Muhaliflere iki koldan kıskaç

ESAD rejimi güçlerinin Suriye’nin en büyük kenti Halep ile Türkiye arasındaki ikmal yoluna zarar veren son kazanımının ardından dün de güneyde Ürdün sınırında yer alan Deraa vilayetinde önemli konumdaki Ataman kasabası dün Şam yönetiminin eline geçti. Böylece Suriye’de rejime karşı ilk büyük gösterilerin başladığı Deraa vilayetinin aynı adını taşıyan merkezine yönelik Esad güçlerinin baskısı daha da arttı. Merkezi Londra’da bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Esad’a bağlı askerler, Şii Hizbullah milisleri ve rejimle müttefik savaşçılardan oluşan birliklerin vilayetin merkezi Deraa’ya 2 kilometre mesafedeki Ataman kasabasını dün ele geçirdiğini duyurdu. Burası, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve müttefiklerinin vilayetteki operasyonları için harekât merkezi rolü oynuyordu.

RUS HAVA SALDIRISI

Gözlemevi’nin başkanı Rami Abdülrahman kasabanın ele geçirilmesinden önce iki gün boyunca 80 civarında Rus hava saldırısının gerçekleştiğini bildirdi. Geçtiğimiz ay Esad güçleri, Deraa vilayetinde yer alan ve kuzeye doğru Şam ile doğuya doğru rejimin elindeki Sweida kenti arasında kavşakta yer alan kilit Şeyh Misken kasabasını ele geçirmişti. Deraa vilayetinin büyük bölümü muhaliflerin kontrolünde ancak vilayetin merkezinin bazı kısımları ile kuzeydoğudaki birkaç köy rejimin elinde. Deraa ayrıca 2011 yılında Esad karşıtı isyanın başladığı ilk yerlerden olması açısından da sembolik öneme sahip.

Halep vilayetinde ise önemli bir konumda yer alan Ratyan kasabasının dün rejimin eline geçtiği iddia edildi. Ancak Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Liva Sukur el Cebel adlı silahlı grubun komutanı Hasan Hac Ali, Ratyan’ın henüz düşmediğini, şiddetli çatışmaların sürdüğünü söyledi. Reuters’a konuşan Hac Ali, “Rusya’nın ateş desteği gece gündüz demeden sürüyor. Bir gün içinde bölgede 250’den fazla hava saldırısı oldu. Rejim kontrol altına aldığı alanı genişletmeye çalışıyor. (Halep vilayetinin) kuzey kırsalı tamamen kuşatıldı, insani açıdan zor durumda” dedi. İngiliz Reuters’a konuşan Amerikan Mercy Corps adlı yardım kuruluşu program direktörü David Evans ise “Halep kuşatması başlamak üzere gibi” dedi. Öte yandan Halep vilayetinde İran Devrim Muhafızları generali Mohsen Ghajarian çatışmalarda öldü.

‘MUHALİFLER NUSRA’NIN HEDEF OLMASINDAN NEDEN RAHATSIZ’

Rusya’nın BM Elçisi Alexey Borodavkin, “Cenevre’yi terk eden muhalifler gerçekte Nusra Cephesi ve diğer radikalleri hedef alan Halep’teki taarruzdan şikayet ediyor? Muhalefet teröristlerin yenilgiye uğratılmış olmasından mutlu olmalı. Oysa müzakereleri terk ettiler” diye konuştu. Nusra, Kaide’nin Suriye’deki kolu olarak biliniyor. IŞİD ile birlikte El Nusra, Cenevre müzakerelerine çağrılmamıştı. Müzakereler 25 Şubat’a ertelenmişti. 

WASHİNGTON POST: AĞIR BİR DARBE OLACAK

Esad güçlerinin Halep kentinin kuzeybatısında yer alan Nubbul ve Zehra adlı iki Şii köyü üzerindeki kuşatmayı kırıp, muhaliflerin Türkiye ikmal yoluna darbe vurmasının yankıları sürüyor. Amerikan Washington Post gazetesi (WP), Suriye’nin kuzeyinde Halep vilayetindeki son gelişmelerin muhalifler açısından ciddi tehlike arz ettiği yorumunu yaptı. Halep şehrinin rejimin eline geçmesinin Esad’a karşı 5 yıllık isyana ağır bir darbe olacağını yazan WP, muhaliflerin 2012’den beri kentin büyük bölümünde denetim sağladığını ve bunun ABD istihbaratının Şam yönetiminin sonunda devrileceğine dair analizler yapmasına yol açtığını yazdı.

Meydan okuma: Halep’teki Rus hava desteği altındaki son rejim kazanımlarının Cenevre müzakerelerinin sekteye uğramasıyla çakıştığına dikkat çeken WP, bunun da muhalifler nezdinde Şam ve Moskova’nın müzakereden çok askeri galibiyetlere odaklandığına dair muhaliflerin şüphelerini güçlendirdiğini belirtti. Gazete, rejimin Halep kentinde tam kontrolü sağlamasının muhaliflerin en büyük destekçileri olan Türkiye ve Suudi Arabistan’a büyük bir meydan okuma olacağını da iddia etti.