Aya yolculuk

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Soldaki liderliğin ‘aya’ yolculuk yapmaya neden ihtiyaç duyduğunu anlamak zor.

CHP'nin eski genel sekreteri Kasım Gülek, Moon tarikatının Türkiye'deki temsilcisiydi. Bugünün CHP'sinin aynı geleneği sürdüğünü düşünmüyorum.

Deniz Baykal'ın Moon tarikatının Amerika'da düzenlediği Barış Konferansı'na katılmasındaki asıl dinamik, sol'un kimlik arayışında gizli bence.

Nasıl bir sol? Yeni solu tanımlamak.

Sanırım asıl hata bu noktada yapılıyor; çünkü dünyaya açık yeni sol'u tanımlarken, ciddi takıntılar da ortaya çıkıyor.

Bu takıntılar, bazı çevrelerin cep telefonu taşıyıp, marka giyerek moderniteyi yakaladığını sanması gibi birşey.

Düzenin parçası olmak, dünya liderleriyle aynı yerde görünmek, hatta bazı çevrelerin beklediği makul mesajları vermeye kadar dayanıyor bu davranış seti.

80'lerde başlayan ‘sol bitti’ teşhisi nedense soldaki liderlik kadrolarını eski kimliklerinden utanç duyar hale getirdi.

Ve bu ruh haliyle sanki ‘dünden’ özür dileme ihtiyacını hissediyor sosyal demokratlar.

Sistemle barışma sürecinde de sağ iktidarların araçlarını kullanıyorlar.

Onların medyatik ve kozmetik silahlarına sığınıyorlar.

Moon tarikatının Amerika'daki bilmem ne konferansının konuğu olmak da bunun bir parçası işte.

Türkiye'de Özal'ın açtığı bir çığırdır bu.

Onunla bununla buluşmak.

Bush'la şakalaşmak.

Uluslararası ekonomik forumlarda boy göstermek. Sonra bunu siyaset piyasasında pazarlamak. Bununla rating yapmak. Mensubu olduğu partinin siyasetteki hisse senetlerinin değerini yükseltmek.

Kısaca, ‘bir koy beş al’ gibisinden hiçbir entelektüel derinliği olmayan kolaycı bir zihniyet.

Bir zamanlar dünyanın her yerinde yüksek getirisi olan bu anlayışın, bugün şiddetli biçimde ‘demode’ olduğunu sizinle paylaşmak isterim.

Fransa'nın soldaki lideri Jospin, bütün sevimsizliğine rağmen seçim kazandı. Ortalıkta hiç dolaşmadı. Durup dururken dünya liderleriyle buluşmadı.

İngiltere'de, Blair'i projeleri iktidara taşıdı. Blair'in, İrlanda sorununa yönelik atılımları ve sorun çözmede kararlılığı, bugün İngiliz solunun başarı grafiğini hızla yükseltiyor.

Gorbacev, Bush ve de bilmem kimin Moon toplantısında hazır bulunması bu toplantıya katılmak için geçerli bir neden miydi acaba?

Sanmıyorum.

Gorbacev, Bush, Kissinger vs. gibi figürler, bu tür forumların değişmez ‘yemidir’. Katılımı sağlamak için bir veya birkaç uluslararası şöhreti öne sürer, uyanık düzenleyiciler.

On beş yaşında iken Isa Peygamber'i gördüğünü söyleyen Moon'un bir pazarlama ustası olduğunu söylemeye gerek yok.

Soğuk Savaş kalıntısı Moon, bugün servetine servet katma ihtiyacında...Gorbacev, Bush ve Ford gibiler de para kazanma peşindeler. Amaçları ise yönettikleri çeşitli dernek ve de yardım kurumlarını ayakta tutabilmek.

Bush, ‘vizyon sahibi adam’ diye tanımladığı Moon'dan bu övgü karşılığında 100 bin dolarlık çek almıştı. Bayan Gorbacev'e de 100 bin doları bastırdı vizyon sahibi Moon.

Kısaca parayı bastırınca geliyorlar. Dolayısıyla onlarla aynı forumlarda bulunmak pek de önemli değil.

Katılımcılarına hiçbir fayda sağlamayan toplantılar bunlar.

Yararı ise sadece meşruiyet kazanmak isteyen düzenleyicilerine. O kadar.

Sol, çok daha çağdaş ve entelektüel derinliği olan forumlarda temsil edilmeli.

Yazarın Tüm Yazıları