Bile bile lades

KREDİ ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Afyon’da bir “yurt” binasını gezerken kendisine, “Öğrenci sabah dolabını açtığı zaman önce kendisini görsün” dediğini, o nedenle tüm öğrenci dolaplarına ayna koyduklarını söylemiş. Doğru bir talimat ve doğru bir uygulama...

Haberin Devamı

Ama öğrencilerin çehresi gibi öğrenci dünyamızın görüntüsü de önemli.

Buna ilişkin haberleri birlikte anımsayalım:


Ergenekon
savcıları biliyorsunuz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden burs alan 15 bin öğrencinin isim listesini, “Bunların terör örgütleriyle bağlantıları var mı?” bahanesiyle incelemeye aldı.


Siz bunun samimi bir soruşturma gereği olduğuna inanıyor musunuz?


Maksat açık... Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bu ülkenin ancak Atatürkçü gençler elinde çağdaşlaşacağına inanıyor ya... Üniversite çağına gelmiş gençler birtakım tarikat ve cemaat simsarlarının eline düşmesin diye onlara burs veriyor ve bunda çok da başarılı oluyor ya...


Bir şey yapıp onun önünü kesmek ve çocukları “tarikat, cemaat” simsarlarının kucağına itmek lazım.

Haberin Devamı


Bunu da henüz yaşamının baharındaki yavruları “Sonra adın teröriste çıkar ha!” diyerek korkutarak yapabilirsiniz.


Tertip işte bu!..


Nitekim tertibin bir sonraki adımı Cumhuriyet gazetesinin 2 Eylül 2009 tarihli sayısındaki Mahmut Lıcalı ve Mehmet Menekşe imzalı bir haberde tüm açıklığıyla sergilendi.


Lıcalı
ve Menekşe Üniversiteyi kazanarak kayıt yaptırmaya gelen öğrenciler, kent terminallerinde stand açan ve otobüslerin peronlara yanaşmasını bekleyen tarikatların türbanlı görevlilerinin kıskacında kalıyor. Tarikat ve cemaatler, öğrencileri kendi yurtlarına yerleştirebilmek için devlet yurtlarını “AHLAKSIZ YERLER” olarak kötülerken burs ve kayıt masraflarını karşılamak vaadiyle yoksul öğrencileri kandırmaya çalışıyor” diye yazmışlar.


Habere göre sırf Ankara’daki Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmeleri’nde stand açan tarikat ve cemaat yurtlarının sayısı 15’i buluyormuş.


Tarikat
ve cemaatler öğrenci avlama işini o kadar geliştirmişler ki, ÖSS’de derece yapan kimi öğrenciler daha kaydolacağı üniversiteye ulaşmadan onlarla bağlantı kuruyor ve “Bursunuz bizden, yurdunuz bizden, cep harçlığınız bizden” diyerek çocukları kendi cemaatlerine kazanmaya çalışıyorlarmış.

Aslında “çalışıyorlarmış” demenin anlamı yok. Çünkü yıllardır bunu yapıyorlar. Sadece bunu yapmakla kalmıyorlar, bir de “abla”lı, “ağabey”li evlere çocukları alarak o tarikat yahut cemaatin istediği “altın nesli” yetiştiriyorlar.

Haberin Devamı


Ülke yönetimini ele geçirecek kadar güçleninceye kadar bu kampanyanın böyle süreceğini de herkes biliyor. Biliyor ama Atatürkçü üniversite hocalarının ve aydınların “Hükümeti devirmek için komplo kurmakla” suçlandığı bu ülkede, sistemin altını oyan bu faaliyetlere kimse “dur” demeyi bilmiyor.

Yazarın Tüm Yazıları