Yargıtay, "hayat kadınlığını" kardeş cinayeti için haksız tahrik saymadı

Güncelleme Tarihi:

Yargıtay, hayat kadınlığını kardeş cinayeti için haksız tahrik saymadı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2016 12:29

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hayat kadınlığı yaptığı gerekçesiyle kardeşini öldüren kişiye haksız tahrik indirimi uygulayan yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, öldürülen kadının 18 yaşından büyük olduğu, ailesinden ayrı yaşadığı, tercih ettiği hayat tarzının, kardeşi olan sanık için haksız tahrik teşkil edemeyeceği belirtildi.

Haberin Devamı

Giresun'da H.U. ile evlenen A.U. adlı kadın, evliliğinin 2. yılında evi terk ederek, Gebze'de bir birahanede garson olarak çalışmaya başladı.

Eşinin eve dönmesi yönündeki teklifini reddeden A.U, çalıştığı yerde akşamları da dansöz olarak sahneye çıktı. A.U, ilerleyen günlerde, eve dönmesi için kendisini ikna etmeye çalışan eşini, birahanede çalışanlarla darbetti ve artık eve dönmeyeceğini söyledi.

Bir süre sonra eve dönen A.U, 20 gün eşiyle yaşadıktan sonra çocuğunu da bırakarak yeniden evi terk etti.

A.U, olayı öğrenen kardeşi Y.C. tarafından öldürüldü.

Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, H.U, evi neden sık sık terk ettiğini sorduğu eşinin kendisine, "Serbest yaşamak istiyorum, istediğim gibi gece hayatı yaşamak istiyorum. Değişik erkeklerle beraber olmayı, değişik arabalarla gezmeyi seviyorum" karşılığını verdiğini söyledi.

Y.C. ise olayı öğrenmesinin ardından kardeşi A.U'yu Gebze'de çalıştığı birahanede bularak dönmeye ikna ettiğini, yolculuk sırasında hayat kadınlığı yapıp yapmadığını sorduğunda A.U'nun, hayat kadınlığı yaptığını, bundan sonra da yapacağını, kendisine kimsenin karışamayacağını söylediğini aktardı.

Y.C, A.U. ile bir dinlenme tesisinde bulundukları otobüsten indi ve konuşarak ıssız alana doğru yürüdü.

Burada, A.U'ya, toplum içine çıkamaz olduğunu, kimsenin yüzüne bakamadığını, bu nedenle kendisini öldürmeye karar verdiğini söyleyen Y.C, eğer bu işlerden vazgeçip köyde yanında durursa öldürmekten vazgeçeceğini belirtti ancak A.U, "Beni altın kafese koysan, ben bu işi yapmaya devam edeceğim" karşılığını verdi.

Bunun üzerine Y.C, A.U'yu yanında getirdiği kadın çorabıyla boğarak öldürdü. Y.C, daha sonra benzin döküp ateşe vererek A.U'nun cesedini yaktı.

Mahkeme, ağır tahrik saydı

Mahkeme, sanığı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 82/1-a maddesi uyarınca tasarlayarak öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Söz konusu hapis cezası, TCK'nın 29/1. maddesi kapsamında haksız tahrik hükümleri uygulanarak 21 yıla indirildi. Ceza, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasıyla 17 yıl 6 ay olarak belirlendi.

Kararda, sanığın, kardeşinin toplumda onaylanmayan gayrimeşru hayat sürmesi nedeniyle cemiyet içinde düştüğü olumsuz durum karşısında yaşadığı üzüntüyle suçu işlediği belirtilerek, kadının bu durumunun kardeşi olan sanık için ağır tahrik kabul edildiği belirtildi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 1. Ceza Dairesine geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Bozma kararında, öldürülen kadının 18 yaşından büyük olduğu, ailesinden ayrı yaşadığı, tercih ettiği hayat tarzının, maktulün kardeşi olan sanık için haksız tahrik teşkil edemeyeceği, bu nedenle indirim yapılamayacağı belirtildi. Haksız tahrik indirimi yapılamayacağı gerekçesiyle önceki TCK hükmünün sanığın daha lehine olduğu kaydedildi.

Bozma kararı sonrasında dosyayı yeniden görüşen yerel mahkeme, ilk kararında direndi.

Direnme üzerine dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun gündemine geldi. Kurul, yerel mahkeme kararını bozarak, hayat kadınlığı yaptığı gerekçesiyle kardeşini öldüren sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına hükmetti.

BAKMADAN GEÇME!