Bombalar neden Akçakale'ye düÅŸüyor

TMO bahçesine düşen top mermisinin gürültüsüne meraklı bir grup toplandı.
DSİ arazisindeki kamptan gerçekleşen telefon görüşmesi yeni atışın adresini verdi.
Kalabalığı hedef alan ikinci atış 16:25’de yapıldı ve beş kişi hayatını kaybetti.
Bombadan on beş dakika sonra Başbakan, Belediye Başkanını arayıp, ‘fevri davranılmaması, devletin gereken cevabı vereceği ve vatandaşın yanında yer alınması’ gerektiği söyledi.
Bir saat içinde hükümet konağında kriz merkezi oluşturuldu ve gelişmeler dakika dakika Ankara’yla paylaşıldı.
Suriye bataryalarının yeri tespit edildikten sonra 22:10 sularında misilleme de bulunuldu.
Bu defa Rakka ve Tel Abyad’dan gelen telefonlarla atışların hedefi değişti.

Gizli hedef GAP!

Bombalar neden Akçakale’ye atılıyor sorusunun sembolizm yüklü uzun bir cevabı var.
Öncelikle yörenin tarihi, atılan her bombanın farklı bir anlam kazanmasına neden oluyor.
Yöre, ‘bereketli hilal’in kapısı konumunda yer alırken kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptı
Hitit, Sümer, Asur, Pers, Roma, Emevi, Osmanlı gibi büyük güçlerin çekim alanında bulundu.
Tarih, koşullar, sınırlar değişse de onun stratejik değeri hiç değişmedi.
20. yüzyılda su, tarım ve enerji merkezine dönüşüp tarihsel önemine yeniden kavuştu.
Cumhuriyet’in en büyük projelerinden biri olan GAP’a ev sahipliÄŸi yapan bölge bir dönem toprak satışlarıyla gündeme geldi… Â
Ortasından sınır geçen ilçe bugün yeniden gündemin üst sıralarında yer alıyor.

Urfa ve Hatay üzerinden verilen mesaj…

Suriye’yle yaşanan gerginliğin yoğunlaştığı iki önemli yer var.
Biri Antakya, diğeri Urfa…
Bu vilayetlerin hedef seçilmesinin simgesel ve politik bir anlamı bulunuyor
Hatay, Arap Alevisi vatandaşların yaşadığı ve Suriye’nin toprak talebinde bulunduğu bir yer.
Urfa ise Sünni Arapların yaşadığı, GAP ve su nedeniyle hedef tahtasına oturtulan bir vilayet.
Burada doğal olarak şu soru sorulabilir…
Can derdine düşen Esad’ın böylesine bir sembolizm yapacak siyasal aklı var mı?
Esas mesele de tam da burada…
Gelinen noktada konu Suriye ve Esad meselesi olmaktan çıktı ve bir ‘gölgeler savaşına’ döndü.
Bir yanda Suriye-İran-Rusya ve Çin’in yer aldığı cephe var…
Diğer yanda ise Türkiye-ABD-AB’nin olduğu blok.
Bu anlamda Akçakale’de yaşananları Suriye’den ve Esad’dan bağımsız düşünmemiz gerekiyor.
Suriye, büyük güçlerin ‘enerji mücadelesinin’ kod adı ve oyun bu ülke üzerinden yürütülüyor.

Tel Abyad seddi yıkılmak isteniyor!

Suriye üzerinden yürütülen ‘güç oyunu’nda her eylemin simgesel bir değeri bulunuyor.
Tel Abyad (Akçakale) bölgesi geleneksel olarak Arap nüfusa sahip bir coğrafya.
Sınır kardeşin birinin Suriye’de, diğerinin Türkiye’de kalmasına neden olmuş.
Yani sınırın iki yakası arasında derin tarihsel, toplumsal ve kader bağları var.
Aslında sadece Akçakale örneği dahi Ortadoğu’da çizilen sınırların ne kadar sorunlu olduğunu göstermeye yetiyor.
Geçmişte ‘böl-yönet’ anlayışıyla çizilen sınırlar bugün sorun üretmeye devam ediyor…

Bölge ‘kıyamet savaşı’na sürükleniyor…

Neden Akçakale sorusuna genel başlıklarıyla şu cevapları verebiliriz.
1. Aynel Arap ve Kamışlı arasındaki sosyal set yıkılarak muhaliflerin lojistik sağlamalarının önüne geçilmek hedefleniyor
2. Arap nüfus, duygudaşlık üzerinden huzursuz edilerek, toplumsal rahatsızlık tetiklenmek ve dünyaya mesaj verilmek isteniyor.
3. Esad rejimi, Türkiye üzerinden ‘düşman yaratıp’ dikkatleri dışarı yöneltmek ve içerde ‘ulusal birliği’ yeniden sağlamayı arzuluyor.
4. PYD’ye ‘yanımda durursan buraları sana bırakabilirim’ kozmik mesajı iletilip, ‘Arap-Kürt’ çatışması planlanıyor.
5. Esad rejiminin, Koruklu’da yer alan kamp veya askeri tesisler yerine şehir merkezini hedef alması amacın askeri değil, politik olduğunu ortaya koyuyor.
6. Türkiye’ye ‘sen muhaliflere destek verirsen, ben de seni rahatsız ederim’ mesajı verilmek isteniyor.
7. Esad’ın ‘ben gidersem, seni de yanımda götürürüm’ yaklaşımıyla Türkiye ‘armagedon savaşına’ sürüklenmeye çalışılıyor.
8. Suriye’nin arkasında duran güçler Türkiye’ye Antakya ve Urfa üzerinden örtülü mesaj verip, ‘istersek biz de seni istikrarsızlaştırabiliriz’ diyor.
9. Muhaliflerin Şam’ı Kuzeyden kuşatmasının önüne geçip kontrol kaybedilmemeye çalışılıyor.
10. Esad rejimi, Halep’te denetim ve kontrolü sağlayabilirse bu defa savaş uçaklarını Kuzey’e gönderip, yönetimi tekrar eline almak isteyecektir.