Bitmeyen senfoni başkanlık sistemi

Türkiye’de sistem tartışmalarının geçmişi İmparatorluk dönemine kadar uzanıyor…

Haberin Devamı

III. Selim’in ‘yeni düzen’ reformlarıyla başlayan süreç Cumhuriyetle devam etti
Doğan Avcıoğlu’nun ‘Türkiye’nin Düzeni’, İdris Küçükömer’in ‘Düzenin Yabancılaşması’ Bülent Ecevit’in ‘Bu Düzen Değişmelidir’ Necmettin Erbakan’ın ‘Adil Düzen’ kavramsallaştırmalarının politik referansları farklı olsa da,  ana fikirleri aynı oldu…
Düzen tartışmaları Turgut Özal’la farklı bir aşamaya evrilirken, tartışmanın kod adı başkanlık sistemi oldu.
Özal ve Demirel iktidarlarının son döneminde başkanlık sistemi tartışmasını açtılar.

 ‘YÖNETEMEYEN DEMOKRASİ’: 89 YILDA, 61 HÜKÜMET

1923’ten bu yana geçen 89 yılda, 61 Cumhuriyet hükümeti kuruldu.
Hükümetlerin görev süresinin 4 yıl olduğu düşünüldüğünde 240 yıllık bir geçmişin olması gerekiyor.
Fakat politik realite çok farklı. Halihazırda 1.5 seneye bir hükümet düşüyor.
1971 ile 1980 arasında on bir, 1991-2002 arasında ise on iki hükümet kuruldu.
Düşünebiliyor musunuz on bir yılda on iki hükümet kurulmuş.
Buna hangi demokrasi dayanabilir?
İtalyan siyaset bilimci G. Sartori bu türden bir  yönetsel, siyasal istikrarsızlık manzarasına ‘yönetemeyen demokrasi’ adını veriyor. Taha Akyol, 90’lar için bu kavramı sıklıkla kullanmıştı…

REJİM SORUNU DEĞİL, SİSTEM ARAYIŞI…

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’la dün sistem sorununu konuştuk..
Ünal, partisinin bir rejim tartışmasının içinde olmadığının altını çizerken, problemin politik değil, pratik bir sorun olduğuna dikkat çekti.
Ünal bu tartışmanın eski bir tartışma olduğunu ifade ederken, yeni anayasa yapım sürecinde sistem tartışmalarının gündeme gelmesini normal karşıladığını belirtti…
Anayasa uzlaşma komisyonuna başkanlık teklifi önerisi verdiklerini belirten Ünal, bunun bir teklif olduğunu, emrivaki olmadığını söyledi.
Anlaşıldığı kadarıyla Adalet ve Kalkınma Partisi yeni anayasa sürecini sistem tartışmaları ve yapısal sorunların çözümü için bir fırsat olarak kabul ediyor.
AK Parti, başkanlık konusunu Başbakan Erdoğan için yeni bir kariyer planı değil Türkiye’nin küresel aktör olma hedefinin stratejik öncülü olarak görüyor.

TOPLUM BAŞKANLIK SİSTEMİNE NASIL BAKIYOR?

Anketler toplumun başkanlık sistemi hakkında bilgi sahibi olmadığını ortaya koyuyor…
Söz konusu araştırmalarda başkanlık sistemi hakkında bilgi sahibiyim diyenlerin oranı % 53 iken, bilgi sahibi değilim diyenlerin oranı % 47.
Diğer alanlarda olduğu gibi başkanlık konusunda da toplum ikiye bölünmüş durumda.
Başbakan D8 zirvesi dönüşünde yaptığı açıklamada başkanlık sistemine sıcak bakanların oranın % 40’larda olduğunu söylemişti.
Benzer bir durum 12 Eylül 2010 referandumunda da yaşanmış, toplum Tayyip Beyin tavrına göre nihai kararını vermişti.
AK Parti kurmayları bu sonuçları, halkın başkanlık sistemi hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığı ve daha fazla tartışılması gerektiği şeklinde yorumluyorlar.

BAŞKANLIK SİHİRLİ DEĞNEK Mİ?

Başkanlık veya yarı başkanlık sistemi ‘yüzyıllık sorunların’ çözümünde önemli bir enstrüman ancak bütün problemleri çözecek sihirli bir çubuk değil.
Anayasa uzlaşma komisyonundan ümitlerin kesildiği bir dönemde Başkanlık sistemine nasıl geçilecek diye bir soru aklınıza gelebilir.
Ancak mevcut sistem için zaman iyice daralmış durumda.
12 Eylül’ün düzeninin verdiği yetkilerle halk tarafından seçilecek Cumhurbaşkanı bir anlamda fiili bir yarı başkanlık olacak ve pratik sorunlara yol açacak.
Peki başkanlık için bir referanduma gidilebilir mi? Bunu konjonktür belirleyecek…
Fakat önümüzdeki günlerde sistem tartışmaları daha fazla yapılacak…

Haberin Devamı

hyayman@hurriyet.com.tr
Twitter.com@HuseyinYayman


 

Yazarın Tüm Yazıları