TFF, 'MHK benim oyuncağım olmaya devam edecektir' dedi
Kulüpler Birliği'nin etkisinin sıfır olduğu yeni bir kurul...
Kulüpler Birliği’nin önceki başkanı sayın Ahmet Nur Çebi döneminden bu yana “MHK Çalıştayı, Avrupa MHK modelleri, eski başkanlarla istişareler, yeni MHK düzeni, her lig kategorisinin ayrı hakem yönetimi” gibi konular son bir senedir gündemi kapladı. Kulüpler Birliği gece gündüz “hakem ve MHK” dedi. Yeni kurul atandı.
MHK’nın atanmasının ardından Kulüpler Birliği’ne geçen hafta 5 soru yöneltmiştim. Salı günü sayın başkan Ağaoğlu’nun açıklamalarından sonra cevaplarımı gayet net aldım.
İSTEĞİMİZE GÖRE DEĞİL
1) “Yeni MHK, TFF tarafından oldu bittiye mi getirildi yoksa yaptığınız çalıştay, istişare ve modernizasyonun sonucu mu?”
Başkan Ağaoğlu: Yeni MHK’nın Kulüpler Birliği’nin isteği doğrultusunda oluşturulması gibi bir durum asla olmadı. Kamuoyuna açıklanmadan 10- 15 dakika önce TFF Başkanı beni arayarak bilgi verdi.
ÇALIŞMALAR SÜRECEK
2) MHK’nin organizasyon yapısının değişmesi için TFF’nin genel kurulu toplaması gerekiyor. Bu MHK geçici mi lanse edildi, yoksa yeni sistem bu ekiple mi kurulacak?
Başkan Ağaoğlu: MHK’nın yapısı ve sorunlarla ilgili TFF ile başlattığımız bir çalışma var. Yeni kurulla bu çalışmaları devam ettirme durumu ortaya çıktı. TFF Başkan Vekili Servet Yardımcı da belirtti, konu şahıslarla ve isimlerle alakalı değil.
AKRABA DEĞİL İŞ ORTAĞI
3) “Akraba hakemlere veda!” diye diye aylar geçirdiniz. Bu MHK’ya akrabalık ilişkisiyle veya iş ilişkisiyle giren oldu mu? Kurul, liyakat konusunda gönlünüzü ferahlatıcı kariyere sahip mi?
Başkan Ağaoğlu, MHK oluşumundan haberleri olmadığını belirtti. MHK’ya bakarsak akrabalıktan ziyade, iş ortaklığına/yakınlıklara evrildiğini düşünüyorum.
HABERLERİ YOK
4) Kulüpler olarak sizin de vizyonunuzu tescilleyecek olan bu MHK’nın oluşumundan dolayı müsterih misiniz? Türk futbolu kurtuluyor mu?
TFF, Kulüpler Birliği’ni kaale almadığından soru cevapsız kaldı. Başkan Ağaoğlu’nun dediği gibi MHK oluşumundan haberleri olmadı.
TATLI GİTTİ DEĞİŞMEDİ
5) Hakemler hata yapar, büyüklerin canı yanar, MHK’lar istifaya zorlanır, TFF’ler yaşamaya, kulüplerin gönlü olmaya devam eder. Türk futbolunun yaşam çizgisi olan bu akış yine sürecek mi yoksa “bu MHK’yı biz onayladık, artık sesimizi çıkartmayacağız” sözü mü veriyorsunuz?
Hayır söz veremiyorlar çünkü bu konuda açıklama yapmaya dahi fırsat bulamadan yeni MHK ağır ithamlara ilk haftadan maruz kaldı. Hatta Ağaoğlu “sistem değişmediği takdirde sıkıntılar ortada. Serdar Tatlı gitti, değişen bir şey yok” dedi.
KULÜPLER BİRLİĞİ VAKFI SIFIR ÇEKMEYE DEVAM EDERSE DÜZEN DEĞİŞMEZ
Aylarca yapılan toplantı ve istişarelerden sonra görüleceği üzere Kulüpler Birliği sıfır çekti. TFF’ye çok basit bir soru akıllara geliyor: Hem TFF Başkan Vekili Servet Yardımcı’nın hem de Kulüpler Birliği’nin isimlerle işi yoksa, yeni yapı da devreye girmediğine göre Serdar Tatlı neden istifa etti? Kulüpler Birliği-TFF toplantısı sırasında görevdeyken, ertesi gün neden hakem atamalarından sonra sayın Serdar Tatlı’nın istifası geldi?
TEDİRGİN EDİCİ
Çoğu TFF yönetimlerine dair önceki yazımdaki tanımlamalar, bu yaşananlarla bir kez daha mühürlenmiş oldu: ”Atamalara müdahil olmak isterler, terfilerde etkindirler. FIFA listesi yaparlar, MHK oluşumunda söz sahibidirler. MHK başkanına, kurulu oluşturması için 3-4 isim hakkı lütfederler, gerisini tavsiye(!) ederler. Camiada 1000 kişiye sorsanız MHK için esamesi okunmayacak isimleri alırlar. Tüm kurullar için aynı arzuları beslerler. Sistemi değil, güç gösterisini severler”
Kulüpler Birliği’nin etkisinin sıfır olduğu yeni kuruldan anlaşılacağı üzere, TFF’nin MHK üzerinde ağırlığının iyice arttığı açık bir gerçek. Atamaların MHK özgürlüğünde olup olmayacağı konusu da tedirgin edici.
Ahmet Ağaoğlu’nun Salı günü bahsettiği “atamalarda şeffaflık, gözlemci notlarının sağlıklı değerlendirilmesi, VAR ile hakemlerin ayrılması, teknolojinin efektif kullanılması, algoritmik bir yapıya geçilmesi, eğitim, akraba hakemlerin durumu” gibi kimi doğru, kimi ütopik beklentiler de Kulüpler Birliği’nin taca çıkmasıyla anlamını yitiriyor. Zaten bu şekilde Türk hakemliği kurtulmaz sayın başkan.
MHK, öncelikle TFF’lerin oyuncağı olmaktan çıkarılmalı. Medeniyet MHK’larından hangi modeli getirirseniz getirin “üzerimize oyun oynanıyor, düğmeye basıldı, ittifak kuruldu” hamasetinden, sanal düşmanlardan kurtulmanın artık iki yolu kaldı:
BİZE EN YAKIŞANI:
1) Mükemmel bir MHK bile organize etseniz, kulüplerin yarattığı güvensizlik saplantısı 3 maç sonra hakem hatalarıyla yine hortlar. Bunu aşmanın yolu FIFA ve UEFA’dan özür dileyerek, MHK yönetimlerine 4 büyük kulüp temsilcisini görevlendirmektir. MHK’nın Avrupa’daki modern düzenlemelerle değil; üçüncü dünya ülkesi olduğunu kabul eden, futbol kültürü yerlerde bir ülke çözümü üzerinde odaklanması gerektiği artık tescillendi.
BU 2 SEÇENEK İSE FEDERASYONUN YÜREĞİNE BAKAR:
2) Üzerimize oynanıyor, düğmeye basıldı, ittifak kuruldu” açıklaması yapan her yöneticiden sözü ortaya bırakıp kaçan değil, “işte şu kişi ve kurumlar” diyecek somut bilgi, cesaret ve şeffaflığı zorunlu kılmak. Kanıtlayamıyorsa, sezon boyunca akreditasyon ve medyaya konuşma yasağı getirmek, Avrupa’daki gibi çok ağır para cezaları vermek. Var mısınız?
