Bir şehir ki 24 bin adalı, üçte biri orman, üçte biri su

İnsanın aklını başından alan şehirlerden biri olan Stockholm, bana göre İskandinavya’nın en güzel başkenti. Ülkesinde sorun yaşayan herkese kucak açmış olan iki milyonluk şehir o kadar kozmopolit ki Türkiye’den izleri değişik yerlerde görmek mümkün.

Drottningholm Sarayı’ndaki tablolardan birinde Dolmabahçe’yi yaptıran Abdülmecid, köşe başlarında Türkiye’nin doğusundan gelenlerin işlettikleri kebapçılar, Belediye Sarayı’nda 1920’lerin Türkiye’sinin mozaiklerdeki yansıması, Akdeniz Müzesi’nde İznik yapımı seramikler, Güneydoğu Anadolu’dan göç etmiş Süryaniler, örneklerden bazıları... Yaklaşık dokuz milyonluk nüfusu olan İsveç, 1140 kale, 1000 ortaçağ kilisesi, 28 milli park, 10 bin kilometrelik bisiklet ve doğal yürüyüş yollarıyla her çeşit turiste ilginç gelen bir ülke.

Avrupa’nın beşinci büyük yüzölçümüne sahip ülkesi İsveç’in neredeyse yarısı ormanlarla kaplı. Beşikten mezara /images/100/0x0/5641d0eff018fb2f2cd38bb5sosyal güvenlik sistemi olan ülkede, vergiler çok yüksek. O yüzden sokaktaki arabalar yeni ama mütevazı, İstanbul sokaklarında gördüğünüz lüks araçlar İsveç’te pek karşınıza çıkmıyor. Ericsson’un yaratıcısı olmaktan gurur duyan İsveçliler Saab’ı General Motors’a, Volvo’yu da Ford’a kaptırmışlar. İsveç’te, 17 Eylül’de yaklaşık 44 bin Türk’ün de oy kullandığı genel seçimler yapıldı. Ortaya çıkan sonuç ise şaşırtıcı. İktidar artık solun tekelinde değil ve sosyal devlete ne olacağını zaman gösterecek.

İsveç’teki Türkler kebap işine el atmışlar, döner kebabı her yerde görebiliyorsunuz. Türkiye’den gelme Süryaniler de Bahro Suryoyo TV kanalı ve futbol takımlarıyla kendi seslerini duyuruyorlar. Stockholm’ün bir saat güneyindeki Södertalje’de nüfusun yüzde 80’ini Türkiye’den göç etmiş Süryaniler oluşturuyor. Dünyada kişi başına düşen en yüksek sayıda müzeye sahip şehirlerden olan Stockholm, 70 müze ve 100 sanat galerisiyle adeta bir kültür başkenti. Malaran gölü ve Baltık’ın birleştiği noktada 14 ada üzerinde kurulmuş olan şehirde mevsim yazsa, geceler çok uzun, bir o kadar da renkli. Beyaz Geceler dolayısıyla hava geç kararıyor ve Stockholm tüm marifetlerini ortaya döküyor. Kışın ise güneş şehre küsmüş gibi. Şehirdekiler yaz geldiğinde, kışın acısını çıkartıyorlar. Gece hayatı için mevzileneceğiniz yerlerden biri olan Stureplan civarındaki bar ve kafelerde eğlence eksik olmuyor. Gençlerin rağbet ettiği uygun fiyatlı Kvarnen (www.kvarnen.com), şık bir mekan olan Öst 100 (www.ost100.com), gösterişli Sturecompagniet (www.sturecompagniet.se), kapıya gelen herkesi sokmayan Spy Bar (www.thespybar.com) benim şehirdeki en gözde eğlence mekanlarımdan. Berzeli Park’ındaki Berns Salonger, Cafe Opera, Restaurant East ve Hard Rock Cafe yemek sonrasında gece kulübüne dönüşen yerlerden.

KUZEYİN VENEDİK’İ KÖPRÜLERİN ŞEHRİ
/images/100/0x0/5641d0eff018fb2f2cd38bb7
Stockholmlüler, 38 park bulunan şehirlerinin üçte birinin orman, üçte birinin su, kalanının da kara olmasıyla övünüyorlar. Şehrin yakınında ise muhteşem ahşap evlerle süsledikleri, yaklaşık 1000 tanesinde yaşadıkları 24 bin ada bulunuyor. Stockholm Kuzeyin Venedik’i, Köprülerin Şehri, Suyun Kenarındaki Güzel gibi unvanlara da sahip.

2002 yılında kuruluşunun 750. yıldönümü kutlanan Stockholm’de 57 köprü adaları bağlıyor, kışın ise Malaran gölü buz tuttuğu için köprülere gerek kalmıyor, yürüyerek ya da buz pateni yaparak adalar arasında gidip geliyorlar. Stockholm yakınında on tane kraliyet sarayı ve kale var. Bunlardan en büyüğü tam şehir merkezindeki Kungliga Slottet. Versay Sarayı’ndan etkilenerek 1622’de yaptırılan Drottningholm Sarayı ise kral ve ailesi orada bulunduğunda bile ziyaret edebiliyor. Sarayın salonlarından birinde bulunan ve 19. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa’yı yöneten kişileri gösteren portrelerden biri Sultan Abdülmecid’e ait. Saray bünyesinde 1766 yılında yapılan tiyatro ise halen kullanılıyor ve dönemin müzik aletlerini çalan orkestra elemanları sizi zaman makinesinde bir yolculuğa götürüyor.

AYNI ZAMANDA MÜZELER KENTİ

Stockholm’da muhteşem müzeler var ve devletin kültürel yaşama olan katkıları dolayısıyla çoğu ücretsiz. Şehirde sadece bir gününüz varsa Vasa Müzesi’ni gezmeniz şart. Kentin en ilginç ve İskandinavya’nın en fazla ziyaret edilen müzelerinden olan Vasa, adını 1628 yılında batan savaş gemisinden almış. İsveç donanmasının gururu olması için yapılan ama denize indirildikten birkaç dakika sonra 450 mürettebatıyla birlikte batan Vasa, 333 yılını Stockholm limanının derinliklerinde geçirdikten sonra, çok büyük paralar harcanarak çıkarılıp restore edilmiş.

Dar ve çok yüksek inşa edilen, bol miktarda da topla donatılan gemiyi gördüğünüzde neden battığını kolayca anlayabiliyorsunuz. Gemiye adını veren Gustav Vasa ise İsveç’te bir devre imzasını atmış önemli bir kral. Müziye giriş 80 kron. (www.vasamuseet.se)

Vasa’nın hemen yakınında dünyanın en eski açık hava müzesi olan ve İsveç’in değişik yerlerinden getirilen 150 civarında tarihi binanın olduğu Skansen Müzesi bulunuyor. (www.skansen.se)

Modern Sanatlar Müzesi, sıradışı eserlerin sıradışı bir mekanda sergilendiği bir yer. Andy Warhol, Pablo Picasso ve Salvador Dali ile komşuluk ediyor. İsveçli sanatçıların da ilginç eserleri var. Bulunduğu ada güzel manzaralı bir yürüyüş için çok keyifli. (www.modernamuseet.se) Akdeniz Müzesi ise adı üzerinde Akdeniz ülkelerinden toplanmış çok güzel bir koleksiyona sahip. Mısır mumyalarından İznik çinilerine, Hacılar’da bulunan eski toprak kaplardan Roma heykellerine, Kıbrıs koleksiyonundan İslamiyet’e ait eserlere kadar her şey mevcut. Şu anda eski İstanbul fotoğraflarının olduğu bir sergi var. Yüksek Kaldırım’dan başlayıp, Üsküdar sokaklarına doğru yolculuğa çıkıyorsunuz. Müzede çalışan Gülay Hanım’ı bulursanız, tatlı diliyle size eserler hakkında bilgi verir. (www.medelhavsmuseet.se)

Milles Garden, ünlü heykeltıraş Carl Milles’in evi ve atölyesinin müzeye çevrilmiş hali. Bahçede sanatçının onlarca eseri var. (www.millesgarden.se) Milli Müze de ülkenin en büyük sanat müzesi. Eserleri toplamaya, 16. yüzyılda başlamışlar. Rembrandt, Rubens, Goya, Renoir, Degas ve Gauguin duvarlardan size gülümseyen sanatçılardan bazıları. Brüksel dokumalarından birinde Hz. Süleyman’ın annesi, Anadolu kökenli Hititli Batşeba da var. (www.nationalmuseum.se)

Bir de Belediye Sarayı’na gitmelisiniz. "Nasıl yani belediye binası da gezilir mi?" demeyin. 20. yüzyılda İsveç’in en büyük mimari projesiymiş bu bina. 10 Aralık’taki Nobel töreni Mavi Salon’da düzenleniyor. Aslında salon mavi değil, mavi tuğla kullanacaklarmış ama vazgeçmişler, adı kalmış yadigar. Altın Salon’da 19 milyon parçadan oluşan Bizans eserlerini anımsatan mozaik panolar var. Malaran Gölü Kraliçesi isimli panelin sağına bakın, peçeli kadın ve fesli adam o zamanın Türkiye’sinden kalma. 106 metrelik kulenin üstünde Kapadokyalı aziz George’un heykeli var, adı Göran olmuş. Belediye Meclisi’nde ise Türk üyelerin adlarını görüyorsunuz.

NEREDE YENİR, İÇİLİR

Sturehof (08-4405730) Her yaştan insana hitap ediyor. Parnerinize sahip çıkın. Bu İsveçliler pek bir çapkın.

Deniz ürünlerine meraklıysanız, Wedholmsfish (08-6117874) ve Stockholm Fish’e (08-50654100) uğrayın.

Vasa müzesi yakınlarında bir yer arıyorsanız Strund Bryggan (08-6603714) denizin üzerinde, hoş bir ambiyansa sahip.

Şehirden 30 dakika mesafedeki bir ada üzerinde yer alan Fjaderholmarnas Krog Restaurant (08-7183355) olmazsa olmazlardan. 50 dolara karnınızı doyurabileceğiniz restorana giderken göreceğiniz manzaralar bir yaşam boyu hafızalarınızda kazılı kalacak.

Operakallaren (08-6765802 www.operakallaren.se) İskandinavya’nın en meşhur restoranlarından biri. Ölümü, Verdi’nin ünlü eseri Maskeli Balo’ya ilham kaynağı olan ve 1792’de bir maskeli baloda suikasta kurban giden Kral III. Gustav’ın emriyle açılan restoran, ambiyansı, servisi ve mükemmel şarap listesiyle göz dolduruyor.

Grand Hotel (08-6793500 www.grandhotel.se) Her aralık ayının ikinci haftasında Nobel ödülü kazananlara ev sahipliği yapıyor. Belediye binasında düzenlenen törenle ödüllerini alan şanslılar, 1874 yılından kalma bu otelin Stockholm limanı manzaralı odalarında başarıları şerefine kadeh kaldırıyorlar. Otelin verandasında yemek yemek apayrı bir keyif. Biftek 235, karidesli salata 195, bira 52, espresso ise 29 kron. Franske Matsalen isimli Fransız restoranı ise cüzdanınıza göz dikmiş durumda.

Restaurang Prinsen. Önceliğiniz krema tabakasıyla yemek yemekse tavsiye edilir. Yemekler de etraftakiler kadar güzel. En pahalı dükkanların olduğu yerde. (08-6111331 www.restaurangprinsen.se)

Bunlar dışında Berns Restaurant (08-56632222), Fredsgatan 12 (08-248052), Mistral (08-101224), Edsbackakrog (08-963300), Lux Stockholm (08-6190190), Kungsholmen (08-50524450), Nox (08-54583400), Restaurangen (08-220952), Lo Scudelto (08-6404215), Esperanto (08-6962323), Naglo (08-216271) şehrin en iyi restoranları arasında.

Şehrin eski kısmındaki hoş sokaklardan biri olan Vesterlanggatan 41’de Stockholm’ün en güzel dondurması var. Cafe Kakbrinken’den memnun kalacaksınız.

Nordic Sea Otel’in içinde Ice Bar bulunuyor. Girişte özel bir mont ve eldiven veriyorlar, duvarlardan kadehe her şey buzdan yapılmış. Rezervasyon yaptırın ve fazla beklentiyle gitmeyin. Ufacık bir mekan. Maksimum 45 dakika kalabiliyorsunuz. 15-24 arası açık. (08-50563124 www.nordicseahotel.com)

NEREDE KALINIR

Nordic Light (08-50563000 www.nordichotels.se) Hoş bir dekorasyona sahip, popüler bir otel. Nordic Sea de aynı zincire bağlı ve daha uygun fiyatlı.

Rival Otel (08-54578900 www.rival.se) Hoş bir meydanda bulunan bir otel ve son moda dekorasyona sahip odalar.

Clas pa Hörnet (08-165130 www.claspahornet.com) Tarihi bir atmosfere sahip.

Hotel Diplomat (08-4596800 www.diplomathotel.com) Zarif ve şık bir otel.

FAYDALI BİLGİLER

Gamla Stan (Eski Şehir) ortalıkta turistlerin kaynadığı şehrin en güzel bölümlerinden. Kendinizi ara sokaklarına bırakın. Benim favorilerim Köpmangatan ve Österlanggatan.

Türk Büyükelçiliği Nobelgatan isimli çok güzel bir bölgede bulunuyor. Diğer elçilik binalarından kolayca ayırt edebiliyorsunuz. Kameralar, dikenli teller ve yüksek demir parmaklıklarla çevrili olan bizimki. (+46-8230840)

THY’nin direkt uçuşlarıyla Stockholm’e gitmek artık çok kolay. Arlanda Havaalanı şehre bayağı uzak. 15 dakikada bir kalkan Arlanda ekspres (www.arlandaexpress.com) ile 20 dakikada merkeze ulaşıyorsunuz.

Kumara meraklıysanız adresiniz Casino Cosmopol. (www.casinocosmopol.se)

Şehrin lunaparkı Gröna Lund da çok heyecanlı. Detaylar www.gronalund.com da.

Alkol oranı yüzde 3.5’u geçen ürünleri 20 yaşın üstündekiler System Bolaget isimli tekel mağazalarından alabiliyorlar.

Stockholm Card ile müzelere ücretsiz girip, toplu taşıma araçlarından ve tekne turlarından istifade edebiliyorsunuz. (www.stockholmtown.com/shop)

ALIŞVERİŞ

Nordiska Kompaniet
’in kısaltılmışı olan ve senede yirmi milyona yakın insanın ziyaret ettiği NK (www.nk.se) çok büyük bir mağaza, bulunduğu bölgede Gallerian (www.gallerian.se), Ahlens (www.ahlens.se) gibi çok sayıda alışveriş merkezi de var. Biraz ilerisindeki Drottninggatan yayalara ayrılmış, tarihi şehir merkezine kadar uzanan bol dükkanlı bir cadde. Sokaklarında gece hayatı da çok renkli. New York ve Londra’da SOHO’yu sevenler Stockholm’de sizin için SOFO (South of Folkungagatan’ın kısaltılmışı) var. İsveç, cam işi eserler konusunda çok başarılı. 1742’den beri üretilen Kosta Boda’nın ve Orrefors’un ürünleri muhteşem. Dalahorse dedikleri üzeri desenli tahta atlar ise en popüler hediyelik eşyalardan. 1939 New York fuarı için yapılan at ülkenin adeta sembolü olmuş. Vergi iadesini Arlanda Havaalanı’ndan çıkarken alabiliyorsunuz. Damgayı basan da Sebastian Leylani isimli bir Türk. İade oranı yüzde 12-15 civarında.
Yazarın Tüm Yazıları