Beton dök, Memet!

Ege CANSEN
Haberin Devamı

Yıllar önce Marmaris Kaymakamlığı'na genç bir mülkiyeli atanır. Zaman zaman Muğla'ya giden kaymakam, valiyle görüşür. Vali, resmi işleri görüşmeyi bitirince kaymakama hal hatır sorar. Genç mülkiyeli, efendim, maaşımın azlığından başka bir derdim yok der. Vali bey, ‘‘Oğlum inşaat yap'' der. Kaymakam, ‘‘Ben ne diyorum, vali ne diyor?'' diyerek kasabaya geri döner. Bir süre sonra kaymakam, tekrar valiyi ziyaret eder. Konu yine kaymakamın geçim derdine gelince, vali sesinin tonunu yükseltip ‘‘Ne laf anlamaz adamsın, inşaat yap dedik ya!'' diye gürler. Gel zaman git zaman kaymakamın geçim derdi yakınmaları sona erer. Vali bu sefer kendi sorar: ‘‘Nasıl gidiyor inşaatlar?'' Kaymakam; ‘‘Çok iyi, sayenizde yeni ihaleler açacağız efendim. Size şahsım ve kasaba halkı adına çok teşekkür ederim'' der.

***

İnşaat çok hayırlı bir iştir. Yapana da, yaptırana da Allah yardım eder. Sanki Tanrı, bir gece tüm Türkler'in rüyasına girip şöyle seslenmiştir: ‘‘Beton dök, Memet!'' Bu ilahi emri alan yüzde 99'u Müslüman Türk milleti, ertesi sabahtan itibaren, hiç ölmeyecekmiş gibi beton dökmeye başlamıştır. Tüm Türkiye bir kocaman şantiyedir. Mevcut inşaatlar bitince, derhal 20 yılını doldurmuş binalar yıkılmakta ve yeniden misliyle büyük olarak tekrar yapılmaktadır. Önümüzdeki ilk elli yılda, Türkiye'de herkesin oturduğu evin en çok 50 metre mesafesinde en az bir inşaat bulunmaya devam edecektir. Her Türk, anasının karnından inşaatçı olarak çıkacaktır. Bu nitelik, Türkler'in doğuştan asker olduğundan da baskındır. Kadınımız, çocuğumuz, erkeğimiz, fakirimiz, zenginimiz, devletimiz, özel şirketlerimiz, vakıflarımız, spor kulüplerimiz, cami cemaatlerimiz, gazetelerimiz, TV istasyonlarımız, belediyelerimiz sürekli inşaat yapacaktır. Bir inşaat bitmeden ikisine başlanacaktır. Şehvetle, cehtle, gayretle, aşkla, şevkle, ihlasla beton dökeceğiz. Beton dökmek için, kesmeyeceğimiz ağaç, yakmayacağımız orman, değiştirmeyeceğimiz imar planı yoktur ve olamaz. Önümüzdeki ilk elli yıl içinde yapılacak bazı inşaatlar hakkında bilgi sunmak istiyorum.

1. Türkiye genelinde Cumhurbaşkanlığı köşkleri ve hizmet binalarının kullanılabilir mekânı, toplam bir milyon metrekareye çıkacaktır.

2. TBMM binaları şimdikinin onbeş katına çıkarılacaktır. Üç yeni Meclis salonu daha yapılacaktır. Ayrıca, her milletvekili için biri dağda, biri deniz kenarında olmak üzere iki yazlık lojman yapılacaktır.

3. Anıtkabir yıkılıp, yeniden inşa edilecektir. Bu sırada şimdi pek yararlanılmayan boş alanlara, kültür, eğlence, dinlence merkezleri kurulacak bir alışveriş merkezi ile Anadolu'dan Anıtkabir'i ziyarete gelenler için çok katlı bir otel inşa edilecektir.

4. Yıldız, Gülhane, Taksim ve Emirgân parkları imara açılacak ve buralarda ucuz giyim fuarları ve halk pazarları kurularak, boş alanlar milletimizin kullanımına tahsis edilecektir.

5. 2000'li yılların en büyük projesi, İstanbul Boğazı'nın doldurulup imara açılmasıdır. Projeyi, Danimarka'da otuz yıldır mimarlık hocalığı yapan okul arkadaşım Ali Uyanık önermiştir. Ali'ye göre, arsa satışlarına şimdiden ‘‘harita'' üzerinde başlanabilir. Buradan toplanacak paralarla, Boğaz doldurma projesi finanse edilir.

SON SÖZ: Delinin akıllısına, zırdeli denir.

Yazarın Tüm Yazıları