Buraya kadar tamam

Herkes şunu bi anlasa rahat edeceğiz. “Adamlık” diye yüksek bir müessese yok. Kamuoyu adamlığınızla değil, spor adamlığınızla, en doğru ifadeyle spor insanlığınızla ilgileniyor. Lütfen bırakın artık bu “Kız Meselesi Meslek Lisesi” dilini. Lütfen bırakın. Lütfen.

Haberin Devamı

Konu kapandı da etmek istediğim iki laf içimde kaldı. Kalmasın.

Esasında hiç girmek istemediğim toplar bunlar. Ama habire önüme düşüyor bu açıklamalar, bu laflar, bu cümleler.

Bizim futbol camiasındaki bütün açıklamalar ortalarından ikiye ayrılır. “Açıklamanın başı” ve “açıklamanın devamı” biçiminde. Açıklama bir yere kadar gayet makul gelir ve fakat asla o tonda devam etmez. Muhakkak bi çuval incir berbat edilir. Muhakkak.

O yüzden futbol camiasında yapılan açıklamalarla ilgili kurulabilecek sabit bir cümle vardır: “Buraya kadar tamam…” Al bu cümleyi, her açıklamayı bu cümleyle yorumla, hiç başın ağrımaz.

Meseleyi kısa özet geçeyim. Antalyaspor’un yeni tesisinin açılış töreninde Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk yaptığı konuşmada, Eto’o ile ilgili transfer dedikodularının olduğunu, ancak satmayı düşünmediklerini, kendisiyle yola devam edeceklerini açıkladı. Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, kulübü temsilen bizzat oradaydı. O da bu açıklamayı bizimle birlikte açılış konuşmasında duydu, kameralar ona döndü, gereksiz bir tatsızlığa döndü iş. Üstüne Eto’o’ya sahnede mikrofon uzatıldı, önceden hazırlanmış sorular soruldu, Türkçe “Antalyaspor’da devam” minvalinde cevaplar alındı.

Haberin Devamı

HİÇ ŞIK OLMADI
Elbette bütün kamuoyu Eto’o ve Beşiktaş arasındaki görüşmelerin dedikodudan ibaret olmadığını biliyordu. Herkes, gözü kulağı bu transferde, ha oldu ha olacak biçiminde takip ediyordu. Dolayısıyla ev sahibi olarak misafiri bu biçimde, böyle bir törende, bu tür bir açıklamayla, şovla, kameralarla filan baş başa bırakmak olmadı. Hiç şık olmadı. Bu burda dursun. Benim demem başka şey.

Bunun üzerine Fikret Orman “Antalya Belediye Başkanı dostumuz, hocamız da eskiden Antalya’yı çalıştırmış. Beraber gittik. Biz netice itibari ile orada misafiriz. Orada daha önceden kurulmuş bir algı var. TV kameralarının bizi çekmeleri, göstermeleri filan. Biz o işleri on beş-on altı yaşında bıraktık. Bunlar ayıp şeyler, çocuk çocuk şeyler bunlar!” diye tepkisini dile getirdi. Ve tabii şimdi sabit cümlemiz geliyor: Buraya kadar tamam…

Haberin Devamı

'SPOR ADAMI ' DEĞİL 'SPOR İNSANI'
Haklı olarak bu biçimde bir açıklamayla tepkisini koydu. Ama işte bundan sonrası kötü. “Spor adamlığı böyle bir şeydir, adamlık böyle bir şeydir.” meselesi kötü. Tamam, “spor adamlığı” bir kavram, dilimize yerleşmiş, her defasında “spor insanı” demeyi atlıyor olabiliriz. Ve elbette yöneticiliğini beğenmediğimiz birine spor adamlığı böyle olmaz diyebiliriz. O başka.  

Ama “adamlık”, “adam değil”, “adam”, “adam gibi adam” filan bunlar artık çok geride bırakılması gereken, dibinde ayrımcılığın pusuda beklediği, cinsiyetçi dille futbolun mesafesini kısaltan lüzumsuz laflar. Rica ediyorum, on beş on altı yaşında geride bıraktıklarının yanına lütfen bu adamlık laflarını da koysun Fikret Orman. Lütfen.

Haberin Devamı

Sonra Antalyaspor Başkanı Eto’o ile ciddi şekilde ilgilenen üç kulüp vardı. Biz burada hiçbir kulübü hedef almadık. Eto’o için Başakşehir, Trabzonspor ve Beşiktaş’tan teklif geldi. En ciddi teklif Başakşehir’den geldi. Bizim bir art niyetimiz yok.” dedi. Açılıştaki açıklamasının açıklamasını yaptı. Yapacaktır tabii ama sonra hoop yine bizim cümle: Buraya kadar tamam…

Başkan, açıklamasının devamında “Bizim adamlığımızı kamuoyu en iyi şekilde değerlendirecektir.” dedi.

Herkes şunu bi anlasa rahat edeceğiz. “Adamlık” diye yüksek bir müessese yok. Kamuoyu adamlığınızla değil, spor adamlığınızla, en doğru ifadeyle spor insanlığınızla ilgileniyor. Lütfen bırakın artık bu “Kız Meselesi Meslek Lisesi” dilini. Lütfen bırakın. Lütfen.

 

Yazarın Tüm Yazıları