‘Ebeveyn söküklerini iyi niyetle dikebiliriz’

Güncelleme Tarihi:

‘Ebeveyn söküklerini iyi niyetle dikebiliriz’
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2023 15:54

Aynı zamanda bir anne de olan uzman danışman psikolog Oya Çanak’la anne olma hallerini, yaşadığımız zorlukları ve çocukların değişen duygularını konuştuk...

Haberin Devamı

Gizem: Oya Hanım, hoşgeldiniz. Biliyorsunuz annelik ve çocukla hayat hakkında sohbet edip dertleşiyoruz bu köşede. Size de sorularım var, kızınız kaç yaşında oldu şimdi?

Oya Çanak: Hoşbuldum. Kızım Defne şu anda 5,5 yaşında oldu.

Gizem: İlk anne olduğunuz günlerden bahsedelim biraz. Mesela ben o kadar deneyimsiz, o kadar acemi ve çaresizdim ki... Deli gibi bir şeydim. Bir çocuk psikoloğu anne o günleri ve sonrasını benim gibi mi atlattı çok merak ediyorum. Terzi kendi söküğünü dikebilir mi hakikaten?

Oya Çanak: İlk günler mi desem, aylar mı desem? Beynimi yitirdiğimi düşündüğüm, uykusuz ve yetebilme çabasında olduğum günler. Hepimizin lohusalığı bu şekilde bence. İstediğiniz diploma sizde, istediğiniz imkân elinizin altında olsun, keyfi kadar zorluğu da mevcut hepimiz için. Bedenimiz bunu bizzat yaşıyor. Bir ebeveynin söküğünün olması kaçınılmaz bir durum. Terzi sadece dikme bilgisine sahip, onarımsal alanlarda daha rahat ilerliyor diyelim. Gizem: Danışanlarınızda, etrafınızda ve kendinizde gördüğünüz sürecin zorlu tarafları neler?

Haberin Devamı

Oya Çanak: Tükenmişlik, yorgunluk, ebeveynliğin bedensel işçiliği... Lojistik yükü bile zor bu işin. Bir tuvalet alışkanlığında bile iki çanta gidiyorsun umumi tuvalete.

Gizem: O kadar doğru ki... Lojistik yük diye bir gerçek var, bunun adı konmalı. Benim arkadaşım bileğinden rahatsız artık. 5’inci kattaki evine hem çocuğu, hem arabasını hem bakım çantasını taşımaktan bileğini hasta etti.

Oya Çanak: Ülkemizde hiçbir yerin çocukla yaşama uygun olmaması ve sosyal devlet olmamak en büyük sorunumuz. Çocukların düzayak parklara, bahçelere, doğaya, pusetle takılmadan gidilebilen yollara ihtiyacı var. Danışanlarım dışarı çıkamıyor. İkiz bebekle tek anne gün içinde ne yapsın?

Gizem: Deliriyor haliyle, ne yapsın! İkinci bir seçeneği yok.

Oya Çanak: Defne’nin pusetinin ağırlığı halen üzerimde. Sağlam olsun diye en ağırını almışız.

Gizem: İşte bunlar hep tecrübesizlik.

Oya Çanak: Sorma, ama biliyor musun hiç bozulmadı puset.

Gizem: Bence her hamilenin yanına onu her anlamda yönlendirecek, birkaç yıl önce doğum yapmış mentor bir anne lazım. Hatta bu, çocuk doğduktan sonra birkaç yıl da devam etmeli. Mesela şu an 5,5 yaşı merak ediyorum ben. Deneyimsel bilgiye ihtiyacım var (gülüyor). Her şey daha sakin mi? Biraz huzur geliyor mu hayatlara?

Haberin Devamı

Oya Çanak: Eskiler su yüzüne ara ara çıkıyor. Oraları kapsamak gerekebiliyor. Regülasyon bence halen önemli konu.

Gizem: Ah bu regülasyon! Bitirdiniz bizi! Sizin hiç başınıza Defne’yle toplum içinde zorda kaldığınız bir olay geldi mi? Kendini AVM’de yerden yere atmak olur, parktan çıkmamak için demirlere sarılıp yere yatmak olur... Sanki bir psikoloğun başına hiç böyle şeyler gelmezmiş gibi düşünüyorum ben.

Oya Çanak: Neden? Defne çocuk değil mi? Ben anne değil miyim? Ben Defne’ye hep annelik yaptım. Eğer o anlar yaşanmasaydı ebeveynliğimden şüphe ederdim. Ben de Defne’yle unutamadığım bir olay yaşadım...

Gizem: Evet doğru, psikolog olarak yaklaşamaz ki bir anne çocuğuna, haklısınız. Oya Çanak: Bizim mesleğimizin en büyük tuzağıdır bu. Uzman gibi hiç yaklaşmadım Defne’ye, buna çok özen gösteriyorum. Tuzağa düşüp çocukla ilişkiyi mükemmel gibi göstersen de o gerçek olmayan duygular evladının zihninde bir şeyler oluşturacak. Çocuklar anne-babalarını duygularıyla zihinlerine işliyorlar.

Haberin Devamı

Gizem: Haklısınız, ne yaşamıştınız peki Defne’yle?

Oya Çanak: Bir gün çok yoğun bir iş temposundan çıktım. Travmatik bir seans gelmişti ve reddedemez bir durumda olduğum için Defne’yi okuldan anneannesi aldı. Daha sonra parkta kavuştuk Defne’yle. Ben de yorgun olduğum için bir kahve aldım ve “Defnecim ben şurada biraz kahve içeceğim, 15 dakika sonra seninle ilgileneceğim” dedim. Okul çıkışı ben alacağım derken sözümü tutmamış oldum ve Defne buna alındı. Parkta da enteresan bir şekilde 4-5 tane danışanım vardı.

Gizem: Ooo hayır, olamaz. Buradan sonrasını dinleyemeyeceğim galiba, tahmin edebiliyorum!

Oya Çanak: Dur, en heyecanlı kısmı... Defne’yle yürüyüş yapmaya başladık, o esnada şimdi ne yapmıştı tam hatırlamıyorum, çünkü o andan sonrası felaket. Sonrasını unutamadığım için öncesini hatırlayamıyorum. Ama sınırları zorlayıcı bir şey yapmıştı benim “Hayır” cevabı verdiğim. “Onun yerine şunu yapalım” dedim ama tabii az sonra yaşanacakları engelleyemedim. 4,5 yaşındaydı, hiç unutmuyorum, Defne parkta kendini yere atarak tam 50 dakika boyunca “Ben seni sevmiyoooruuuum, sen beni amadın, söz vermiştin, kahve içtin, ilgilenmedin” gibi bağırdı ve ağladı.

Haberin Devamı

Gizem: Ah Defne! E, ne yaptınız?

Oya Çanak: Orada bu işi yaptığım gerçeğini ekarte edip, yanına oturup 50 dakika boyunca “Çok zorlanıyorsun anlıyorum, çok zor evet” diye konuştum. Sakinleştiğinde de 10 dakikaya yakın kucağımda taşıdım. Sonra yürüyebilecek ve benimle iletişime geçebilecek duruma geldi. Defne’nin bunu yaşaması normaldi, benim bunu yaşamam da... Bunları ben de her anne-baba gibi yaşıyorum elbette. Ama en azından yapılması gerekenleri bildiğim için doneleri kullanabiliyorum. Kucağımda sakinleşip “Seni seviyorum anne” diyen çocukla bu tepkiyi veren aynı çocuğum. Bu normal. Bu işin içinde endişe, kaygı, hayal kırıklığı var. Normal bir ilişki. Mükemmeli yok bu ilişkinin. Mükemmel olması, mükemmel olmadığının delaleti zaten. Bilgi kuvvettir. Danışmanlık almak iyidir. Hepimizin yetersiz olduğu anlar var. Önemli olan kişinin niyetidir. İhmal ve istismar olmadıkça söküklerimizi iyi niyetimizle, içgörümüzle dikebiliriz. Tabii içgörü için de insanın kendini bilmesi lazım. Belki biz uzmanların söküklerimizi dikebilmemizi kolaylaştıran asıl faktör, kendi terapimizi eğitimimiz kapsamında alma zorunluluğumuz olabilir. Oradan gelen ‘içgörü mühimdir’ anlayışı bizde mevcut.

 

Haberin Devamı

HADİ GİDELİM

 

OYNAYARAK ÖĞRENİYORLAR

Çocuklar en sevdikleri oyun karakterleriyle yeniden çevrimdışında tanışıyor. 4 yaş ve üzeri için uygun olan ‘Mine Craft vs Brawl Stars’ adlı interaktif şovda çocuklar oynayarak öğrenecek. 

‘Ebeveyn söküklerini iyi niyetle dikebiliriz’

◊ Yer: Antalya, Nâzım Hikmet Kongre ve Fuar Merkezi 

◊ Tarih: 19 Ağustos Cumartesi

◊ Saat: 18.00

◊ Yaş: 4+

◊ İletişim: (0242) 245 55 22

◊ Ücret: 120 lira

 

MİNİK KUŞ SAHNEDE

YouTube’da izlenme rekorları kırarak 700 milyondan fazla dinlenen, çocukluğumuzun ve çocuklarımızın şarkısı artık tiyatro sahnesinde… ‘Mini Mini Bir Kuş Müzikali’ dansları ve şarkılarıyla çocukları bekliyor. 

‘Ebeveyn söküklerini iyi niyetle dikebiliriz’

◊ Yer: Ankara, Göksu Parkı Açıkhava Tiyatrosu

◊ Tarih: 20 Ağustos Pazar

◊ Saat: 20.00 

◊ Yaş: 2+

◊ İletişim: (0542) 652 24 45

◊ Ücret: 100 lira

 

HERKES İÇİN PAZAR EĞLENCESİ

7’den 70’e herkes için sınırsız eğlence artık ‘Sunday Funday’de… Gün boyu outdoor oyunlarla eğlenirken ailece vakit geçirebilir, sporunuzu, yoganızı ve birçok aktivitenizi YBY Woods Yaşam ve Etkinlik Alanı’nda gerçekleştirebilirsiniz.

‘Ebeveyn söküklerini iyi niyetle dikebiliriz’

◊ Yer: İstanbul, Kemerburgaz Kent Ormanı

◊ Tarih: 20 Ağustos Pazar

◊ Saat: 10.30

◊ Yaş: Sınır yok

◊ İletişim: (0532) 342 85 85 

◊ Ücret: 50 lira

 

AFACANLAR SİRKİ

Zamanın en iyi sirki Medrano artık iş yapmamaktadır ve sahibi sirki kapatmak ister. Ama karşısına Kiki ve Kuku kardeşler çıkınca her hareketlerine gülmeye başlar, tekrar umutlanır, güzel bir gösteri için çalışmalara başlarlar. Ekibe bir de illüzyon gösterisi yapan yeni bir üye aldıktan sonra gösteri günü gelir... Acaba aksiliklerle dolu bu sirk yeniden başarılı olabilecek midir?

‘Ebeveyn söküklerini iyi niyetle dikebiliriz’

Yer: Ankara, Ankara Kültür Merkezi

Tarih: 20 Ağustos Pazar

Saat: 13.00-15.00-17.00

Yaş: 2-8

İletişim: (0312) 384 50 50

Ücret: 120 lira

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!