Hastalıkların nedeni genetik mi yoksa sizin yaptıklarınız mı?

Çevresel faktörlerden korunursanız ailenizde olan hastalıklara yakalanmayabilirsiniz.

Haberin Devamı

Dünyadaki en önemli ve sağlığı tehdit eden hastalıkların nedenlerini sadece genetik yapınıza bağlamayın. Obezite, kalp hastalıkları ve diyabet gibi kronik hastalıklarda aileden gelen genetik yatkınlık önemlidir. Ama genetik yapınız önemli olduğu kadar çevresel faktörlerde yani sizin yaptıklarınız da bu hastalıklara oluşumunda önemli rol oynar.

Size şunu söyleyebilirim ki, bazı hastalıklarda çevresel faktörlerin etkisi, genetiğin etkisinden daha fazla olduğu çalışmalarda görülmüştür. Bunun anlamı ise çok önemli yani bu hastalıklar bizim kaderimiz olmak zorunda değil. Çevresel faktörlerden korunur ve bu faktörleri yönetebilirsiniz ailenizde olan bu hastalıklara yakalanmayabilirsiniz.

Peki, bu çevresel faktörler yani sizin yaptıklarınız nelerdir bir bakalım?

Haberin Devamı

Sigara içmek: Kalp damar hastalıkları, sigara kullananlar bireylerde daha genç yaşta ve daha fazla orantıda görülür. Sigarayı bırakmak bu hastalığı yaklaşık % 40 oranında azaltabilmektedir.

Porsiyon büyüklüğü: Restoranlarda besinlerin porsiyon boyutları giderek artmaktadır. Önümüze gelen büyük porsiyon yemekleri tüketmemize ‘Pasif Aşırı Yeme’ denmektedir. Bunun için yemek kurumlarının porsiyonlarını küçültme yoluna teşvik edilmelidir.

Fast food besinlerinin ucuzluğu ve kolay ulaşımı: En önemli çevresel faktörlerden biri fast food besinlerinin yaygın ve ucuz olmasıdır. Bu besinlerde yüksek kalori ve yağ içermektedir. Artık neredeyse her sokak başında 1-2 TL ye hamburger vb. gibi fast food ürünleri satılmaktadır. Bu da çocuklarımızın her zaman ucuz ve kolay bir şekilde bu besinlere ulaşarak obezite oranının giderek artmasıyla sonuçlanmaktadır.

Sağlık bilincinin olmaması: Genç yaştaki bireyler (15-35 yaş çoğunlukta) genelde nasıl olsa kolay kolay hasta olmam diyerek sağlık kontrolleri geciktirmesi, önemsememesi gibi durumlar olmaktadır. Bu durum sizin için geç kalıp hastalığın istemediğimiz bir düzeyi ile karşımıza çıkması ile sonuçlanabilir.

Kilolu olmak: Ülkemizde son yapılan çalışmalarda obezite oranı kadında %43 iken, erkekte % 21 olduğu görülmüştür. Sağlıklı 2-3 kilo ağırlık kaybı bile kronik hastalıkların riskini 4-5 kat azaltmaktadır.

Haberin Devamı

Egzersiz yapmamak: Egzersiz, kalbi korur, kan basıncının azaltır, kan şekeri düşürerek dengeler ve diyabetten korur. Her zaman hastalarıma belirttiğim gibi spor doğal anti-depresandır. Ruhsal dengemizi pozitif etkilediği için aşırı iştahı azaltır böylece iştahı dengeleyerek daha az yememizi sağlayarak zayıflamamıza yardımcı olur.

Karın bölgesinde yağ miktarının fazla olması (bel çevresi ölçülerek bulunabilir): Bireylerin düzenli olarak basit ve güvenilir bir yöntem olan bel çevresi ölçümü yapmalıdır. Kadınlarda 80 cm, erkeklerde 94 cm geçmeye başladıysa karın tipi şişmanlığın başlangıcındasınız yani metabolik hastalıklar için alarm çalmaya başlamış demektir.

Haberin Devamı

Stresli olmak-psikolojik problemler: Stres halinde vücutta bazı hormonların salgılanmasıyla kan basıncı artar bu da yüksek tansiyona neden olur. Kasların fazla kasılması ve damara olan baskı da kalp hastalıklarına neden olur. Ayrıca hormonların dengesiz salınımı obeziteyi de tetikler.

Alkol kullanımı: Alkolün fazla tüketimi karın bölgesindeki yağlanmayı artırır. Bu etkisi kronik hastalıkların riskini katlayarak artıracaktır. Ayrıca fazla tüketimi vücudun dengesini bozarak kan basıncını artırır.

Bu yazımla, genleriniz kaynaklı olduğunu düşündüğünüz hastalıkların aslında çevre ve davranış faktörlerinin etkisiyle daha fazla olabileceğini okudunuz. Bu çevresel faktörleri kontrol altına alırsanız, hastalıklardan önemli ölçüde korunabilirsiniz.

Haberin Devamı

Ne kadar gazetelerde, internette ve televizyonda obezite, kalp, tansiyon gibi ölümcül hastalıklardan sürekli bahsedilse de, aslında toplumumuz hala ne kadar ciddi sağlık problemlerinin olduğunun bilincinde değil.

Bu hastalıkları önlemek için çevresel faktörleri yani davranışlarınızı değiştirmek gerekmektedir. Ayrıca toplumsal koşullarımızda düzeltilmelidir.

Böylece bireysel davranışların değiştirilmesi daha kolay olacaktır. Sosyal ve kültürel yaşantınızı hem bireysel olarak değiştirmeniz ve hem kuruluşlar tarafından düzenlemesi dileğiyle…

Yazarın Tüm Yazıları