RİSK BÜYÜK ZAMAN KISA

Güncelleme Tarihi:

RİSK BÜYÜK ZAMAN KISA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2021 09:19

Karadeniz’de etkili olan sel felaketinin ardından gözler Antalya’da taşkın riski taşıyan yerlere çevrildi. Kent Konseyi’nin son afet raporunda da sel ve su taşkınlarına önemli bir bölüm ayrıldı. Raporda, Aksu Çayı ve dere yatağı 260 metreye düşürülen Boğaçay’ın risk barındırdığı vurgulandı. Prof. Dr. Nihat Dipova, “Boğaçay’da yatağın daraltılması yüzünden taşkın riski devam ediyor” dedi.

Haberin Devamı

KARADENİZ Bölgesi’ni etkisi altına alan sel felaketleri akıllara Antalya’da geçmişte can kaybıyla sonuçlanan taşkınları getirdi. Sarısu, Boğaçay, Düden, Aksu, Köprüçay, Manavgat Çayı, Alara, Obaçay ve Dim Çayı taşkınlarını yaşayan Antalya’da birtakım önlemler alınsa da uzmanların uyarıları devam ediyor.

YENİ PLAN 2022’DE

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün 2016 yılında hazırladığı ‘Antalya Havzası Taşkın Yönetim Planı’ sel felaketleri konusunda alınacak önlemleri içeriyor. 6 yılda bir izleme ve değerlendirme raporları dikkate alınarak güncellenecek olan planın yenilenmiş hali 2022 yılında yayınlanacak. Rapordaki ‘Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi’, ‘Taşkın Tehlike Haritaları’ ve ‘Taşkın Risk Haritaları’ güncellenerek riskler yeniden değerlendirilecek.

AKSU ÇAYI VE BOĞAÇAY RİSKLİ

Haberin Devamı

Kent Konseyi’nin son afet raporunda da sel ve su taşkınlarına önemli bir bölüm ayrıldı. Aksu Çayı ve dere yatağı 260 metreye düşürülen Boğaçay’ın risk barındırdığı vurgulanan raporda, “Pik debisi yüksek olan önemli akarsuların denizle birleştiği kısımlara mendirek (dalgakıran) yapılmalıdır. Dere yataklarının ıslahı, imar ve yerleşim konularında gereken titizlik gösterilmeli, üzeri kapatılan derelerin yollarla kesiştiği yerlerde gerekli kesitler verilmelidir” denildi.

BÜYÜK FELAKETLER BEKLİYOR

Gerekli önlemler alınmadığı takdirde ileriki yıllarda Antalya’yı yeni sel felaketlerinin beklediği dile getirilen raporda, “Dere yatakları düzenli şekilde temizlenmeli, taşkın sahasında yapılaşma engellenmelidir. Yeni yapılaşma aşamasındaki Döşemealtı bölgesindeki dere yatakları ve düdenler doğal haliyle korunmalıdır. Planlar buna uygun olarak revize edilmelidir. Şiddetli yağışlarda PİK debilerini geçen dere ve nehirlerin üzerinde taşkın amaçlı depolamalar yapılmalıdır.” önerileri yer aldı.

ÇAY YATAĞI DARALDI

Taşkın riskine Konyaaltı’ndaki Boğaçay havzasını örnek olarak gösteren Akdeniz Üniversitesi (AÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nihat Dipova, “Bu bölgede taşkın önleme tedbirleri alınmadan bölgenin imara açılmasıyla riskin boyutu daha da büyümüştür. Zaman içinde çeşitli nedenlerle çay yatağının daraltılması yüzünden taşkın riski devam ediyor. Boğaçay’da özellikle ocak ve şubat aylarında akım debisi ve buna bağlı olarak katı madde hacmi en yüksek değerlere ulaşır. Mart-ağustos ayları arası debi ve katı madde hacmi sürekli düşer, eylül-kasım aylarında ise iyice azalır. Bu gibi taşkın riski bulunan akarsularda dikkat edilmesi gereken diğer bir husus da sediman (kum-çakıl) dengesinin korunmasıdır. Taşkın riskine çözüm üretilirken kıyı erozyonu riski ortaya çıkaran uygulamalardan da kaçınılması gerekir” dedi.

Haberin Devamı

PLAN RİSKİ AZALTIR

Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi Başkanı Ebru Manavoğlu ise yeni bir kentleşme politikasına ihtiyaç olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: “Antalya’da deprem, sel, yangın gibi afetlerle baş edebilmek için güvenli, sağlıklı yerleşim alanları oluşturmak zorundayız. Tehlikelerin önceden belirlendiği, olası zarar düzeyinin saptandığı, risk verilerini içeren bir planlama, afetlerin etkilerini azaltacaktır.” 

SAKINIM PLANI YOK

“Yerleşime uygun olmayan alanlardaki yapılaşmaların imar aflarıyla yasallaşması, denetlenmemesi, doğal alanların tahribi ve rant baskısı, Antalya’da afetlerden zarar görme riskini artırıyor. Buna rağmen hala olası bir depremin yaratacağı can ve mal kayıplarını azaltmaya yönelik uygulanabilir, yol gösterici bir deprem master planımız yok. Riskleri önleme veya azaltma noktasında ‘sakınım planlama’ çalışmalarımız da bulunmuyor.” Olası bir afet sırasında kurum ve kuruluşlar arasında iş birliğini sağlayacak afet politikamız ve afet senaryolarına göre ulaşım kararlarını içerecek acil eylem planlarımız da maalesef halen yapılmadı.”

 

AFETLERE YÖNELİK EYLEM PLANI

Haberin Devamı

Manavoğlu, atılması gereken adımlarla ilgili önerilerini de şöyle sıraladı: “Antalya’da güvenli bir çevrede yaşama hakkını temel alan kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler oluşturmalıyız. Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları katılımıyla kentteki her türlü riski önleyici sakınım planlarının ve bununla bağlantılı Deprem Master Planı’nın yapılması büyük önem taşıyor. Afetle mücadelede kurum ve kuruluşların görev tanımları belirlenmeli. Afet eylem planları oluşturularak her düzeyde uygulanması zorunlu hale getirilmeli.”

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!