothschild Otel’deki bu görüşmeden iki taraf da mutlu ayrıldı. 2 Haziran 2008’de BioNTech resmen kuruldu. Strüngman kardeşler bu yatırıma hiç pişman olmayacaktı. Şahin ve Türeci, koronavirüs ortaya çıktığında aşı çalışmalarına başlamak istedi. Ancak bu sırada ünlü Robert Koch Enstitüsü’nün başkanı “Virüsün çok fazla yayılmasını beklemiyoruz” açıklaması yapıyordu. Zaten BioNTech bulaşıcı hastalıklar üzerine çalışan bir şirket değildi. Bu yüzden aşı çalışmaları için BioNTech’in yönetim kurulu üyelerini de ikna etmeleri gerekiyordu. Fakat kurul, “Başaramazsak bu sonumuz olur” diyordu. Alman yasalarına göre yüksek maliyetli yanlış adımlardan bütün yönetim kurulu üyeleri sorumluydu. O yüzden kimse hevesli değildi.
PFIZER ZOR İKNA OLDU
Ama onlar yılmadı. 27 Ocak’ta ‘Işık Hızı’ adlı projeyle çalışmalara başlayan çift, Amerikan Pfizer ile temasa geçti. Başkan yardımcısı Phil Dormitzer’in yorumu “Arkadaşlar bu girişiminiz işe yaramayacak” oldu. Çünkü Dormitzer de Robert Koch Enstitüsü gibi salgının kontrol altına alınacağını düşünüyordu. Uğur Şahin bütün argümanlarını sundu. Nihayetinde, “BioNTech’in teknolojisi bu zorluğun üstesinden gelecek olgunlukta değil” cevabı aldı. Aşı çalışmalarının ilk aşamasında ise Paul Ehrlich Enstitüsü’ne (PEI) başvurdular. Ancak PEI uzmanları da sıcak bakmadı, Türeci ve Şahin oradan da umdukları desteği bulamadı. Fakat çalışmalar ilerleyince Pfizer’la işbirliğine gittiler. Ve kimsenin inanmamasına rağmen dünyaya umut olmayı başardılar.
Faruk Tınaz’ın ölümünde vahim iddia: Doktor raporu okumadıNİKÂHTAN LABORATUVARA
mUğur Şahin ve Türeci 2002’de evlendi. Özel asistanları Helma Heinen o süreci şöyle anlatıyor: “Törenden bir gün önce bana ve iş arkadaşıma nikâh şahidi olarak gelip gelemeyeceğimi sordular. Ertesi sabah evlendirme memurluğunda buluştuk. Hızlı bir törenden sonra dört kişilik grup halinde işe döndük. Yeni evliler doğruca laboratuvara girdi.”
GATES’İN ‘PANDEMİ OLURSA’ SORUSU...
BioNTech’in mRNA teknolojisiyle kanser tedavisinde yakaladığı başarı Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın da dikkatini çekmiş. Uğur Şahin, Ekim 2018’de bir konuşma için vakfa davet edilmiş, ardından Gates ile buluşmuş. Gates’in o görüşmede sorduğu “Bir pandemi sırasında rekor hızda mRNA bazlı ilaçlar geliştirme potansiyeliniz var mı? Bunu merak ediyorum” sorusunu Şahin hiç unutmamış. Ocak 2020’de aşı çalışmalarına başlarken aklında bu soru varmış...
‘Müstehcenlik’ten 5 ay hapis