Uzmanlardan LYS taktikleri

Güncelleme Tarihi:

Uzmanlardan LYS taktikleri
Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 2015 14:13

LYS’nin ilk oturumları 13-14 Haziran’da yapılacak. Sınav, bir sonraki hafta sonu da devam edecek. Son günlerini geçiren adaylar için uzmanlardan tavsiyeler aldık. Celil Vardar sınav motivasyonunu, Cihan Yeşilyurt sınav kaygısıyla başa çıkmayı, Salim Ünsal ise sınavdan önce ve sınavda yapmanız gerekenleri, bakın nasıl anlattı.

Haberin Devamı

Uzmanlardan LYS taktikleri
Sınav kaygısı da ne?
Cihan Yeşilyurt (Fen Bilimleri Dershanesi Rehberlik Koordinatörü):
Kaygının temelinde olaylara verdiğimiz anlamlar yatar. Sınavlar sadece sizin ‘bilgi düzeyinizi’ ölçer. Üniversite sınavında performans değerlendirmesi yapılır. Gençlerin bir kısmı, belki de çoğunluğu kendi değeri ile sınav başarısını eş tutar. Sınavda düşük başarı gösterenler kendilerini ‘değersiz’, ‘vasat’ görür. Kendinizi başkalarıyla kıyaslarsanız, ister istemez kaygı düzeyiniz artar. Unutmayın, herkesin ilgisi, yeteneği ve başarı düzeyi farklıdır. Çevrenizdekilerle kendinizi kıyaslamayıp sadece yaptığınız net sayısını arttırmaya çabalarsanız, kaygı düzeyiniz de azalacaktır. “Üniversiteyi kazanamazsam, geleceğim mahvolur’’ diye düşünmek de sizleri kaygılandıracak ve performansınızı düşürecektir. Sınav sonuçları sizi üzebilir, ancak hiçbir zaman hayatınızı mahvetmez! Sınavı ölüm-kalım savaşı haline getirmezseniz başarınızın arttığını göreceksiniz. “Mutlaka kazanmalıyım!’’, “Hata yapmamalıyım’’ gibi sizi kaygılandıracak düşünceler yerine, “Elimden gelenin en iyisini yapacağım’’ mantığı ile hareket etmelisiniz. Olumsuz duygular düşünürsek yaşama da karamsar bakarız. Kimi genç arkadaşlarımız “İçimden ders çalışmak gelmiyor’’ diye yakınıyor ve büyük iç sıkıntısıyla günlerini geçiriyor. Oysa ders çalışamamanın verdiği iç huzursuzluk, insanı daha fazla sıkıntıya düşürür ve kaygı düzeyini arttırır. Elinizden geldiği ölçüde çalışmalarınızı sistemli sürdürün. Eksiklerinizi kapatın. Göreceksiniz, çalışmak sizleri rahatlatacak ve kaygı düzeyinizi azaltacaktır.

Haberin Devamı

Ailelere öneriler

* Anne-babalar öncelikle çocuklarını önemsediklerini, onlara güvendiklerini hissettirmeli, doğru yolda ilerlediği mesajını vermeliler.

* En büyük yanlışlardan biri çocukların sürekli başkalarıyla kıyaslanmasıdır. Unutulmamalı ki her birey ayrı bir kişiliğe sahip, o nedenle çocuğun gelişimi nesnel ölçütler çerçevesinde değerlendirilmeli, ilk ve son denemede yapılan netlere bakılarak çıkarımda bulunulmalı, kısacası çocuk yalnızca kendisi ile kıyaslanmalı.

* Eleştirilerde yapıcı bir dil kullanılmalı, çocuğun yapmaması gerekenler değil, yapması gerekenler vurgulanmalı.

* Çocuğa sadece başarılı olduğunda değil, başarısız olduğu durumlarda da yanında olunacağı hissettirilmeli. Bunu hissetmeyen çocuklar bir süre sonra sınavlardaki başarılarıyla kendilerine olan saygılarını eşdeğer görmeye başlar. Başarının tek ölçütünün sınav olmadığı unutulmamalı.

* Veliler genelde kendi istek ve tutkuları doğrultusunda seçim yapması konusunda çocuğa baskı uygular. Sınava yaklaştığımız bu dönemde çocuğun kendi kararlarını vermesine ve uygulamasına fırsat tanımalılar.

* Kısacası bu dönemde anne-babalar çocuğun güvenini kıracak söz ve davranışlardan kaçınmalı, sınav ile ilgili olumsuz konuşmalardan uzak durmalı, öğrencinin olumsuz davranışlarını tolere etmeli.

Uzmanlardan LYS taktikleri
Kodlama tekniğinizi geliştirin
Salim Ünsal (Kültür Temel Liseleri Eğitim ve Rehberlik Direktörü):
LYS’yi diğer merkezi sınavlara göre daha normalize eden bir durum, aslında katılım sayılarındaki düşüş. Her ne kadar başarı düzeyi yüksek adaylar bu sınavlara başvuru yapsa da bireysel aday sayısının düşmesi, öğrenci psikolojisi üzerinde olumlu etki yaratıyor. Bu bile başlı başına motive edici. YGS’de istemediği bir sırada olan çoğu aday, küçük birkaç hamle ile LYS’de çok daha iyi bir sıralamada yer alabiliyor. LYS’nin adaylar açısından en önemli yanlarından biri de tüm ders ve testlerle muhatap olmak zorunda kalmamaları. Adayların ilgi ve yeteneklerine uygun yükseköğretim programlarını tercih edebilmeleri için yine ilgi ve yeteneklerine uygun sınav ve testlere girmeleri yeterli. Örneğinsayısal ağırlıklı bir öğrencinin uzun paragraf sorularını cevaplandıracağı edebiyat sınavına ya da sözel ağırlıklı bir öğrencinin hiç bilmediği fizik sınavına girmesi gerekmiyor. Sınavı daha da avantajlı hale getirebilmek için adaylar ne yapmalı? Değinelim:

Haberin Devamı

- LYS’ler, YGS’ye göre göre bilgiyi daha çok sorgulayan sınavlar. Bu nedenle sınav zamanına kadar bilgi eksiklerinizi giderin.

- Bilgi eksiğinin giderilmesi her aday için aynı anlamı taşımıyor. Zira bazı adaylar çok yüksek puan ve sıralar hedeflerken, bazıları çok daha düşük puan ve sıralarla da hedeflerine ulaşabilmeleri mümkün. Bu tür adayların bilgi yönünden her şeyi tamamlamak yerine öncelikler belirleyip, sınavda soru çıkma olasılığı yüksek konulara ağırlık vermesi daha yararlı.

- Sınav test usulüne göre. Siz de çalışmanızı test çözüm teknikleri üzerinden yürütün.

- Her ne kadar YGS gibi zamanı sınırlı bir sınav olmasa da her soruyu cevaplandırabileceğiniz bir süre sınırlaması var. Bu nedenle hazırlık çalışmalarında bir soruya harcamanız gereken zamanı da kontrol altında tutmalısınız. Zaman kaybettiren ders, konu ve kavramları sınav öncesinde tespit ederek bunlara yönelik zaman kazandırıcı yöntemler geliştirin.

Haberin Devamı

- Sınav sonrasına ilişkin zihinsel tasarımlar da bazen motivasyon kaybına uğratabilir. Yetersizlik duyguları, hedefe ulaşamama algısı, kazanamayacakmış hissi bunlardan bazıları. Sınav anına kadar bu duyguların esiri olmayın ve içinizdeki ‘başaracağım’ ateşini söndürmeyin. Sınav bitene kadar olumlu hayallerinizle davranışlarınızı yönetmeniz, tercih döneminde ise realist bir tutum sergilemeniz en doğru olanı.

- “Kaç saat ders çalışmalıyım?”, “Kaç soru çözmeliyim?” gibi sayısal sorulara çok odaklanmayın. Bilişsel süreçlerin işbaşında olduğu ve bireysel farklılıkların gün yüzüne çıktığı sınav gibi bir durumda bunlara verilecek net bir cevap yok. Ne zaman performansınızdaki gelişimin farkına varıyorsanız, bilin ki doğru yoldasınız.

Haberin Devamı

- YGS beklenenden zor ve sıra dışı bir sınav olunca bazı adayların “Acaba LYS de böyle mi olur?” kaygısı taşıdıklarını gözlemliyoruz. Bu gereksiz. Sizi başarılı kılan, sınavın zorluğu ve kolaylığı değil. Sonuçta tüm adaylar bir skala içinde yer edinecek. Zorluk veya kolaylık her adayı kapsayacak. Sınavın zor olması belki sadece puanlarınıza yansıyacak ama sıralamalarınızda büyük farklılık yaratmayacak.

- Kariyer planınız açısından önemli bir sınava gireceğinizin farkındasınız. Ancak bunu bir hayat memat meselesine dönüştürmeyin. Zira bu tür düşünceler sizi daha çok stres ve kaygıya sevk eder.

- Sahip olduğunuz bilgi ve birikim ile çok şey yapabileceğinizi, sizin potansiyelinize uygun bir sınava gireceğinizi de asla unutmayın. Merkezi sınavlara bu rahatlık ve özgüven ile giren adaylar çok daha büyük başarılara imza atarlar.

Haberin Devamı

Bazı hatırlatmalar

* Okuma hızınızı arttırın.

* Dikkat ve konsantrasyon kaybına yol açacak davranışları bırakın.

* Kodlama tekniğinizi geliştirin, kaydırma ve hatalı kodlama alışkanlıklarından uzak durun.

* Problem çözme becerinizi geliştiren yöntemler deneyin.

* Sınav için zamanı kullanma egzersizleri yapın.

* Zaman kaybettirecek soru ve konularla karşılaştığınızda ne yapmanız gerektiğini planlayın. Mutlaka bu konuda bir B planınız olsun.

* Beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirin.

* Dinlenmeyi ve yorucu olmayan ders dışı etkinlikleri de ihmal etmeyin.

Uzmanlardan LYS taktikleri
YGS’si kötü geçenler moralini bozmasın
Celil Vardar (Final Eğitim Kurumları Tanıtım ve Rehberlik Koordinatörü):
LYS’ler yaklaşıyor. Hangi sınavlara gireceğinize karar verdiniz, hazırlıklarınızı sürdürüyorsunuz. Elbette, başarılı olmak istiyorsunuz. Çünkü hiç kimse ‘başarısız olayım’ diye yolaçıkmaz. Başarıyı, almak istediğimiz sonuçla, aldığımız sonuç arasındaki ilişki olarak tanımlayabiliriz. Örneğin YGS’de neyi hedeflemiştik, ne elde ettik? Gerçi her yıl sınavlarda puan hesaplanmasında kullanılan veriler farklı oluyor. Çünkü testlerin soru çözüm ortalamaları ve standart sapmaları değişiyor. 2015 YGS’de de puanlar, testlerde öğrenci başarısındaki düşüşe paralel ortalama12 puan düştü. Unutulmaması gereken en önemli nokta, sınavlarda asıl önemli olanın puanlar değil, adayların başarı sırası olduğu. YGS’de, sınavı geçerli sayılan 2 milyon civarında aday arasında sıralama yapılırken, LYS sonrasındaki sıralama puan türlerine bağlı olarak daha az aday arasında yapılmakta. Örneğin 2014 ÖSYS’de;

- MF puanlarında 180 puan barajını geçerek tercih yapma hakkı elde eden aday sayısı 251 bin 981 ve bu puan türlerinde en son yerleşen adayın başarı sırası 251 bin 980 olurken,

- TM puanlarında barajı geçen aday sayısı 476 bin 430 ve bu puan türlerinde en sona yerleşen adayın başarı sırası 476 bin 400;

- TS puanlarında barajı geçen aday sayısı 409 bin 565 ve bu puan türlerinde en son yerleşen adayın başarı sırası 409 bin 500;

- DİL puanlarında baraji geçen aday sayısı 56 bin 716 ve bu puan türlerinde en son yerleşen adayın başarı sırası 56 bin 600 oldu. Görüldüğü gibi üniversiteye giriş sisteminde, başarı sıralamasında en sonlarda yer alanların bile yerleşmesi mümkün. Yandaki tablo da yüreğinize su serpecek başka bir örnek:

Uzmanlardan LYS taktikleri

Bu örnekte de 2014 ÖSYS’de YGS ve LYS’deki başarı sırası arasındaki ilişkiyi görebiliriz.
Adaylar YGS’de çok gerilerde başarı sıraları elde etmelerine karşın yarışı bırakmayarak LYS’de çok ön sıralara yükselebilmiş.
Öğrenciler başarılı olmak için çok istemeli, başarabileceğine yürekten inanmalı ve elinden geleni değil; sonuç için gereken neyse onu yapmalı.

Kalan zamanı iyi değerlendirin

Sadece deneme sınavı çözmek yetmez, ayrıntıları hatırlamak için konuanlatımlı kitaplardan ve soru bankalarından çalışmaya devam edin.

Sınavın son haftası; vurucu ve çarpıcı sorularla baş etme, sınav deneyiminde en üst noktaya varma döneminiz olmalı.

Sınavda hızlı olmak; yaptığınız uzun soluklu, sistemli ve etkili konu oturtmaçalışmaları, zaman kullanımı ve ustalaşma alıştırmaları, deneme sınavları ve kitap bitirme çalışmaları ile ilgilidir.Tüm konuları oturttuğunuzda, düzenli olarak ders, konu, bölüm bazlı denemeler, soru kürleri, tam denemeler yaptıysanız, hızınız artabileceği kadar artmıştır. Daha fazlası, kendiliğinden, hele hele sınav sırasında hiç olmaz. Yani hızlı olayım diyerek ve sınav sırasında hızlı olmaya çalışarak hızlı olunmaz. Tersine hızlı olmaya odaklanırsanız, beyin aynı anda iki zihinsel faaliyeti aynı yoğunlukta yapamayacağı için, uğraştığınız soruyu anlayamayabilir ve çok basit dikkat hataları yapabilirsiniz.

Sınav sırasında yeni soruyla uğraşırken çözemediğiniz önceki soruyu ve çözüm yollarını düşünmeyin.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!