×
Kozmetik sektöründe kullanılan birçok asit çeşidi bulunuyor ama son yıllarda salisilik asit ve glikolik asit içeren ürünler, oldukça popüler bir hale geldi. Yüz temizleyicilerinden toniklere, serumlardan maskelere kadar birçok üründe karşımıza çıkıyorlar. Her ikisi de temel anlamda cildimizdeki ölü hücreleri arındırmaya yardımcı oluyor ama aralarında bazı farklılıklar da var. Bu nedenle asitlerin ne işe yaradığını ve nasıl kullanılması gerektiğini bilmek önemli. Aksi takdirde cildinizin daha pürüzsüz görünmesini sağlamak isterken, cilt sağlığınızın bozulmasına ve lekelerinizin artmasına neden olabilirsiniz.
AHA VE BHA NE ANLAMA GELİR?
Cildimizi pürüzsüzleştirmeye yardımcı olan cilt bakım asitleri; Alfa Hidroksi Asitler (AHA) ve Beta Hidroksi Asitler (BHA) olmak üzere iki kategoriye ayrılır. AHA, suda çözülen bir tür peeling asididir ve derinin dış tabakasının yenilenmesine yardımcı olarak cildin pürüzsüz görünmesini sağlar. AHA içeren ürünlerin bilinçli bir şekilde kullanılması ise deride lekelerin kaybolmasına ve güneş hasarının azaltılmasına yardımcı olur. Nemlendirici özelliğine de sahip olmaları nedeniyle kuru ciltler için önerilir. BHA ise yağda çözülen asitlerdir ve gözeneklerde biriken fazla yağın kontrollü bir şekilde azaltılmasını sağlamak amacıyla kullanılır. Bu nedenle akneli ciltlerin tedavilerinde yaygın olarak tercih edilir. Ayrıca doktor kontrolünde kullanıldığında cildin kırışmasını engelleyerek, pürüzsüz bir görünüm elde edilmesine de yardımcı olur.
CİLDİNİZE ENERJİSİNİ GERİ VERİR
Şeker kamışından yapılan ve AHA grubu içinde yer alan glikolik asit, hücre yenilenmesini hızlandırma ve kolajen üretimini artırmada etkilidir. Güneşin zararlı ışınları nedeniyle oluşan lekeleri geçirme, sivilce izlerinden kurtulma ve cilt yaşlanmasını önlemeye yardımcıdır. Cilt yüzeyindeki ölü hücre tabakasını kaldırma özelliği sayesinde cildinizin daha sağlıklı ve parlak görünmesine destek olur. Tüm bu marifetlerinin yanı sıra cildinizi nemlendirip, kurumasını da önler.
KİMLER GLİKOLİK ASİT KULLANABİLİR?
MASKÜLEN GÜZELLİK
Kısa saç modellerini seviyorsanız ve tarzınızda değişikliğe ihtiyacınız varsa o zaman ‘Pixie kesim’, tam da size göre... Başın arka ve yan taraflarındaki saçların kısa, üst kısımdaki saçların ise daha uzun bırakıldığı bu saç kesimi, yeni stil arayışınıza son verebilir. 2023 yılında dünyaca ünlü birçok ismin ‘Pixie kesim’ saçlarıyla boy göstermesi, yeni sezonda da bu modelin popülerliğini korumasına neden oldu. Bu saç kesimini denemek, biraz cesur bir hamle gibi görünebilir. Ancak tarzınıza kattığı havayı ve kullanım kolaylığını gördüğünüz zaman, pişman olmayacağınızdan eminim.
70’LERİN KATLI KESİMLERİ
Moda dünyasında sık sık geçmişten günümüze ışınlanan trendlere aşinayız. Ancak saç trendlerinde nostalji rüzgârlarına pek sık kapılmayız. Ama 70’li yılların ruhunu yansıtan ‘Wolf Cut’, son dönemin popüler saç kesim tarzlarından biri olmayı başardı diyebiliriz. Bu modelde saçlara önce kat atılıyor ardından da saç uçları inceltiliyor. Saçların üst kısmı daha kabarık bir hale getirilerek, doğal görünmesi sağlanıyor. ‘Wolf Cut’ kesimde saçlar, genellikle omuz hizasında oluyor. Kakül veya perçem yardımıyla da saçlara hareket kazandırılıyor. Saçların daha dolgun ve hacimli görünmesini de sağlayan bu kesim, her yüz şekline uyarlanabiliyor. Ayrıca saçlarını toplamaktan vazgeçemeyenler için de oldukça kullanışlı bir seçenek. Eğer belirgin katları olan dağınık saç kesimlerinden hoşlanıyorsanız, bu akıma göz gezdirmeyi ihmal etmeyin. Çünkü 70’lerin Retro havasını günümüze taşıyan bu saç kesimi, tüm beklentilerinizi karşılayabilir.
SAÇLARINIZDA İLLÜZYON YARATIN
Her daim bakımlı ve güzel görünmenin ilk kurallarından biri tabii ki doğru bir makyaj yapmaktır. Hiç şüphesiz ki, en sık kullandığımız makyaj ürünlerinden biri de kesinlikle fondötendir. Cildi kusursuzlaştıran, yüzdeki kusurları gizleyen bu muhteşem ürün, doğru kullanıldığında aslında tam bir hayat kurtarıcıdır. Makyajınızda doğru fondöteni kullandığınızda saniyeler içerisinde kusursuz ve pürüzsüz görünen bir ten elde etmeniz mümkündür. Ancak hatalı ve cildinize uygun olmayan bir fondöten tercih ettiğinizde ise hoşunuza gitmeyen kötü sonuçlarla karşılaşmanız kaçınılmaz olur. Kliniğimize gelen danışanlarımızdan da cilt tipine uygun fondöten seçiminin nasıl yapılması gerektiğine dair sıkça soru alıyoruz. Elbette ki, piyasada bu kadar çok fondöten seçeneği varken, doğru ürünü bulmak, her zaman kolay olmuyor. Peki, doğru fondöteni nasıl seçeceğiz? Hadi gelin, bugün hep birlikte doğru fondöten kullanmanın püf noktalarına birlikte bir göz gezdirelim.
CİLT TİPİNİZ ÖNEMLİ
Doğru bir fondöten seçebilmenin ilk adımı, cilt tipinize uygun bir ürün seçmektir. Çünkü herkesin cilt yapısı farklıdır. Mesela kuru bir cilde sahipseniz, nemlendirici etkili ürünleri tercih etmelisiniz. Bu şekilde cildinizin pul pul olmasının önüne geçmiş ve daha canlı görünmesini sağlamış olursunuz. Eğer yağlı bir cildiniz varsa ve parlak görünmesinden hoşlanmıyorsanız, fondöten sürmeden önce matlaştırıcı etkisi olan makyaj bazı uygulamalı ve yağlı cilde uygun üretilen içeriklere sahip fondötenleri kullanmalısınız. Eğer cildinizde yoğun renk eşitsizlikleri varsa hafif ve ince fondötenleri, koyu lekeler ile farklı kusurlar varsa yüksek kapatıcı özelliği olan bir fondöten tercih etmelisiniz.
DOĞRU FONDÖTEN RENGİ NASIL SEÇİLMELİDİR?
Fondöten rengini doğru seçmek de basit bir konu değildir. Birçok kişi, cilt tipine uygun bir ürün bulabilir ama iş, renk uyumuna geldiğinde yanlış tercih yapanların sayısı oldukça fazladır. Fondötenin renginin cildine tam uyması için cilt alt tonunun da göz ardı edilmemesi gerekir. Ten renginiz ile birlikte cilt alt tonunuzu da bilirseniz, bu kapsamda alacağınız fondöten, cildinizde kusursuz bir renk uyumu oluşturacaktır.
FONDÖTEN SÜRMEDEN ÖNCE YAPILMASI GEREKENLER
Yeni sezonda öncelikle kısa küt tırnakların uzun protez tırnakların tahtına oturduğunu ve klasik tonların da yerini yepyeni ara renklere bıraktığını söyleyebilirim. Dünyaca ünlü markaların defilelerinde sadece moda değil, yılın güzellik trendleri de belirleniyor. Moda haftaları kapsamında düzenlenen defilelerde bu sezon, yepyeni tırnak ve manikür trendleri de dikkat çekti. Özellikle yıllardır popülerliğini yitirmeyen protez tırnakların 2024 yılında yerini küt kısa ve temiz görünümlü tırnaklara bıraktığını görüyoruz. Oje renklerinde ise klasik tonların yanı sıra yepyeni ara renklerin yükselişi var. Mesela metalik, simli ve sedefli ojeler, gece şıklığı için mükemmel seçimler olurken, mat ve tek renk ojeler, sokak stilinize eşlik ediyor. Modern dokunuşlu French manikürler ile sanatsal esintiler güzelleşen tırnaklar, stilinize sade bir şıklık katıyor. Peki, birçok yeni trendin ortaya çıktığı 2024 yılı boyunca bakalım hangi renkler tırnaklarımızı süsleyecek, nasıl manikürler sezona damga vuracak. Hazırsanız, başlayalım.
KIŞIN GÖZDESİ ADAÇAYI YEŞİLİ
Moda dünyasında Frenk soğanı yeşili rüzgârı eserken, tırnaklarda da adaçayı yeşili fırtına gibi esiyor. Her ne kadar iddialı bir renk gibi görünse de yeşilin bu tonu, tırnaklarda harika bir duruş sergiliyor. Özellikle kış ve ilkbahar aylarında kombinlerine yeşil tonları ekleyenler, mutlaka adaçayı yeşiliyle de tırnaklarına cazibe katmayı ihmal etmemeli.
GÖKYÜZÜNÜN EN GÜZEL TONU: GECE MAVİSİ
Tırnaklarında koyu renkleri tercih edenler için bu sezon muhteşem bir renk devreye giriyor. Oje koleksiyonunuza gökyüzünün en güzel tonlarından biri olan gece mavisine mutlaka yer açmalısınız. Çünkü 2024 yılının her mevsiminin yıldız rengi bu olacak. Zarif bir ara ton olan gece mavisi, ayrıca tırnaklarınızı olduğundan ince ve uzun gösterecek bir özelliğe de sahip. Bunun dışında birçok kombininize uyum sağlayarak, hoş bir görünüm elde etmenize de yardımcı olacaktır.
ZAMANSIZ RENKLERİN KRALİÇESİ: BORDO
Her dönem trend renkler arasında yer almayı başaran hatta yılların eskitemediği bir ton olan bordo, yine sahnelerde yıldız gibi parlamaya devam ediyor. Yeni sezon koleksiyonlarda kırmızının koyu tonlarına ait birçok renk bulmak mümkün. Kış mevsiminin vazgeçilmez renklerinden biri olan bordo, yine eşsiz güzelliğiyle tırnakları süslemeye devam edecek.
Tatilinizin amacı kayak yapmak olunca elbette ki yanınıza alacağınız kıyafetler, öncelikle işlevsel ve sizi soğuk günlerde sımsıcak tutacak parçalardan oluşmalı. Eskiden markalar, kayak kıyafetlerinde önceliği soğuğa dayanıklı teknik malzemelerin kullanıldığı tasarımlara verirdi. Ancak son 10 yıldır kıyafetlerin teknik özelliklerinin yanında artık stil sahibi tasarımlara da ağırlık veriliyor. Hatta yeni sezonda ünlü markalar, stil sahibi görünüm için birbirleriyle adeta yarış halinde diyebiliriz. İmza parçaların ağırlıklı olduğu koleksiyonlarda ise kısa ceketlerden monokrom tasarımlara, örgü detaylardan retro esintili kayak tulumlarına kadar birçok seçenek bulunuyor.
APRES-SKİ ZAMANLARINI UNUTMAYIN
Kayak tatilinin olmazsa olmazı ve herkesi buluşturan yer Apres-Ski kombinler’i de bu yıl oldukça iddialı. Valizinizi hazırlamadan markaların Apres-Ski koleksiyonlarını da incelemenizi öneririm. Çünkü kayaktan sonra akşam yemeği öncesine kadar vakit geçireceğiniz bu alanlar da tam bir kırmızı halı geçidine dönüşebiliyor. Bu anlar için seçeceğiniz kaşmir kazaklar, kısa montlar, örgü hırkalar, oversize atkılarla sade bir şıklık yakalayabilirsiniz. Dış mekânda size rahatlık sunan kar botlarınızın yanı sıra bu tarz alanlarda da giyebileceğiniz ince tabanlı ayakkabılara da şans verebilirsiniz. Şimdi gelelim, kayak pistlerinde hangi trendlerin hakim olduğuna…
SIRADANLIKTAN UZAK KAR BOTLARI
Kayak tatilinde en önem verilmesi gereken parçalardan biri elbette ki kar botlarıdır. Sizi daima sıcak ve kuru tutacak botlarınızla tüm tatilin keyfini huzurlu bir şekilde sürebilirsiniz. Bu yıl kayak botları tam anlamıyla sıradanlıktan uzak ama bir o kadar da işlevsel olarak karşımıza çıkıyor. Renk ve model açısından oldukça fazla seçeneğiniz olduğunu söyleyebilirim. Sezonun trend renklerinden bir kar botu seçebileceğiniz gibi sıradanlıktan uzak tüylü kar botlarını da düşünebilirsiniz. Bu sezon ayrıca kaba görünümlü kar botları da oldukça popüler. Ancak kar botlarınızın kıyafetlerinizle de uyumlu bir renkte olmasına dikkat etmelisiniz. Aksi halde istemediğiniz bir görünümle karşı karşıya kalabilirsiniz.
KONFORU ÖNE ÇIKARAN KABANLAR VE MONTLAR
Kış mevsimi denildiği zaman akla ilk gelen parçalardan biri de tabii ki kazaklar. Karlı havalarda, yağmurda ve rüzgârlı günlerde içimizi ısıtan ve bizi sımsıcak tutan bu zamansız parçalar, 2024 sezonunda modaseverleri şıklık ve rahatlığa davet ediyor. Zarif detaylarla tasarlanan dar kesim, crop ya da oversize kazaklar, özellikle günlük stilinize dikkat çekici bir görünüm kazandırabiliyor. Yeni sezonun gözdesi olan geometrik desenler ve özellikle çizgili kazaklar da tarzınızı sıradanlıktan uzaklaştırarak, enerjinizi yansıtan bir stil yaratmanıza da olanak sağlayabiliyor. Sarı, kırmızı, yeşil, mavi ve turuncuyla renklenen çizgili kazaklar da bu sezon gardıropların vazgeçilmezleri arasında. Rahatlık, şıklık ve fonksiyonelliği mükemmel bir dengede sunan çizgili hırkalar ve kazakların yıllara meydan okuyarak, yeni sezonda da liderliği kaptırmadığını söyleyebiliriz.
ÇİZGİLERİ RENKLENDİRİN
Çizgili kazak modellerinde genelde mavi-bej ve siyah-beyaz gibi klasik renkler, ağırlıklı olarak kullanılır. Ancak bu sezon çizgilerin renk paleti oldukça geniş. Özellikle canlı renklerle tasarlanan el örgüsü çizgili kazaklar, gri havalara inat, bahar günlerini hatırlatacak kadar enerji saçıyor. Eğer modadan ödün vermeden bu kazaklardan kullanmak istiyorsanız, öncelikle gardırobunuza sarı, turuncu, yeşil ve kırmızının hakim olduğu çizgili kazaklarla bir güncelleme yapmanızı öneririm. Mesela turuncu veya zümrüt yeşili üzerine beyaz çizgileri olan bir kazak, emin olun enerjinizin de yükselmesine yardımcı olacaktır.
BOĞAZLI ÇİZGİLİ KAZAKLAR
Konfor ve şıklık bir arada olsun dediğimiz zaman ilk aklımıza gelen balıkçı yaka kazaklardır. Diğer adıyla boğazlı kazaklar, özellikle kot pantolonlarla zarif bir şıklık sağlayabiliyor. Klasik kesim pantolonlarla da rahatlıkla kullanılabilen boğazlı kazakların oversize modelleri ise pileli mini eteklerle de spor bir şıklık yakalamanızı sağlıyor. Havalar soğuk olduğu için kazağınızı, üstüne kalın bir kaban veya uzun bir paltoyla kombinleyebilirsiniz. Aksesuar olarak ise seçiminizi atkı veya bereden yana kullanabilirsiniz.
BİSİKLET YAKA ÇİZGİLİ KAZAKLAR
Evlerinde farklı dekorasyon tarzlarını denemeyi sevenler için oldukça ilgi çekici bir konuyu bugün ele alacağız. Yeni bir yıla girmenin heyecanını yaşadığımız bugünlerde belki siz de evinizin dekorasyonunda bazı değişiklikler yapmak isteyebilirsiniz. Eğer farklı ama bir o kadar da trendlere hakim bir tarz uygulamak istiyorsanız, okumaya devam. Çünkü bu yıl öne çıkan iki dekorasyon tarzımız var. Yeni trendleri keşfetmek her zaman benim için keyifli olmuştur. Bu yıl ev dekorasyon trendlerini incelediğimde çok keyif aldığımı belirtmeliyim. Çünkü bu yıl doğal malzemelerin ve nötr renklerin hakim olduğu tarzlar, evlerimizde hüküm sürmeye hazırlanıyor. Bunlardan biri sadelik, doğallık ve mütevaziliği öne çıkaran Wabi Sabi, bir diğeri ise eski ve zarif bir atmosfer yaratmayı amaçlayan Shabby Chic tarzı.
KUSURLU GÜZELLİKTEN DOĞAN FELSEFE
Sade bir yaşamı temel alarak kusurlu güzelliği ön plana çıkaran Wabi Sabi kavramının kökenleri aslında 16. yüzyıldan günümüze kadar gelen bir Zen Budist kültürüne dayanıyor. Tıpkı Feng Shui gibi Wabi Sabi de yaşam felsefesi olarak doğsa da günümüzde evlerimizin dekorasyonuna da yön vererek, popüler akımlardan biri haline geldi. Bu tarz dekorasyon anlayışının temelinde tüm eşya ve yüzeylerde sadeliğin yanı sıra yaşanmışlığın izlerinin görülmesi yer alıyor. Ayrıca doğal olmayan hiçbir malzeme öğesine de dekorasyonda yer verilmiyor. Aşırı titiz ve planlı bir düzen ise bu tarzın karşı çıktığı iki önemli unsur. Bu felsefeye göre yüzeylerdeki ya da mobilyalardaki çatlak veya çizikler, kusurların değil, güzelliğin bir yansıması olarak yorumlanıyor. Bu nedenle Wabi Sabi stilini kusurlu güzellikten doğan felsefe olarak da tanımlayabiliriz.
WABİ SABİ DEKORASYON NASIL OLUŞTURULUR?
Wabi Sabi iç dekorasyon stilinin temelinde biraz önce de belirttiğim gibi sadelik, doğallık ve samimiyet yatar. Wabi Sabi’den ilham alarak bir alan oluşturacaksanız, öncelikle kullanılan renkleri çok iyi planlamanız gerekir. Çünkü bu stilde renkler, doğanın temel tonlarından seçilir. Toprak kırmızı, kahverengisi, doğanın yeşil tonları ve gri, dengeli bir şekilde dekorasyonda kullanılır. Bu tonlara nötr bir etki yaratmak içinse bej ve beyaz gibi renklerden yardım alınır.
BIRAKIN HER ŞEY DOĞAL HALİYLE KALSIN
Yeni yıl geceleri herkes için ayrı bir anlam taşır. Bu özel gecede genellikle şık ve ışıltılı detaylar ön plandadır. Özellikle otellerin eğlencelerine ya da parti konsepti kutlamalarda tam bir moda şovu sergilenir. Elbette ki bu mekânlarda yılbaşı ruhunu taşıyan ışıltılı, payetli, taşlı, simli ve pullu silüetlerle karşılaşacağız. Ama bu özel gecede parti ruhunu yakalamak için parıltının dozunu biraz daha artırmanın serbest olduğunu unutmayalım. Peki, 2023 yılını geride bırakmaya sayılı saatler kala siz yılbaşı gecesi için nasıl bir kıyafet giyeceğinize karar verdiniz mi? Eğer hâlâ ne giyeceğinizi düşünenlerdenseniz, okumaya devam etmenizi öneririm. Çünkü sırada gecenin yıldızı olmanıza yardımcı olacak yılbaşı kombinlerinden bahsedeceğim.
KIYAFETİNİZLE YENİ YILIN ENERJİSİNİ YANSITIN
Yılbaşı kombinlerinde genellikle klasik tarz ve trendler, uyum içinde sergilenir. Tabii ki bu yıl da geleneksel kırmızı ve yeşil renkler popülerliğini koruyor. Ancak bunların yanında siyah, altın rengi ve metalik tonları da sıkça göreceğiz. Özellikle bu yıla damgasını vuran metalik ışıltılar, kombinlerimizin hatta aksesuarlarımızın vazgeçilmezleri arasında olacak.
PARILTILI MİNİ ETEKLERLE GECENİN YILDIZI OLUN
Metalik gümüş ve altın tonları 2023 modasına damga vuran detaylardan biriydi. Gece kıyafetlerinde genellikle elbiselere ağırlık verilse de bu yıl biraz ezber bozup, ışıl ışıl parlayan etekler, trend parçalardan biri oldu. Eğer yeni yıl gecesinde hem şık hem de modern bir stil yaratmak istiyorsanız, metalik gümüş veya altın detaylara sahip etekleri tercih edebilirsiniz. Sokak modasından gece partilerine kadar bu yıl her yerde karşımıza çıkan ışıltılı mini etekler, özgün bir tarz yaratmayı seven kadınların da favori parçalarından biri.