GeriSeyahat On bin yıllık tarihi egzotik çarşıları ve görkemli çölleriyle yeni yeni keÅŸfedilen bir ülke Libya
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
On bin yıllık tarihi egzotik çarşıları ve görkemli çölleriyle yeni yeni keÅŸfedilen bir ülke Libya

On bin yıllık tarihi egzotik çarşıları ve görkemli çölleriyle yeni yeni keÅŸfedilen bir ülke Libya

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde beÅŸ yer: Leptis Magna, Sabratha, Cyrene, Gıdamis, Akakus maÄŸara resimleri... MuhteÅŸem Finike, antik Yunan, Roma, Bizans kalıntıları... Sahra Çölü, Fizan, vahalar, çöldeki göller, inanılmaz bir çöl safarisi, çöl mimarisi, Murzuk ve Erg Ubari kum denizleri... On bin yıllık maÄŸara resimleri...Berberiler, Tubular, Tuaregler, karışık etnik gruplar... Osmanlı’nın izleri... Egzotik çarşılar, suklar, tarih, insan, doÄŸa... Libya, dünya turizm sektörünün henüz keÅŸfetmeye baÅŸladığı yeni bir destinasyon.Libya, ABD’nin ambargosu nedeniyle yaklaşık 20 yıldır dışlanmıştı. 1980’li yılların başında ABD-Libya iliÅŸkileri gerginleÅŸti. 1986’da ABD uçakları bugün Irak’ta yaptığı gibi Trablusgarp ve Bingazi’yi bombaladı. Bu bombardımanda Kaddafi’nin küçük kızı öldü. Ardından BirleÅŸmiÅŸ Milletler, Ä°skoçya’nın Lockerbie kenti üzerine düşen Pan-Am uçağına bomba yerleÅŸtirmekle suçlanan iki Libyalı’yı Ä°skoçya ya da ABD’ye vermeyen Libya’ya 1992’de ambargo koydu. Libya’nın farklı biçimlerde uzlaÅŸması üzerine bu ambargo 2003 yılında tamamen kaldırıldı. Libya’nın ayrıca Lockerbie kurbanlarına tazminat ödemeyi kabul etmesi ve kitle imha silahı üretim tesislerini uluslararası denetime açmasıyla ABD ve Avrupa ülkeleriyle arası düzeldi. Öyle görünüyor ki 2005 yılı Libya turizmi için patlama getirecek. Dünyanın önemli ‘kruvaziye’ ÅŸirketleri, Libya’nın Akdeniz kıyısındaki antik ören yerlerini ÅŸimdiden programlarına aldılar. Önde gelen Fransız, Alman, Ä°talyan ve ABD’li kültür gezisi acenteleri de az sayıdaki otelleri kapatmış durumda. Türkiye’den 2004 yılında yalnızca bir FEST Travel grubu Libya’yı ziyaret etti.TRABLUSGARP BÄ°RAZ AKDENÄ°Z, BÄ°RAZ ARAP EPEYCE OSMANLILibya’nın en büyük ve en kozmopolit kenti Trablusgarp. Fenikelilerce İÖ 500’lü yıllarda kurulan Trablusgarp öncelikle Akdenizli, ardından biraz Arap, Müslüman, epeyce Osmanlı ve Ä°talyan. Kentin en etkileyici yeri YeÅŸil Meydanı ya da Åžehitler Alanı çevresi. Bu çevrede Kale (Assai el-Hamra), Kale içinde Cemahiriye Müzesi, Kale ardında Eski Kent, meydanın diÄŸer tarafında Ä°talyan mimarisine sahip hoÅŸ yapılar yer alıyor. Müze Libya gezisinin ‘olmazsa olmaz’larından. Neolitik Çağ’dan günümüze kronolojik 47 galerinin bir kısmında olaÄŸanüstü parçalar sergileniyor. Eski Kent ya da Medine bir Fes ya da MarakeÅŸ ölçüsünde olmasa bile yine de çok ilginç. Burada 3-4 saatlik çok hoÅŸ bir yürüyüş gerekiyor. Çarşılar, örneÄŸin Suk el Müşir, Sul el-Türk, yukardan kemerli daracık sokaklar, beyaz badanalı evler, Karamanlı Camii, 1200 yıllık olduÄŸu söylenen En Naka Camii, Osmanlı döneminin Gurci, Osman PaÅŸa, Turgut (Dragut) camileri, deÄŸiÅŸik medreseler, hanlar, eski Fransız, Ä°ngiliz elçilikleri, kiliseler, surlar, kapılar, Marcus Aurelius Kemeri...Trablusgarp’ın batısı ve doÄŸusu tarihte Tripolitania olarak biliniyor: Eski Trablusgarp yerleÅŸimi yani Oea, batıda Sabratha, doÄŸuda Leptis Magna. Birkaç kez depremle yıkılan Sabratha’nın restorasyonlu bugünkü görüntüsü Roma Dönemi’nden. YumuÅŸak kum taşından yapılar yılların deniz dalgalarınca epey aşındırılmış olsa da eski günlerin görkemini gözler önüne seriyor: Antonine, Liber Pater (Dionisos), Serapis, Ä°sis Herküles tapınakları, Kapitol, forum, antik tuvaletler, deniz hamamı, senato binası, Hıristiyan bazilikası, Bizans duvarı, restorasyonlu, kabartmalı skenesi ile muhteÅŸem tiyatro binası ve Müze’deki olaÄŸanüstü Iustinianos Dönemi mozaikleri...Ama Libya’nın en parlak antik ören yeri Leptis Magna. Ä°stanbul’u yakıp yıkan, cezalandıran, sonra da yeniden inÅŸa eden Roma Ä°mparatoru Septimus Severus’un doÄŸum yeri olan Leptis Magna bir zamanlar Afrika’nın en büyük Roma kenti. Kalıntılar oldukça iyi korunmuÅŸ, restorasyonu hálá sürüyor. Oldukça geniÅŸ bir alana yayılan ören yerine 203 yılında yapılan görkemli Septimus Severus Kemeri’nden giriliyor. Hadrian hamamları, Anıtsal ÇeÅŸme, Büyük Sütunlu Cadde, Medusa baÅŸları, su perileri baÅŸlarıyla ünlü devasa Severus Forumu, 92 x 40 metre ebadındaki son derece etkileyici muazzam bazilika, eski forum, liman, Roma kentlerinde görülmeyen tarzdaki çarşı, muhteÅŸem tiyatro, sirk kalıntıları ve 16 bin kiÅŸilik son derece iyi durumdaki amfitiyatro ve dev sahneleri içeren mozaikleri ve freskolarıyla ünlü Avcı Hamamları, ayrıca çok mükemmel bir yerel müze. BERBERÄ° KÃœLTÃœRÃœNÃœN BEŞİĞİ CEBEL NEFUSALibya’nın ikinci büyük kenti Bingazi. II. Dünya Savaşı bombardımanlarında büyük ölçüde tahrip olduÄŸu için, bugün yeni binalarıyla modern bir kent durumunda. En önemli yeri Özgürlük Meydanı ve yakınındaki Kapalı Çarşı.Bingazi ile Tobruk arasında kalan sahil ÅŸeridi Kireneyka (Berka) olarak bilinir. Bu ÅŸerit üzerinde beÅŸ antik Yunan (Pentapolis) kenti bulunur. Tokra, Tulmeyse, Barke, Cyrene ve Apollonia. Bunlardan Barke dışındakilerin kalıntıları bugün görülebilmekte. Tulmeyse’deki Sütunlu Villa ile Agora; Cyrene’deki Zeus Tapınağı, Forum, Agora, Apollo Tapınağı ile Nekropolis; Apollonia’daki Orta Kilise ile Tiyatro gerçekten görülmeye deÄŸer. Cyrene’de yeni açılan Müze’de sergilenen Roma heykelleri olaÄŸanüstü.Denizin hemen dibinde kurulu konumuyla muhteÅŸem bir manzaraya sahip Apollonia’dan sonra gelen Ras-el Hilal, insanı Akdeniz’e aşık eden hilal biçimli bir kıyı güzelliÄŸi. Ardından kıyıda Fransızlar tarafından parlak bir biçimde restore edilen L’Atrun kiliseleri, sonra Derna ve II. Dünya Savaşı alanları ve mezarlıkları ile ünlü Tobruk geliyor.Kıyıdan biraz içerde günümüzde ulusal kahraman sayılan, faÅŸist Ä°talyan birliklerine karşı direniÅŸi örgütleyen Ömer el-Muhtar’ın bölgesi El-Beyda ve olaÄŸanüstü Vadi el-Kuf bulunuyor. Bu bölge içinde Slonta’da gizemi hálá tam olarak çözülemeyen bir kült tapınağı yer alıyor.Libya’nın bir baÅŸka tarihi ve doÄŸal güzelliÄŸi Cebel Nefusa’da (Batı DaÄŸları) yansır. Burası özgün Berberi kültürünün yaÅŸadığı yer. Yefren, Yadu, Kasır el-Hac, Kabav, Nalut gibi yerlerdeki kerpiçten yapılmış evler, zeytinlikler, camiler, Kapadokya’dakilere benzer minber minareler, ortak silolar... Bizleri 600-700 yıl öncesine götürür. SAHRANIN OLAÄžANÃœSTÃœ MÃœCEVHERÄ° GIDAMÄ°SLibya’da çölün incisi ‘Sahra’nın Mücevheri’ unvanını hak etmiÅŸ olan Gıdamis, mimarisi, insan yaÅŸamı ile sert doÄŸa koÅŸulları arasında olaÄŸanüstü bir uyum saÄŸlamış. Çamur, tuÄŸla ve hurma aÄŸacı gövdeleri kullanılarak yapılan evler oldukça sevimli ve kullanışlı. Ä°ki katlı evlerin birinci katında bütün odaların açıldığı bir avlu bulunuyor. Odaların aydınlatılması, yüksek tavanlarında açılan deliklerden içeri sızan güneÅŸ ışığı ile saÄŸlanıyor. Ä°kinci kat ise hurma aÄŸacı gövdeleri üzerinde yükseliyor. Evin dekorasyonu tamamen kadına ait. Erkek evlilik öncesi anahtarı kadına verir ve kadın erkeÄŸin müdahalesi olmadan tamamen kendi başına evi süsler. Aslında süsleme oldukça sade. Beyaz duvarlar üzerindeki kırmızı renkte desenler ayna parçalarıyla zenginleÅŸtirilmiÅŸ. Çöl gecelerinde yatak olarak da kullanılan çatılar aslında tamamen kadınlara ait. Mutfak da çatıda bulunuyor. Sokak gezmeleri oldukça sınırlı olan kadınlar için aslında bu teraslar kendi aralarında bir iletiÅŸim mekanı. Kentin dar sokakları güneÅŸ ışığından tamamen korunmalı. Öyle ki bazı yerler fener gerektirecek kadar karanlık olabiliyor. Bu daracık sokaklar ufak sevimli meydanlara açılıyor ama planlama o kadar mükemmel ki bu meydanlar bile güneÅŸ almıyor. Yazımızı Gıdamis’in adının nereden geldiÄŸine iliÅŸkin bir söylence ile bitirelim. Eski dönemde çölü karavanla geçmeye çalışan tüccarlar bugün kentin kurulduÄŸu yerde, bir vahanın kenarında öğle yemeÄŸi molası verirler ve yollarına devam ederler. Ertesi gün mola yerinde bir yemek kabı unuttuklarını fark edip bir adamı almak için geri gönderirler. Tam kabı alıp geri dönerken, adamın atı toprağı eÅŸeler ve o noktada su fışkırır. Bunun anısına tüccar kafilesi ghad (öğle yemeÄŸi) ile ames (dün) kelimelerini birleÅŸtirerek bölgeye Gıdamis adını verirler. FÄ°ZAN: DÃœNYANIN EN GÃœZEL ÇÖLÃœLibya’nın Sahra tarafından çevrelenmiÅŸ Fizan Çölü, dünyanın en güzel, en olaÄŸanüstü manzaralarına, inanılmaz büyüklükteki kumullara sahip. Murzuk ve Ubari kum denizleri ya da okyanusları binlerce kilometrekarelik alanı kaplıyor. GüzelliÄŸinin yanı sıra Fizan’ın el deÄŸmemiÅŸliÄŸi, bakirliÄŸi ÅŸaşırtıyor. 12 bin yıl öncesine giden Akakus maÄŸara resimlerini ya da MatkanduÅŸ kaya oyma resimleri izleme çabası Fizan Çölü’nde 4WD’lerle ya da deve sırtında yapılacak muhteÅŸem bir çöl safarisiyle birleÅŸiyor. Bitmeyen bir ufuk çizgisi, monotonluÄŸu kıran inanılmaz iniÅŸ çıkışlar, bir kumul çıkışının ardından gelecek iniÅŸin bilinmezliÄŸi müthiÅŸ bir heyecan yaratıyor. Eski kervan yollarının ÅŸimdiki ıssızlığı, yıldızların altındaki çölün yalınlığı ve parıltısı, internetten, televizyondan ve de Mr. Bush’tan habersiz bir doÄŸayla baÅŸbaÅŸa kalış.Â
False