Dün kötüydü...

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın, dünkü Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmayı dinlerken, hani çıkmaya çabaladıkça insanı içine çeken "kum bataklar" vardır ya, orada debeleniyormuş gibi geldi bize.

Tartışma ne idi? O nelerden söz etti?

Kimse AKP’nin "mal varlığını" konuşuyor muydu?

Yook!

Oysa o, AKP’nin gelirinin giderinin, aktifinin pasifinin "internetteki AKP sitesinde" her an görülebileceğini söyledi.

"Herkes -kendisi de dahil- mal bildirimini açıklasın. Ayrıca mal bildirimleri kamuya açık olsun" isteğinin yanıtı bu mudur?

Efendim "gizliliği yasalar emrediyor"muş. "O yasaları da AKP değil, önceki iktidarlar çıkarmış"mış...

Avrupa Birliği’nden istiyorlar diye bir gecede beş kanun değiştiren sizin iktidarınız değil mi?

Türk Ceza Kanunu gibi 343 maddelik bir yasayı gece gündüz demeden, iki üç gün içinde Meclis Genel Kurulu’ndan geçirirken gücünüz vardı da... Topu topu 25 maddelik Mal Bildirimi yasasının "Mal bildirimi gizlidir" diyen maddesini "açıktır" diye değiştirmeye sıra gelince mi çaresizsiniz?

Gördüğünüz gibi bu basit sorular bile Sayın Başbakan’ın bu konuda katiyen samimi olmadığını çok açık şekilde ortaya koyuyor.

Sadece politikacıların değil, herkesin mal bildirimi açık olmalıymış...

Tamam... Zaten istenen de bundan ibaret...

O halde yarından tezi yok, -hem de konu tam gündemde iken- 3628 sayılı yasayı değiştiriverin, olup bitsin.

Üstelik birkaç gündür tekrarladığımız önerimizi de yaşama sokun:

Bilgi Edinme Hakkı yasası gereğince her kamu kurumunun internet sitesi var. O kurumda çalışanların mal bildirimleri internet sitesinde yayınlansın... Böylece açıklık gerçekleşsin.

Sayın Başbakan ne bunlara değindi, ne de kendi mal varlığını açıklayıp, "Benim çekinecek, saklayacak hiçbir şeyim yok... Merak eden gelsin baksın... Neyi nereden aldığımı, hangi malımın kaynağının ne olduğunu irdelesin" anlamında bir şey söyledi.

Oysa bizim -sadece bizim değil, en ücra köşedeki AKP üyesinin de-beklentimiz, Başbakan’ın muhalefetin ağzını kapatacak bu jesti yapmasıydı.

Sayın Başbakan dün sadece kendi mal bildirimini saklamakla kalmadı, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı da kamuoyunun gözlerinden sakladı... Tartışmalar onun adı ve onun eylemleri etrafında döndüğü halde tek kelimeyle olsun, Unakıtan’ın adını ağzına almadı. Onun yerine Büyük Atatürk’ün vasiyeti gereği, onun İş Bankası’ndaki hisselerini temsil eden ve vasiyetnamedeki görevleri yerine getiren CHP’yi sırf bu nedenle "Banka sahibi parti" olarak gösterdi.

Hukuk fakültesinin ilk sınıf öğrencilerinin bile isyan edeceği bu kadar fahiş hatayı Başbakan’a kim yaptırdıysa "Yuh!" demek lazım ona!

O yüzden "Başbakan dün, debelendikçe batıyor gibiydi" diyoruz ya...
Yazarın Tüm Yazıları